CumartesiWinona da depresyonda

Winona da depresyonda

01.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

2.5 milyon dolarlık malikanede oturan Winona Ryder bir mağazadan 5 bin dolarlık mal çalarken yakalandı. Psikologlar olayın "yalnız ve mutsuz bir kadının yardım çağrısı" olduğunu, Ryderın avukatı ise onun yalnızca yeni rolü için araştırma yaptığını söylüyor

Winona da  depresyonda

Hollywoodun "gözbebeği" Winona Ryder da sonunda "Hollywood tipi" skandallardan nasibini aldı. 30 yaşındaki aktris 12 Aralıkta Beverly Hillsde bir mağazadan toplam 5 bin dolar tutarında aksesuvar, takı, çanta ve eşarp vs. çalmaktan tutuklandı. Güvenlik görevlileri onu polise teslim ettiklerinde ise üzerinden son günlerin gözde antidepresanı Zoloft ve reçetesiz ağrı kesiciler çıktı. Ryder 11 Ocakta yargılanmak üzere 20 bin dolar kefaletle serbest bırakıldı. Avukatı tüm bunların aktrisin yeni rolü için yaptığı araştırmanın parçası oludğunu söylüyor. Ama nedense Beverly Hillsde 2.5 milyon dolarlık bir malikanede oturan Ryderın bu hırsızlığı gerçekten yapmadığına kimse inanmadı. Görüşü alınan psikologlar bunun içine kapanık, yalnız ve mutsuz bir kadının yardım çağrısı olduğunu söylüyorlar. Komün hayatı yaşadı Özel hayatını basından uzak tutmak için gösterdiği aşırı çaba ile tanınan Ryderın çok enteresan bir hayatı var. Gerçek adı Winona Horowitz olan aktris budist bir anne ile ateist bir babanın kızı. Anne-babası hippi ve politik aktivist olduğu için çocukluğu komünlerde geçti. Adını 29 Ekim 1971de Minnesotada doğduğu kasabadan alıyor. Vaftiz babası ise bir zamanlar ABDnin en tehlikeli adamı ilan edilen, LSD gurusu Timothy Leary. Winona 10 yaşındayken ailesi yerleşik hayata geçti. Androjen ve hippi görünümü yüzünden okul arkadaşları onunla hep dalga geçerlerdi. Hatta bir keresinde onu gay zanneden bir grup gay erkek üzerine atlamıştı. Bu gibi garip olaylar yüzünden eğitimini evde tamamlamak zorunda kaldı. 11 yaşındayken Amerikan Tiyatro Konservatuvarına girdi ve şansını oyunculukta denemeye karar verdi. Soyadını değiştirdi ve babasının çok sevdiği bir müzisyen olan Mitch Ryderın soyadını aldı. Kuşağının en iyi aktrislerinden biri sayılan Winona, Tim Burtonın kara komedisi "Beter Böcek"le tanındı. Sonrasını tüm dünya biliyor. Rockçıların gözbebeği Ryder 2002de "Just To Be Together", "Simone" ve "Deeds" adlı filmleriyle sinemalarda olacak ama "bir hırsızın maceraları" şeklinde özetlenebilecek iki hafta önceki araştırmasını hangi film için yaptığı bilinmiyor. "Heathers", "Ateş Topları", "Deniz Kızları" gibi filmlerle genç kızlık dönemini atlattıktan sonra Jim Jarmuschun "Dünyada Bir Gece"sinde bir taksi şoförünü oynadı. Jarmusch bu rolü sırf onun için, üstelik "onun sağlıklı bir biçimde genç kızlığa geçişini sağlayacak bir rol olsun diye" yazmıştı. Bu filmin ve 1994te oynadığı "Gerçekler Acıtır"ın ardından artık Ryder, X Kuşağının en önemli temsilcisiydi. Sonrasında hep çok iyi seçimler yaparak Francis F. Coppola, Martin Scorsese ve Woody Allen gibi önemli yönetmenlerin filmlerinde çok farklı rollerin altından başarıyla kalktı. Aktrisliğinin yanı sıra haklarında hiç konuşmadığı