Cumartesi“Küçük Oteller Kitabı” artık daha esprili ve eğlenceli

“Küçük Oteller Kitabı” artık daha esprili ve eğlenceli

24.05.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Müjde ve Sevan Nişanyan çiftinden “Küçük Oteller Kitabı”nı devralan Mutlu Tönbekici: “Sıkıcı yazmaktansa bileklerimi kesmeyi tercih ederim. ‘Maviyle yeşilin buluştuğu yer’, ‘Evinizdeki konforu bulacaksınız’ gibi cümleler kurmaktan kaçındım. Kalp kırmayan ama hafif bir muzırlığı da olan esprili metinler yazdım”

“Küçük Oteller Kitabı” artık daha esprili ve eğlenceli

Küçük Oteller Kitabı“nın yaratıcıları Müjde ve Sevan Nişanyan çifti otel otel gezmekten yoruldular. Yeni otellere yetişemedikleri duygusuna kapılınca “asalarını ve çarıklarını” Mutlu Tönbekici‘ye devretmeye karar verdiler. Vatan gazetesi yazarı Tönbekici “Küçük Oteller Kitabı”nın 11’inci yıl baskısı için 40 bin kilometrenin üzerinde yol katetti. Eski otellerin metinlerini baştan yazdı, 130’dan fazla oteli kitaba ilk kez girme “şerefine” eriştirdi.
Kitap yeni baskısındaki 300’den fazla otelle bu yıl da bol yıldızlı otellerden, “her şey dahil”li tatil köylerinden uzak duran tatilcilere rehberlik edecek.
Tönbekici klişe laflardan uzak durup eğlenceli bir dille yazdığı “Küçük Oteller Kitabı” hakkında “Bu işin en güzel tarafı beni muazzam bir kişisel yolculuğa çıkırmasıydı. Görmeyi hayal dahi edemediğim yerleri gezdim. Bazı otel sahiplerini kendime teyzem, halam, kadar yakın buldum” diyor. İşte bu yüzden, Tönbekici’nin deyimiyle, sahibi berbat bir otelin rehbere girme şansı sıfır. 

Klişeleri sevmiyorsunuz. Kitapta “Maviyle yeşilin buluştuğu yer”, “Evinizdeki konforu bulacaksınız” gibi cümlelere rastlamıyoruz. 300’ü aşkın oteli anlatırken aynı benzetmeleri yapmamak için beyin jimnastiği mi yaptınız?
Sıkıcı yazmaktansa bileklerimi kesmeyi tercih ederim. Bu kitabı sadece tatile çıkacaklar değil, armchair traveller’cılar (koltuk seyahatçileri) da okuyor. Bu yüzden gittiğim otelleri yazıya dökerken orada şezlongda yatarken ne hissetmiştim diye hatırlamaya çalıştım. Onların hayal gücünü harekete geçirmek için. Kalp kırmayan ama hafif bir muzırlığı da olan esprili metinler yazdım.  

“Yılın en büyük hadisesi Ölüdeniz’deki Beyaz Yunus”

Size “Büyülendim” dedirtecek cinsten bir otel çıktı mı karşınıza? 
Ben deniz, kum ve güneşçi değilim. Dağlar kızı Reyhan’ım, Heidi’yim. Bundan olsa gerek beni en çok Fethiye’deki Yediburunlar Feneri etkiledi. Denize 600 küsur metre yukarıdan bakıyor. Denize yürüyerek iniş iki saat sürüyor. Sahipleri Karadenizli Türk kızı Semra ve Güney Afrikalı genç adam Leon evi kendi elleriyle yapmışlar. Oraya kadar marangozlar gelememiş. Onlardan başka kimse yok, kartal yuvası gibi bir yer. 

Kitaba yeni giren yerlerden birini tercih etmeniz gerekse oyunuz hangisine gider?
Bu yılın en büyük hadisesi Ölüdeniz’deki Beyaz Yunus. Lokantası Türkiye’nin en kalburüstü balıkçılarından biriydi. Sahibi Mehmet Günel restoranını Kızıl Ada’ya taşıdı. Lokantanın eski yerini otele dönüştürdü. Ama ne otel! Her odada hamam ve teras, terasta jakuzi ve bar. Barda buz makinesinden kahve makinesine, smooties aletinden espresso makinesine yok yok. 

“Bozburun gelecek vaat ediyor”

Hakkında “Birkaç yıl sonra patlayacak burası” tahmini yapabildiğiniz, gelecek vaat eden bir yer var mı?
 
En son patlayan yer Alaçatı’ydı. Marmaris’te Selimiye-Bozburun taraflarında ciddi bir kıpırdanma var. Burada çamlar denizin dibine kadar iniyor. Bak söylettin, maviyle yeşilin hakikaten buluştuğu yer.
Millet galiba artık Bodrum’daki o alt alta, üst üstelik durumdan sıkıldı. En azından kendini bilen kalburüstü kesim öyle bir et pazarında yer almak istemiyor.

Tatilcilere önerileri 

Haberin Devamı

Evli ve çocuklulara


Club Sun Village: Adrasan’da sahile yukarıdan bakan, orman içinde rahat bir yer. Çocuk havuzları, geniş çayırı, zengin açık büfesi ve iki katlı bungalovlarıyla ailelere gayet uygun.  


Aral Tatil Çiftliği: Bozcaada’da üzüm bağları arasında yatıp yayılmalık, her nevi hayvanın olduğu, tam çocuklara göre bir yer.     

Aşıklara
Jade Ölüdeniz: Ölüdeniz gibi harikulade bir deniz kenarında sakin ve son derece klas.


Tashmahal: Alaçatı’nın eski dar sokaklarında rüya gibi bir ev. Balayı odası son derece “tehlikeli”. 


Deniz sevenlere
Sazlı Sardunya: Assos sahilinde, pırıl pırıl bir denizin dibinde sempatik bir yer.


Kale Pansiyon: Kekova’nın fındık büyüklüğündeki köyü Kale Köy’de denizin neredeyse içinde köy pansiyonu. 

Haberin Devamı


Doğa sevenlere
Laşet: Artvin Şavşat’ta insanın aklını başından alan bir yeşil denizi içinde temiz pak bir Karadeniz pansiyonu.
Kulindağ: İstanbul’un hemen dibinde, Riva plajına 15 dakika mesafede, orman içinde ahşap evler. Trekking turları düzenliyorlar. 

Ekonomik tatil isteyenlere
Club Rena: Marmaris-Bozburun yolu üzerinde, sevimli bir koyda, okaliptüs ağaçları altında biblo gibi bungalovlar. 

Günebakan Taliani: Ayvalık’ta harikulade bir manza-rası, sevimli bir bahçesi ve dünya tatlısı bir ev sahibesi olan bir otel.  

Lüks düşkünlerine

Casa dell’Arte: Bodrum’un son numarası. Nefis bir denizin kenarında bir sanat ve tasarım kalesi.