04.04.2021 - 21:54 | Son Güncellenme:
AA
Sözcü Prize, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu hafta bize Suriye rejiminin kendi halkına yönelik yaptığı birçok kimyasal silah saldırısının iki trajik yıl dönümünü hatırlatacak." ifadesini kullandı.
Prize, 4 ve 7 Nisan tarihlerinde, Han Şeyhun ve Duma'da yaşanan katliamların tarih ve isimlerini paylaşarak, "Esed rejimi uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeli ve bu vahşetlerden sorumlu tutulmalıdır." ifadelerine yer verdi.
SURİYE REJİMİNİN MUHALİFLERE KARŞI KİMYASAL SALDIRILARI
Esed rejimi, 4 Nisan 2017'de İdlib'in Han Şeyhun ilçesine kimyasal silah saldırısı düzenlemiş, 100'den fazla sivil hayatını kaybetmiş, katliamdan sonra da rejim ve destekçilerinin yoğun saldırılarına maruz kalmaya devam eden ilçenin sakinleri, İdlib'in kuzeyinde, Suriye-Türkiye sınır hattındaki kamplara sığınmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünce oluşturulan Suriye'de kimyasal silah kullanımını soruşturan ortak soruşturma misyonu, 6 Eylül 2017'de Han Şeyhun'da sarin gazı kullanıldığını, 27 Ekim 2017'de de saldırının rejim tarafından düzenlendiğini teyit etmişti.
Bu kararlar, Beşşar Esed yönetiminin uluslararası hukuk nezdinde savaş suçu işlediğini ortaya koymuş olsa da katliamın sorumlularının Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasının yolunu açamamıştı. Suriye, UCM üyesi olmadığı için BM Güvenlik Konseyinin rejimi, bu mahkemeye sevk etmesi gerekiyordu ancak Rusya, veto yetkisini kullanarak bu sürecin önünü tıkamıştı.
Rejim güçleri 7 Nisan 2018'de de abluka altındaki Doğu Guta bölgesinde muhaliflerin kontrolündeki son nokta olan Duma ilçesine kimyasal silah saldırısı düzenleyerek 78 sivilin yaşamını yitirmesine yol açmıştı.
Öte yandan Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), 4 Nisan 2018'de yayımladığı raporda, Esed rejiminin, Suriye'de iç savaşın başlamasından buna yana 214, Han Şeyhun katliamından sonra da 11 kez kimyasal silah saldırısı düzenlediğini duyurmuştu.