CumartesiGeleneklerin ortasında iki insan

Geleneklerin ortasında iki insan

10.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Nijeryalı yazar Ayobami Adebayo ilk romanı “Benimle Kal”da geleneklerin ve toplumsal normların bir ilişkiye, ilişki özelinde bir aileye ve elbette kadına yaptığı baskıyı anlatıyor.

Geleneklerin ortasında iki insan

Hep Kitap’tan çıkan, çocuk sahibi olmak için yıllarca çabalayan ve bu sırada çiftlerin ailelerinin ve geleneklerin araya girmesiyle ilerleyen “Benimle Kal”, Nijeryalı yazar Ayobami Adebayo’nun ilk romanı. Kadının adının hâlâ olmadığı ülkelerden birinde, Nijerya’da geçen romanın başkarakteri Yejide, çocuk doğurana dek evliliğinde söz sahibi olamıyor, çünkü ülkede kadınlar ancak çocuk doğurduğunda meşruiyetini kazanabiliyor. Hatta bazen çocuk doğurmak değil, erkek çocuk doğurmak da kadının aile içindeki statüsünü belirleyebiliyor. Tıpkı hâlâ Türkiye’de de olduğu gibi... Geleneklerin ve toplumsal normların bir ilişkiye, ilişki özelinde bir aileye ve elbette kadına yaptığı baskıyı “Benimle Kal” romanında çarpıcı bir şekilde anlatan Adebayo, “Çocuk sahibi olamayan ama kendisiyle ve toplumla ilgili önemli fikirleri olan bir kadın karakter yazmak istedim” diyor. Feminist edebiyatın önemli isimlerinden Margaret Atwood ile birlikte çalışan ve Baileys Women’s Prize gibi pek çok ödülde ismi kısa listeye giren Ayobami Adebayo, sorularımızı yanıtladı. -

Haberin Devamı

Kitabınızda sosyal, kültürel ve psikolojik pek çok önemli konuya değiniyorsunuz ama bunlar arasında ikisi öne çıkıyor: Bir kadının çocuk sahibi olamayışı yüzünden aşağılanması ve çok eşlilik. Sizi bunları yazmaya iten neydi?

Yejide gibi evliliğinin ilk birkaç yılında çocuk sahibi olamayan pek çok kadın tanıyorum. Bunlardan çoğu, kocalarının çok eşliliği yüzünden boşanan kadınlardı. Bu sözünü ettiğim tüm kadınların kocalarıyla başlarda aşk dolu ilişkileri vardı ama mutsuz sonla bitmişti. Ben de çiftler birbirine âşık olsalar bile kısırlığın, bir evliliği nasıl üzücü ve hırpalayıcı bir duruma düşürdüğüne odaklanmaya karar verdim. Bazı toplumlar aile kavramına çok kıymet verir, bu kendi içinde kötü bir şey değil, ama eğer o birliktelik toplum normlarına göre ilerlemiyorsa (mesela çocuk sahibi olamamak ya da hükümet nikahı olmadan aynı evde yaşamak gibi) sinsice eleştiriler yapılır ve hep o ilişki yargılanır. Çoğumuzun etrafında aile müdahaleleri yüzünden evliliği biten arkadaşları mutlaka vardır. Kimileri çok hüzünlü bir şekilde bitirir ilişkisini kimileri de Yejide ve Akin gibi ilişkilerini yürütebilmek için kendilerince çeşitli önlemler alır.

Haberin Devamı

Geleneklerin ortasında iki insan
-Başkarakterler sürekli çocuk yapma konusunda baskı görüyor ailelerinden...
Bir ilişki mutlaka evlilikle sürdürülecek diye bir şey yok. Hatta belki de insanlar birbirleriyle evlenmeden ilişki yaşayarak, çocuk sahibi olarak ya da olmayarak hayatlarına bu şekilde devam ettiklerinde ilişki daha gerçekçi, şeffaf ve güçlü olabiliyor. Bence böyle olduğunda, çiftlerin önceliği çocuk değil, kendi ilişkileri olabiliyor. Ama kitapta Akin’in annesi sürekli Akin’e ve karısına çocuk yapması konusunda baskı yapıyor, çünkü onun da kendi annesinden gördüğü şey bu. Ve bu artık bir gelenek...

-Torunu olmayınca da ikinci bir eş bulması için ısrar ediyor oğluna...
Kendince böyle bir çözüm buluyor çünkü Akin onun ilk oğlu ve ilk oğlundan sahip olacağı torunu onun için çok önemli.

-Yejide ve Akin karakterlerinin hikayesini, yıllar önce kaybettiğiniz arkadaşlarınızdan yola çıkarak yazdığınız doğru mu?
Birkaç yıl önce evli bir çift olan arkadaşlarım ani bir şekilde öldü. İlk başlarda çok üzüldüm, hakikaten ne hissedeceğimi bilemiyordum, ama aradan zaman geçince bir şekilde alıştım onların öldüğü fikrine. İkisinin de annesini ne zaman görsem o kadınların çocuklarını kaybettikten sonra psikolojik ve fizyolojik olarak nasıl bir dönüşüm yaşadığını gözlemleyebiliyordum. Böylesi büyük bir kayıptan sonra nasıl güçlü durabildiklerini düşünüyordum hep ve hayatlarını böylesine normal nasıl yaşayabiliyorlar diye sorguluyordum. 2008 senesinde birinin annesiyle karşılaştıktan sonra kısa bir hikaye yazdım ve ‘Benimle Kal’ın seyrini bu karşılaşma değiştirdi.

Haberin Devamı

-Nijerya toplumunda çok eşlilik normal karşılanan bir durum... Sizin başkarakteriniz Yejide çok eşliliğe tamamen karşı. Bugün Nijerya’daki çiftlerin durumu ne sizce?
Çok eşlilik eskiden olduğu gibi sıradan ve normal karşılanan bir şey değil. Ama hâlâ bazı evliliklerde bir tehdit ya da bir ihtimal olabiliyor.

Haberin Devamı

‘Atwood kitabım konusunda destekledi’

-Feminist yazarlardan Margaret Atwood ve Chimamanda Adichie ile çalışmalarınız oldu. Onların bu kitaba dair katkısı nedir?
Atwood’un kitaplarını daha küçük bir çocukken annemin kitaplığında keşfetmiştim ve sonra yazar, UNESCO’da eğitim verirken onunla tanışma fırsatı buldum. Atwood “Benimle Kal” romanımı yazarken beni çok destekledi. ChimamandaAdichie’nin de daha 19 yaşındayken verdiği editörlük/yazarlık atölyelerine katılmıştım. Bu iki büyük isimle tanışmak, onlardan destek almak benim için önemli.

-Sizi etkileyen yazarlar kimler?
Toni Morrison, Wole Soyinka, Junot Diaz, Elizabeth Strout, Octavia Butler, Hillary Mantel, Zakes Mda, Niyi Osundare, Buchi Emecheta ve adını şu an hatırlayamadığım niceleri.