01.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı
Bir Yeşilçam filminde izlesek hadi canım bu kadar da olmaz diyeceğimiz bir hikayeye sahip Hasan Sara. Öyle ki TRT Belgesel onun hikayesini belgesel yaptı. Biz de Erenköy’de bulunan Vefalı Köfteci’nin kapısından girdik ve masaya gelen her şeyin ayrı yolculuğunu Hasan Usta’dan dinledik. Eskişehir’in Karaören köyünde yedi kardeşin en küçüğü olarak dünyaya gelen Hasan Sara’nın kaderi İstanbul Vefa’da müstahdemlik yapan abisinin varlıklı Zahit Bey’le birlikte köye gelişiyle değişmiş. Hasan Usta, Eskişehir’de arsa bakmak için köye gelen Zahit Bey tarafından ailesinin izniyle okutulup bakılmak üzere İstanbul’a götürülmüş. Yoksullukla geçirdiği çocukluğunun ardından ilk kez iç çamaşırları, ayakkabıları olmuş. Üstelik hem yazlık hem de kışlık...
“Etin başkenti Gönen”
Hasan Usta anlatırken Vefalı Çorbayı yudumluyorum. Balkabaklı tarhana çorbasının hikayesi de onunki gibi çarpıcı. Balkabağının yumuşak, kremamsı tadı damağınızda hoş bir tat bırakıyor. Çorba için kullanılan kabakları Hasan Usta, Adapazarı’na gidip iki kalıp orada çorba için hazır hale getiriyor. Sofraya gelen ayran Silivri’den, kekik Tirilye, turşu Gedelek’ten. Vefalı Köfte’nin etiyse Gönen’de. Hasan Usta etin başkenti olarak tanımlıyor Gönen’i ve köfte yaptıkları eti erkek ve 18-20 ay arasındaki hayvanların kesiminden temin ettiklerini belirtiyor. Ataşehir ve Erenköy’de şubesi bulunan Vefalı Köfteci’nin sırrının her şeyin tek olmasına bağlıyor Hasan Usta; “Dükkanımızda ufak bir arıza olduğunda kapalı diye yazar gideriz. Kusursuzluğumuzdan ödün vermeyiz. Ben sadece köfte satıyorum. Bunun yanında bir de Adana kebap yapayım gibi bir iddiam yok. Tatlımız Kemalpaşa’dan geliyor. Hafif bir tatlıdır. Her şey tek bizde. İkincisi yok. Tek köfte, tek tatlı. Sirkemizin elması yok üzümü var. Etten kekiğe kadar her şey özeldir. Burada her şeyin hikayesi var ve her şey tek.”