halde, aralarında Johnny Depp, Christian Slater, Daniel Day-Lewis, Soul Asylumdan David Pirner, Matt Damon ve Beckin bulunduğu erkek arkadaşları da hep basının ilgisini çekti. Müzisyen ve aktris Courtney Love bir süre önce Rolling Stone dergisine onun için şöyle diyordu: Onunla yatmadan rockçı sayılmazsınız. Muhteşemliğe giden yolda geçmeniz gereken köprülerden biridir o." dedi. En yakın arkadaşı Gwyneth Paltrow. Eski sevgilisi, Soul Asylumun solisti David Pirnerı da yakın arkadaşlarından sayıyor. Bir ara Winonanın Paltrowa aşık olduğu dedikoduları bile çıktı. 20 yaşındayken erkek arkadaşı Johnny Deppten ayrıldığı ve çok çalıştığı dönemde depresyon, yorgunluk ve anksiyete atakları yüzünden bir rehabilitasyon kliniğine yattı. 1990da Johnny Depple ve 2000de Matt Damonla olmak üzere iki kez nişanlandı. 1999da erkek kardeşiyle Roustabout Studios adında bir bağımsız plak şirketi kurdu. 1996da Winonanın "Anne Frankın Günlüğü"nü okuduğu albüm Grammye aday oldu. ABDli grup Ridel High piyasaya çıkan ilk singleları "Winona Ryder" ile şöhreti yakaladı. Ayrıca Old 97sin solisti Rhett Miller da Winona ile çıktıktan sonra onunla ilgili "Rollerskate Skinny" adında bir parça yaptı. Ryder, Empire dergisinin 1997de yaptığı tüm zamanların en iyi 100 oyuncusu listesinde 42. sıradaydı. Ekim 2000da Hollywooddaki "Walk of Fame" asfaltında bir yıldızı oldu. "Fight Club"daki ünlü Marla Singer rolü için seçmelere katıldı ama rolü Helena Bonham Cartera kaptırdı. Günde bir paket sigara içiyor. Hâlâ çok sevdiğini söylediği Johnny Depp onunla birlikteyken koluna "Winona Forever" dövmesi yaptırmıştı. Ayrıldıktan sonra dövmeyi "Wino Forever"a çevirtti. Wino, şarap içmeyi çok sevenlere verilen ad. Ailesi ve arkadaşları ona Noni diyor. Noni çocuklar dışında kimseye imza vermiyor. Defilelere katılmıyor. Törenlere ve galalara giderken saçını ve makyajını kendisi yapıyor. Bir video dükkanında bulunabilecek, 80lerin adi gençlik filmleri dışındaki, tüm filmleri izlediğini söylüyor. Bu özelliğini bilen Amerikan Film Enstitüsü ona "100 Greatest Movies" koleksiyonunu hediye olarak yolladı. Ama o bu setteki her filmi görmüştü! En sevdiği kitap Salingerın "Gönülçelen"i. Ryder bu kitabın kendisi için İncil gibi olduğunu söylüyor. Kitabın her dildeki çevrimine ve baskısına sahip. Özel bir sayfasının büyütülmüş hali de evinin duvarında asılı. Depp ve Damonla iki kez nişanlandı Ryder "sıradan" bir gününü anlatıyor Çok geç kalkarım. Bir arkadaşımı arar, onunla etrafta gezinir, bir sürü CD ve dondurma alırım. Eve döndüğümde telesekreterimde Tom Waitsten mesaj vardır. Tom ve Kathynin evine giderim. 15 yaşındayken çocuklarına bakardım. Muhtemelen Tom yeni bir şarkı üzerinde çalışıyordur. Onu dinlerim. Sonra eve Bonnie Raitt de gelir. Müzik yaparlar. Muhtemelen Jim Jarmusch da orada olacaktır. Bana döner ve "Bir dahaki filmimde oynayacak mısın?" der. Filmde Elias Koteas, Sean Penn, Gena Rowlands, Tom ve ben oluruz. Sonra cep telefonum çalar. Marty (Scorsese) arar ve sonunda bilim adamlarının eski filmlerin restorasyonu için ucuz bir yol bulduklarını söyler ve sorar: "Aklıma gelmişken, bir sonraki filmimde oynayacak mısın?"