30.04.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Sudan’da sivilleri tahliye çalışmaları devam ederken, ateşkesin ciddi şekilde çatladığı görülüyor. Ateşkesin devam ettirilmesi yönünde ciddi uluslararası baskıya rağmen, çatışmalar ve hava saldırıları büyük oranda artış gösterdi.
Ülkede uzatılması kararlaştırılan ateşkese taraflar Cumartesi günü de uymadı. Artarak süren çatışmalar daha geniş kapsamlı bir diyalog ihtimalini azalttı. Görgü tanıkları başkent Hartum’da, sabahın erken saatlerinden itibaren hava saldırıları ile uçak savar ve topçu atışları görüldüğünü, kentin bazı bölgelerinden de siyah dumanlar yükseldiğini belirtiyor. Böylelikle Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalarda üçüncü haftaya girilmiş oldu.
Orduyu suçladı
HDK Komutanı General Muhammed Hamdan Dagalo, BBC’ye yaptığı açıklamada, durumdan ötürü Sudan Ordusunu suçladı ve savaşçılarının üç günlük ateşkes uzatıldığından bu yana durmaksızın bombalandığını belirtti. “Sudan’ı yok etmek istemiyoruz” diyen General, şiddetten Genelkurmay Başkanı General Abdülfettah el Burhan’ı sorumlu tuttu. Burhan’ı, eski devlet başkanı Ömer El-Beşir’e sadık isimleri hükümete getirdiği için bir hain olarak gördüğünü belirten Dagalo, “Maalesef Burhan radikal İslami cephe liderleri tarafından yönlendiriliyor” dedi. Dagalo, görüşmelere açık olduğunu ancak koşulunun ateşkesi devam etmesi olduğunu kaydetti ve “Çatışmalara son verin, sonra müzakere edebiliriz” dedi.
Öte yandan başkent Hartum’da milyonlarca Sudanlı ateş altında yaşamını sürdürüyor. Darfur’daki Geneina kentinde de milisler tarafından marketlerin yağmalandığı ifade ediliyor. Çatışmalarda şu ana dek en az 512 kişi öldü ve 4 binden fazla kişi yaralandı. BM, yüzbinlerce sivilin evlerini terk etmek zorunda kaldığını duyurmuştu.
Çavuşoğlu: Kimseyi geride bırakmıyoruz
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sudan’daki tahliyelerle ilgili açıklamada bulundu.
Çavuşoğlu, “Tahliye konusunda da markayız. Sudan’dan çok sayıda farklı ülkelerin vatandaşlarını da tahliye ediyoruz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden kardeşlerimiz var, inşallah oradaki doktorlarımızla beraber onları da tahliye edeceğiz. Hiç kimseyi geride bırakmıyoruz. Çünkü bizden umut bekleyen insanların, bize elini uzatan insanları biz orada bırakamayız. Onları da ülkelerine gönderiyoruz, kardeşlerimizi de tahliye edeceğiz. Sonuçta Türkiye bugün her alanda bir marka, küresel bir aktör oldu. Daha güçlü olmamız lazım” dedi.