19.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Amerikan Uzay ve Havacılık Ajansı’nın (NASA) geçen hafta tanıttığı, Ay’a gidecek astronotların giyeceği yeni koyu renk kıyafetleri, teknolojisiyle ilgi çekerken, dünden bugüne astronotların giydiği kıyafetlerin teknolojisi büyük oranda değişti. 1959’da Merkür Projesi kostümü aslında yüksek irtifa pilotları için tasarlanmış ancak basınçlı giysiye dönüştürülmüştü. O yıllarda, her astronotun üç basınçlı giysisi vardı, biri eğitim, biri uçuş kıyafeti diğeri de yedek kıyafet. Bu üç astronot kıyafetinin toplam maliyeti ise 20 bin doları buluyordu ama yine de sıcaklık kontrolünün zayıf olduğu bu giysilerde astronotlar başlarını çeviremiyordu.
Portatif klimalar
1965’de tanıtılan yeni “Gemini uzay giysisinde” bazı geliştirmeler yapıldı ve ilk defa astronotların kıyafetlerine bağlı portatif klimalar yerleştirildi. Ancak sıcaklık kontrolü sorunu devam ediyordu. 1967’de sırtındaki yaşam destek ünitesi çantasından dolayı “Jetpack” adıyla anılan Apollo uzay giysisi, NASA’nın en ünlü kıyafeti oldu, çünkü Ay’a ilk ayak basan astronot Neil Armstrong 1969’da bu kıyafeti giydi. Toplam 96.2 kilo olan giysinin sırtındaki yaşam destek sistemi 7 saat ve yedeği ise 30 dakika çalışıyordu.
Çok riskli çıktı
1984’te NASA İnsanlı Manevra Birimi (MMU) adlı ikonik astronot itme ünitesi geliştirdi. Sandalye şeklindeki bu sistem, 3 uzay mekiği görevinde kullanıldı ancak Challenger uzay mekiği felaketinden sonra NASA MMU’nun “kullanılamayacak kadar” riskli olduğuna karar verdi. Project Artemis için geliştirilen son teknoloji yeni tanıtılan giysiden hemen önce ise ünlü “Balkabağı” giysisi tasarlandı. Bu, uzay uçuşunun giriş ve çıkış bölümleri için kullanılan kısmi basınçlı bir giysiydi.