Kabuğu erkek yüreği kadınTıpkı Cennet gibi, Devin Özgün de pek çok kadından daha kadın...Ece BilginTelevizyonla uzaktan yakından ilgisi olmayanlar, "Ben dizi seyretmem" diyenler, ekran başında iki gözü iki çeşme ağlayanlarla dalga geçenler, şimdi "İkinci Bahar"ın müptelası oldular. Dizinin demirbaşları Şener Şen ve Türkan Şoray gibi ustaların yanı sıra bir de çırak genç oyuncular vardı dizide. Onlar hemen "bizden" sayıldı. Ali Haydar’ın ortanca kızı Cennet’i oynayan Devin Özgün Çınar da, bunlardan biri. Asi, hırçın, sözünü esirgemeyen yürekli kız.
Cennet erkek gibi giyinip kadın gibi düşünüyor. Anlayacağınız pek çok kadından daha çok kadın. Okulu basıp sevgilisi Timuçin’i sıkıştırdığı ilk yerde öpüyor. Sonra dudaklarını hiç silmiyor; izi ve kokusu geçmesin diye. Devin’in röportaj sırasında da Cennet’ten farkı yoktu. Makyajsız yüzü, üstüne bir beden büyük gelen kazağı ile kuğu olmayı reddeden çirkin ördek yavrusuydu hâlâ...
Sen hep böyle mi giyinirsin?
Nasıl yani erkek gibi mi? İnanmazsınız, yolda bile bana bu soruyu soruyorlar. İnsanlar Cennet’i çok benimsemişler galiba. Bunu da çok doğal buluyorum. Çünkü Cennet’te herkesin çocukluğundan bir parça var. Cennet kadın gibi giyinemez. Ona yakışmaz zaten. Deli dolu, asi bir kıza mini etek giydirmek komik olurdu.
Ben de Devin olarak itiraf etmeliyim ki Haydar Usta’nın ortanca kızı gibi giyiniyorum. Blucine ve lastik pabuçlara bayılıyorum.
Bu koşturmanın içinde topuklularla dolaşamam. Hem yağmurlar başladı, makyajım akar. Durumuma en çok annem üzülüyor. Dolapta beklettiği etek ve ceketler galiba hep orada kalacak.
Devin’in içinde bir Cennet saklı gibi. Siz de aynı fikirde misiniz?
Kesinlikle öyle. Hatta zaman zaman Cennet’i kıskanıyorum bile. Benden daha cesaretli, yürekli bir kız. Belki de bu yüzden bu rolü bu kadar benimsedim. Senaryoyu okuduğum zaman, işte istediğim rol, dedim. Cennet benim çocukluğuma çok benziyor. Benim de hayatımda böyle bir dönem vardı. Hissettiğini söyleyememe duygusunu çok iyi bilirim yani. Konuştukça batarsın, elini kolunu koyacak yer bulamazsın. Yıllar geçtikçe her şey yerine oturmaya başlıyor.
Büyüdüğünü mü söylemek istiyorsun?
Kim ne kadar büyüyor ki? Demek istediğim daha farklı. Büyüdükçe insanın güveni geliyor ve daha korkusuz oluyorsun. Hala hissettiklerimi söyleyemem. Hep başkasının gözünden bakarım. Zamanla kendin için önemli olanlar, hayatında belirleyici oluyor. Elimden geldiğince kendime yalancı olmamaya çalışıyorum.
Acı çekmiş gibi konuşuyorsun.
Herkes kadar. Cennet "ben de varım" çığlıkları atıp sesini duyurdu. Kendisiyle yüzleşti. Ben de öyleyimdir. İçimde fırtınalar kopar, kimse görmez. Ben hallederim. Çok küçük yaşta babam öldü. Fakat annem babasızlığı hissettirmedi. Uçurumlara düşmedim yani.
Peki diziye nasıl seçildin?
Bu rolü Uğur Yücel’e borçluyum. Onunla konuştuktan sonra deneme çekimlerine başladım. Bir buçuk ay sürdü.
Son zamanlarda umudumu kesmiştim. O günlerde neredeyse bütün arkadaşlarım hatta bütün İstanbul deneme çekimlerindeydi. Taksim’de yürürken gelen bir telefonla rolü aldığımı öğrendim. Sevinçten çıldırmıştım.
Türkiye’nin en büyük starlarıyla oynuyorsun.
