02.07.2020 - 12:24 | Son Güncellenme:
BBC'de yer alan habere göre, Gümrük ve Sınır Dairesi'nden Brenda Smith, 800 bin dolar değerindeki bu ürünlerin üretiminin ağır bir insan hakları ihlali olduğunu söyledi.
Açıklamada, bu saçların Uygur Türkü kadın ve çocuklardan elde edilip edilmediği konusunda bir ifade yer almadı.
'BUNLARI KULLANANLAR, KÖLE İNSANLARI DÜŞÜNMELİ'
Kız kardeşi iki yıldır kayıp olan Uygur asıllı ABD'li aktivist Ruşan Abbas, "İnsanın yüreği parçalanıyor. Bu örgü saçları kullanan kadınların, bunları kimin yaptığını, köleleştirilmiş insanları düşünmeleri gerekir. Kardeşim bugün bir yerlerde oturup bu saçları yapmaya zorlanıyor" dedi.
Abbas'ın kardeşinin bir gözetim kampında tutulduğuna inanılıyor.
SAÇLARI GÖNDEREN ŞİRKET ŞİNCAN'DA
Çarşamba günü ele geçirilen kargonun Lop County Meixin Hair Product Co. Ltd. adlı bir şirket tarafından gönderildiği açıklandı.
Şincan'daki bu şirket için ABD yönetiminin geçen ay potansiyel insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım kararı aldığı belirtiliyor.
Bölgede yaklaşık dört yıldır bir milyon Uygur Türkü Müslüman, devletin eğitim amaçlı olduğunu savunduğu kamplarda tutuluyor.
Pekin, önce varlıklarını dahi reddettiği bu kampların, "ayrılıkçı terörizmi" önlemek için gerekli olduğunu savunuyor.
Associated Press ve diğer uluslararası haber ajansları daha önce Uygur Türklerinin ideolojik eğitime tabi tutulduğu bu kamplarda bazı popüler Amerikan markaları için üretim yapıldığını duyurmuştu.
Geçen hafta Çin yönetiminin, Müslüman azınlığın nüfusunun artmasını engellemek için mecburi doğum kontrol yöntemleri uygulamaya koyduğu öne sürülmüştü.
Çinli bir akademisyen olan Adrian Zenz tarafından yapılan araştırma, kadınlara zorla spiral takılması dahil bazı doğum kontrol yöntemleri ile kısırlaştırma amaçlı müdahaleler yapıldığını iddia ediyor.
Araştırma, Şincan'da nüfus artış hızının, son yıllarda dramatik bir şekilde azaldığını ortaya koydu. Uygur Türkü Müslümanların yaşadığı iki büyük bölgede, 2015-2018 arasındaki düşüş oranı yüzde 84 olarak gerçekleşti. Bu düşüş 2019'da da devam etti.
Şincan bölgesindeki Çinli yetkililer, kampların geçen Aralık'ta kampların kapatıldığını ve tutsakların "mezun" olduğunu" öne sürmüşlerdi.