Efsane tasarımcıya veda

Sergio Rossi’nin ayakkabılarını giymeye alışan biri onun tasarımlarının rahatlığından ve zarafetinden kolay kolay vazgeçemez. İşte, geçtiğimiz hafta koronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden 84 yaşındaki tasarımcıyı gerçek bir moda efsanesi haline getiren en önemli sebeplerden biri buydu. Yıllar geçse de çizgisinden ve kalitesinden ödün vermiyor oluşu…

Ayakkabıcılığı babasından öğrenip daha 14 yaşındayken, Romagna plajlarında kendi yaptığı sandaletleri satabilen usta bir zanaatkar haline gelmeyi başarmış Rossi. Zamanla ayakkabıları Bologna’daki mağazalarda da satılmış ve ardından 1968 yılında kendi adını taşıyan markasını kurarak moda dünyasına ilk adımını atmış.

Versace ve Dolce&Gabbana için de ayakkabı üretti

İtalyan tasarımcının, bu dünyanın ışıltılı yanını keşfetme hikayesinde bir diğer İtalyan moda dahisi olan Gianni Versace önemli rol oynuyor. 70’lerde iş birliği yapan ve biri elbise, diğeri ayakkabı konusunda uzman olan bu ikilinin ortaklığı her ikisinin de daha geniş kitlelere hitap etmesini sağladı ve uzun yıllar boyunca Versace’nin kadın ayakkabılarını Rossi üretti. Rossi’nin, 90’larda Versace dışında Dolce&Gabbana, Azzedine Alaïa gibi markaların da ayakkabılarını ürettiğini söylemeden geçmeyelim. Yalnızca bu bilgi bile, onun yalnızca tasarımda değil üretimde de ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. Sergio Rossi, Federico Fellini ile de yakın arkadaştı ve “La Dolce Vita”da Anita Ekberg’in giydiği ayakkabılar da dahil olmak üzere, efsanevi yönetmenin pek çok filminde kullanılan ayakkabılar onun imzasını taşıyordu.




Virüsle mücadele için bağış yapmıştı

Son yıllarda, onun ayakkabılarını hayranlıkla kullanan ünlüler arasında Gwyneth Paltrow’dan Cameron Diaz’a, Jennifer Lopez’den Kendall Jenner’a kadar pek çok isim var. Markanın en klasik stiletto modeli ‘Godiva’ ve bağcıklı sandaleti ‘Opanca’ ise ikon mertebesine ulaşan Sergio Rossi tasarımlarının başında geliyor. Tabii söz konusu topuklu ayakkabılar olduğunda, yükseklik çıtasını hemen hemen hiçbir zaman yedi santimetrenin altına düşürmediğini de söylemek gerek. 2016’dan beri markanın CEO’su olan Riccardo Sciutto’ya göre, Rossi’nin başarısı ardındaki en önemli sır, onun feminenlikten ilham alıp bu feminenliği özgün biçimde yansıtıyor oluşu. “Yaptığı ayakkabılar her zaman rahatça giyilebilir oldu ve istediği kusursuzluğa ulaşana kadar asla tatmin olmazdı” diyor, Sciutto. Sergio Rossi, geçtiğimiz ay Milano’daki Sacco Hastanesi’ne koronavirüs ile mücadele için 100 bin euro bağışlamıştı fakat maalesef kendisi virüse yenik düştü.

Boynuz kulağı geçmek üzere

Tıpkı Sergio Rossi’nin kendisi gibi, oğlu Gianvito Rossi de ayakkabıcılığı babasından öğrendi ve kendi adını taşıyan markasıyla moda endüstrisine güçlü bir imza attı. Fakat ilk koleksiyonunu 2006 yılında Milano Moda Haftası’nda tanıtan Gianvito Rossi’nin çizgisi, babasınınkinden biraz daha cesur. PVC, file gibi farklı materyaller kullanmayı seven tasarımcının en meşhur ayakkabı modelleri ise “Vamp, Agata, Erin ve Portofino”.