Evet onlar birer star. Ama hiç de öyle durmuyorlar. Özellikle Şener Abi’nin yardımlarını unutamam. Sete geldiğim ilk gün "Hiçbir şey bilmiyorum, ne yapacağım?" diye sormuştum. Kendisi de bana "Ben de bilmiyorum, beraber öğreneceğiz" dedi. Nasıl rahatlamıştım size anlatamam. Gazeteler reyting rekorları kırdığımızı yazıyor. Oysa sette böyle konular hiç konuşulmuyor. Kimseyi de ilgilendirmiyor zaten. Son bölümleri çekiyoruz. İnanılmaz hüzünleniyorum. Çünkü zaman zaman setteki insanlara bakıp, burada olduğuma inanamadım.
"Beni otobüste gören şaşırıyor"Devin Özgün Çınar, İzmir doğumlu. Ankara
Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü mezunu. Dört yıldır İstanbul’da yalnız yaşıyor. En büyük çılgınlığının İstanbul’a gelmek olduğunu söylüyor: "Okulu bitirdikten sonra çok düşündüm İstanbul’a gelmek için. Ankara ve İzmir daha muhafazakar ve küçük. İstanbul’da ise insanın başı dönüyor. Bu şehir renkli, vahşi ve acımasız. Ben biraz şanslıyım galiba. Ayaklarımın üstünde çabuk durdum. Herkes kadar ben de zorluk çektim.
Neler yaptın bu sürede?
İşsizdim diyebilirim. Bazen montaja gittim. Sonra "Dış Kapının Mandalları"nda oynayınca ekonomik olarak biraz rahatladım. Yine de annemin ve kardeşimin desteğini gördüm. En çok dokunan ise bir süre tiyatro yapamamak olmuştu. Üzüldüğüm zamanlardı.
Yalnız mı yaşıyorsun?
Evet hem de uzun süredir. Tek başıma olmak hoşuma gidiyor. Ama annemi de özlüyorum. Tuhaf bir durum anlayacağınız. Üretmek için bir süre kendi kendine kalmak gerekiyor. Deşarj yani.
Diziden çok para kazandın mı?
Yok, öyle akıllara durgunluk verecek paralar kazanmadım. Henüz çırağım ben. Arabam ve evim yok. Sadece kiramı ödeyebiliyorum. İnsanlar beni otobüste görünce şaşırıyorlar. Şan şöhret takıntım yok. Sadece, iyi iş çıkarmam gerektiğini biliyorum.
"Sevgilimin omzunda ağlamak gibi bir tribim yok"Devin Özgür Çağlar konuşurken kişilik analizleri de yapıyor. Bunu şu sıralar takıntılı olduğu psikoloji kitaplarına veriyorum. İddialı konuşmak istemiyor. En çok da, canlandırdığı Cennet kadar cesur olmak istiyor.
Sen de Cennet gibi okulu basıp sevgilini öptün mü?
Ben öyle ani çıkışlar yapamam. O kadar cesur değilim. Cennet benden küçük, bu davranışlarını yaşına veriyorum. Sanırım gün geçtikçe giderek törpülendim. Sevdiğim özelliklerimden biri nereye gideceği belli olmayan laflar söylememektir. Sakin olmak gerekiyor.
Önce düşünüp sonra konuşanlardansın yani.
O kadar da değil. Ben haddini, yerini bilmenin önemli olduğunu düşünenlerdenim. Hayat çok zalim ve acımasız. Her istediğin olmuyor. Bazıları dünyanın işlerini etrafında döndüğünü düşünür. Bence çok yanlış.
Gelecek kaygın var gibi.
Tiyatronun durumu ortada. Ben bir şeyler yapmak istiyorum. Kaygılarla ya da planlarla yaşayan bir insan değilim.
Sadece yaşıyoruz işte...
Gelelim aşka. Babasız büyüyen kızlar sevgililerini seçerken baba imajı ararlar. Sen de böyle misin?
Aslında hiç düşünmedim. Yaşı benden büyük olsun, başımı dayayıp ağlayayım triplerim olmadı. Birini tanır ve onun yoluna doğru gidersin. Aşk olduğu gibi yaşanmalı. Sen sormadan söyleyeyim. Şimdilik yalnızım.
Bütün bunlarla duygusalım, hassasım, incinirim, diyorsun.
Evet, duygusalım. Bazen hiç akla gelmedik şeylere saatlerce ağlarım. Krizlerim vardır.
CUMARTESİ