01.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı
“Acıtır Yara” ilk single’ınız. “Torunlarım hazır olun size anlatacağım süper hikayelerim var” yazmışsınız sosyal medyada. “Acıtır Yara”nın hikayesini dinlesek.
Ben şarkıyı ilk ukulele ile yapmıştım. Acayip depresif bir parçaydı. Çok iyi bir dönemim değildi. Çok yüksek duygular hissediyordum ama bununla beraber aklım biraz karışmıştı. Biraz sıkışmış hissediyordum. Biraz şey gibiydi, şu an burada canım çok yanıyor ama bir şekilde ona ulaşmam lazım. Ben de müzikle kurdum bu bağı. Öyle ulaştığını hissettim. Sonra ilk haliyle YouTube’da paylaşmıştım, insanların hoşuna gitti, samimi buldular. Bu da hoşuma gitti, sanırım bir şey hissettirebildim onlara. Sonra da stüdyoya girdik ve bugüne geldik. Bu versiyonu daha güçlü ve daha günümüz bence. Biraz kırık bir parça.
Can Evrenol’la beraber bu parçada çalışmış olmamız büyüleyici. Abimle sınıf arkadaşı olduklarını öğrenmem ve böyle bir parçada buluşmuş olmamız bu büyünün parıltılarından. Çok anlam yüklenebilir ve bu bazı yaraları deşebilir. Bu dönemimi çok uzun süre yaşamıştım. Şu an benim yapabileceğim en iyi şey minnet duyup bu an’a, olup bitenlere, vesile olanlara küçük bir selam verip içten içe teşekkür edip yoluma devam etmek olabilir. Tamamlayabileceğim tek şey kendi yolum olabilir ki bu yolda benimle beraber canıma can katan, zamanında canımdan can alan yaralar da gelir. Hep beraber ilerliyoruz, bir yoldayız bence. “Acıtır Yara”yı ben abim için, bir daha göremeyeceğim bir can için, kayıp kedim için, kalbimi kıran biri için veya küçükken kopup giden bir oyuncağımın parçasına yazmış olabilirim ama sen bu parçayı canın sevgilin Ahmet, Ayşe için dinleyebilirsin. Kendimi geçip sana ulaştırıyorum çünkü ben bunu. Ve bu artık senindir, lütfen ona iyi bak. Sana hissettirebildiğim iyi kötü her şey bana, benim içimden gelenden daha fazlasını hissettirebilir, büyütebilir, evrenselleştirir.
Şarkının bestesi size ait. Şarkı yazarken nelerden besleniyorsunuz?
Her şeyden besleniyoruz çünkü buradayız. Okuduğum bir gazete haberi olabilir, hiç görmediğim ya da hep gördüğüm biri olabilir. Bir şey hissettirebilen her şeyden etkilenebilirsiniz.
Single’da kimlerin imzası var?
“Acıtır Yara”nın sözü ve müziği bana ait. Erekli Tunç Stüdyoları’nda kaydettik. Düzenlemesini Efe Ekşioğlu, Onur Şekercioğlu, Canberk Cebecioğlu, Emre Kuvvetli, Cihan Reşit Köse ve ben hep beraber yaptık. Sony Music etiketiyle de insanlara ulaştı.
Can Evrenol’la çalışma hayaliniz ve karşılaşmanız oldukça masalsı. Bu masalsı hale inanır mısınız?
Kesinlikle inanmaya başladım. Dün keşke olsa diye bahsediyorum ve ertesi gün adam karşımdaydı. Bu yüzden inanıyorum galiba. Burada oturmamızın da bir sebebi var. Her şeyin farkındayım. Her şey çok iyi değil ama bunu bilip de böyle devam edemem. Bunu iyileştirip güzelleştirmem lazım. Çünkü buradayım ve yapabileceğim şey burayı güzelleştirmek.
Çocukken babanızla izlediğiniz gerilim film gecelerinin bir etkisi var mı Can Evrenol’a olan hayranlığınızın?
Bilmiyorum. Küçüklüğümden beri gerilim ve korku filmlerine bayılırdım. Ailemi korkuturdum. Annem hiç hoşlanmazdı. Babamla beraber izlerdik. Sonra biraz büyüdüm, Can’ı keşfettim. Tabi ben o zaman çok küçüktüm bunu sonrasında fark ettim ama şeyi gördüm; çizginin dışında olan, burada beraber yaşadığım biri daha var. Hem gerilim fimleri çekiyor hem de çok korkusuzdu. Çok rahatsız ediciydi bu da benim için çok rahatlatıcıydı.
Gelelim Şeşen olmanız meselesine. Ailesi ünlü çıkarımları rahatsız ediyor mu?
Babamla bunu çok konuştuk. Kime dert yanacağımı bilemedim. Bazen etkileniyorum gelen yorumlardan, üzülüyorum. Bize şey yapıştırılıyor, “Onun sayesinde oldu”. Halbuki babam da hep der: “Ben hiçbir şey yapmadım ki kendi yaptı” sonra biraz rahatladım. Bunu ben biliyorsam, sen biliyorsan o zaman sorun yok. Bu yüzden söylenen şeylere aldırmamaya karar verdim. Öyle olmadığını bildiğim için emin bir şekilde hareket edebiliyorum. Bu yüzden çok da rahatsız etmiyor.
Peki, nasıldı çok hayranı olan müzisyenlerle büyümek?
Bu çok garip çünkü o benim babam bu yüzden bilmiyorum. Onlara dışarıdan bakınca da anlıyordum. Çok duygulanıyorum. Küçükken babamın “Yorumsuz” diye bir TV programı vardı. Annem bana balerin kıyafetleri falan giydirirdi, TV’de babamı görünce dans etmeye başlıyordum, onu hatırlıyorum. Ama hep onun içinde büyüdüğüm için şey gibi bu zaten yapılıyor. Beraber sahneye çıktığmızda baba kavramı gitmişti. Çok duygulanmıştım.
Müzisyen olmanızda aile faktörünün payı nedir?
Hiçbir zaman müzisyen olacağım diye başlamadım. Bir anda ona evrildi yol. Müzisyen olmamda etkileri çok büyük çünkü onlar bana öğretti. Oradan hiç uzaklaştırmadılar. Onun içinde büyümeme izin verdiler. Bazen orada olmak istemedim o zaman da hiç dokunmadılar. Baktılar ben kendi kendime bir şeyler yapıyorum bu durum onların çok hoşuna gitti. Gördüm, sevdim ve yoluma da karar verdim.
“Büyülü bir andı”
Babanızla ilk sahneye çıktığınızda neler hissettiniz?
Amcamın (İlhan Şeşen) “Hediyem” albümünün lansmanıydı. Bir parça söylenip inilecekti. Sahnede bütün aile vardı, nasıl oldu bilmiyorum bir anda ağlamaya başladım. İnsanlar ayağa kalkıp alkışlamaya başladılar. Ben ağlayınca babam ağlamaya başladı. Babam ağlayınca da annem. İnsanlar ağlamaya başladı. Hep beraber rahatladık. Birbirimize teşekkür etmek gibiydi. Benim için çok büyülüydü. İlk defa insanlara hissettirebildiklerimizin farkında olduğum bir andı.
”Hediyem” albümünde “Sıcaklardandır” şarkısını söylüyorsunuz. Başka favori Grup Gündoğarken parçanız var mı?
“Bağlar” var ama onu söyleyemiyorum, küçükken de söyleyemiyordum. Onu çalışmam lazım. “Resimler” var. “Bir Yaz Daha Bitiyor”u çok seviyorum. “Yaz Bulutlar”ını seviyorum.