27.09.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
İsrail ile Lübnan’daki Hizbullah arasındaki çatışmalar sürerken, Lübnan’ın savaşa çekilmemesi ve bir ateşkes ilan edilmesine yönelik diplomatik çabalar şimdilik sonuç vermemiş gözüküyor.
ABD ve Fransa’nın öncülük ettiği, müttefiklerce de desteklenen 21 günlük acil ateşkes önerisi, İsrail’de kabul görmedi. ABD, Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Katar ve Avrupa Birliği’nden yapılan ortak açıklamada, tansiyonun giderek yükseldiği İsrail ile Lübnan arasında ateşkes çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Lübnan ile İsrail arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana yaşanan durum tolere edilemez ve kabul edilemez daha geniş bir bölgesel gerilim riski teşkil ediyor” denildi ve 21 günlük acil ateşkes çağrısı yapıldı. Açıklama, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin olası bir kara harekatı için hazırlık yapıldığı mesajını vermesinden sonra kaleme alındı.
Talimat verdi
Lübnan Başbakanı Necip Mikati, ateşkes çağrısını memnuniyetle karşıladı ve önerinin İsrail’in uluslararası kararları uygulama konusunda kararlı olup olmamasına bağlı olduğunu ifade etti.
Nitekim İsrail tarafında konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanı Israel Katz, “Kuzeyde ateşkes olmayacak. Zafere ve kuzey sakinlerinin evlerine güvenli bir şekilde dönmelerine kadar terör örgütü Hizbullah’a karşı tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
İsrail Başbakanlık Ofisi de, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun yapılan 21 günlük ateşkes çağrısını yanıtlamadığını, bunun yanı sıra orduya tüm gücüyle saldırılarına devam etmesi talimatı verdiğini açıkladı. İsrail medyasında bazı haberler, Lübnan’da geçici ateşkesin yakın olduğunu iddia etmişti.
İsrail’in ABD ve Fransa’nın öncülük ettiği ateşkes teklifini reddetmesi Batı’nın tepkisine neden oldu. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, BM Güvenlik Konseyi’ndeki Lübnan konulu toplantıda yaptığı konuşmada, “Lübnan’da kıyamet kopuyor. Ekim ayından bu yana Lübnan’da yaklaşık 200 bin, İsrail’in kuzeyinde ise 60 binden fazla kişi evlerini terk etti” ifadelerini kullandı.
HİZBULLAH’IN İHA KOMUTANI VURULDU
Ateşkese olumlu bakmayan İsrail’in Hizbullah hedeflerine yönelik saldırıları ise devam ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), ordunun Beyrut’a saldırı düzenlediğini belirtti. Kentin güneyindeki bölgelerde şiddetli patlama sesleri duyuldu, gökyüzüne dumanlar yükseldi. İsrail’in Beyrut’taki hava saldırısının hedefinin Hizbullah’ın hava kuvvetleri komutanı Muhammed Hüseyin Surur olduğu ve öldürüldüğü açıklandı. Surur’un İsrail’e yönelik İHA saldırılarından sorumlu olduğu belirtildi.
Öte yandan İsrail ordusu, Hizbullah’ın silah tedariki için kullandığı öne sürülen Suriye-Lübnan sınırındaki altyapıya da saldırı gerçekleştirdi. Lübnan Ulaştırma Bakanı Ali Hamieh yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan’a geçiş sağlayan bir köprünün Suriye tarafına hava saldırısı düzenlediğini aktardı.
İsrail ordusunun Lübnan’ın doğusunda bir binayı hedef aldığı saldırıda ise 23 Suriyeli hayatını kaybetti. Son verilerle birlikte İsrail’in 23 Eylül Pazartesi gününden bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda toplam can kaybı 654’e ulaştı. Ülkedeki 533 sığınma merkezine ise 70 bin kişi yerleştirildi.
SURİYE’YE KAÇIŞ BAŞLADI
Lübnanlı ve Suriyeli aileler, İsrail’in yoğun saldırıları nedeniyle Suriye’ye kaçmaya başladı. Lübnan’dan yola çıkan binlerce kişi, yıllarca süren iç savaş nedeniyle insani ve ekonomik krizin yaşandığı Suriye’ye geçmek için trafikte saatlerce bekledi. Pazartesi gününden bu yana sınıra akın eden otobüs ve araçlar nedeniyle kilometrelerce uzunlukta trafik oluştu. Araç bulamayan bazı aileler ise yürüyerek sınırı geçmek zorunda kaldı. Lübnan’da 1.5 milyonun üzerinde Suriyeli mülteci olduğu tahmin ediliyor.
Öte yandan İngiltere’nin ardından Portekiz, İspanya, Fransa ve Avustralya hükümetleri de, Lübnan’daki vatandaşlarına, ticari uçuşlar devam ederken evlerine dönmeleri konusunda uyarıda bulundu, derhal ülkeyi terk etmeye çağırdı.