Cumartesi“Edebi” dostluk köprüsü

“Edebi” dostluk köprüsü

05.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Eren Nadir Akşamoğlu, Gizem Olcay ve Kübra Yanıktepe... Okudukları kitapları anlatan videoları YouTube kanalında yayınlıyorlar. 10 binin üzerinde takipçileri var. Onlar birer “booktuber”...

“Edebi” dostluk köprüsü

Youtube’da kitap tanıtımı videoları çekiyorlar, birbirlerine kitap öneriyorlar, sık sık buluşma etkinlikleri düzenleyip sıkı bir arkadaşlık kuruyorlar. Yani kısaca “booktuber”lar... Yorumlarını düzgün bir Türkçe ile takipçileriyle paylaşan booktuberlar arasında Eren Nadir Akşamoğlu ve Baldanberi hesabını ortak kullanan Gizem Olcay ve Kübra Yanıktepe ön plana çıkıyor.
10 binin üstünde takipçisi olan bu isimleri takip edebilmek için öncelikle Youtube hesabınız olması gerekiyor. Üye olduktan sonra onların “erennadir” ve “baldanberi” hesaplarını aratıp kanallarındaki “Abone Ol” butonuna basmanız yeterli. Bunu yaparak artık siz de onların enerjilerine hayran olabilir, sosyal medyadan başlayan ve her geçen gün büyüyen dostluklarına tanıklık edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Nedir sizi booktuber olmaya iten diyorum. Eren başlıyor: “Önce blogger’dım. Daha sonra yazarak değil de konuşarak daha iyi aktarabildiğimi fark edince video çekmeye karar verdim. Sosyal biri olsam da çevremde benim kadar kitap okuyan yok.

İstedim ki kitaplar hakkında tartışabileceğim birileri olsun.”

Kübra da Eren’le hemfikir: yazının gücüne inansa da bir noktadan sonra
o da kitap anlatırken yaşadığı coşkunun bir video ile daha doğrudan aktarabildiğini düşünüyor: “Ciddi bir kitap eleştirisinden çok kitaplar hakkında bizimle aynı hisleri paylaşan insanlarla bir araya gelmek istedik. Gizem’in zıpladığı, benim ağladığım video’lar bile var. Video çekmek, hissettiğini daha canlı aktarabildiğin için daha net sonuçlar veriyor.” Gizem de “Çok fazla buluşma düzenliyoruz. En güzel geri dönüşleri fuarlarda alıyoruz” diyor.

“Sevdim-sevmedim değil”

Haberin Devamı

Profesyonel bir yorum yapmadıklarını vurgulayan gençler videoları izlerken samimiyet aradıklarını söylüyorlar. Kübra “Kitabın dilinden karakterin gelişimine her şeyden bahsedilmesini bekliyorum. Olay sadece sevdim-sevmedim değil” diyor.

Eren ekliyor: “Hatta edisyonu ve çevirisinden de bahsedilmeli.”

İlk buluşmalarını soruyorum. Diğer booktuber’larla dostlukları eskiye dayansa da ilk yüz yüze buluşmaları geçen yılki TÜYAP Kitap Fuarı’na dayanıyormuş. Hisleri ise ortak: “O an yüzyıllardır birbirimizi tanıyor gibiydik.”

Konu klasiklere geliyor. Kübra “Klasiklerdeki ‘belirli bir yaştan sonra okumak lazım’ algısını kırmak istiyoruz, çeviriler özellikle klasiklerde çok önemli” diyor. Eren sözü alıyor: “Mesela ‘Suç ve Ceza’nın kısaltılmış versiyonlarını okuyup ‘Beğenmedim’ diyorlar. Onlara diyorsun ki o kitabı eksik bölümleriyle sevememen doğal, şu çeviriyle oku. Sonra mesaj atıyor, ‘Güzelmiş’ diye.” Gizem ise “İlla genç yetişkin değil, klasiklerle de okuma alışkanlığı kazanılabilir” diyor. Gizem’le Kübra, “Aslında Klasik Seviyoruz” hashtag’iyle bir etkinlik başlatmış bile...

Eren’in bu baharda Türkçede yayımlanan “Andrew Brawley’nin Sıradışı Hikayesi” adlı kitabın arka kapağında tanıtım yazısı bile var. İlk tepki Gizem’den:

Haberin Devamı

“Gurur duyduk.” Eren’e soruyorum, anlatıyor: “LGBTİ edebiyatını çok seviyorum. Kitabın Türkçe yayın hakkını satın alan yayıneviyle iletişime geçip kitabı okumak istediğimi ve bana yollamalarını istedim. Kitabı çok sevdim ve herkesin okumasını istedim. ‘Yorum yazar mısın?’ dediler ve arka kapakta yayımlandı.”

Okumadan yorum yok

“Kürk Mantolu Madonna” hadisesine gönderme yaparcasına okumadıkları bir kitap hakkında yorum yapmadıklarını vurguluyorlar. Eren “Kötü bir kitaba iyi derim, beni takip eden biri ‘Nesini beğendin?’ dediği zaman tokat yemiş gibi hissederim” diyor. Kübra, “10 kitapla oluşturduğunuz güveni bir kitapla sarsmanız çok sıkıntılı olur” diyor.

Gelecek planlarını soruyorum.

Eren “Devam edecek. Bizim için iş gibi gördüğümüz bir hobi” diyor.

“Edebi” dostluk köprüsü

“İster istemez misyon oluşuyor”

Okuma zevkleri yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Eren’deki değişim Gizem ve Kübra’ya göre daha keskin. Bir dönem genç yetişkin ve fantastik okuyan Eren şu aralar Türk edebiyatı okuyor. Gençlerin Türk yazarlara mesafeli davrandığını fark ettiğini söyleyen Eren kendine bir misyon edinmediğini söylese de “15-16 yaşında bir booktuber’ın elinde benim sayemde Aslı Erdoğan ya da Sema Kaygusuz kitabı gördüğümde mutlu oluyorum” diyor. Kübra ve Gizem ise “İster istemez misyon oluşuyor. Yaşı küçük bir takipçimiz fuara annesiyle geldiğinde çocuğa önerdiğin kitaptan ekstra bir sorumluluk hissediyorsun” diyerek durumu özetliyor.

Haberin Devamı

“Tez arasında bana nefes oluyorsunuz”

Onları şaşırtan durumları soruyorum. Kübra, cevaplıyor: “Ankara’da booktuber buluşması düzenlemiştik. 8 kişi oluruz demiştik, 30 kişi geldi. Yüksek lisans yapan bir takipçimiz bize “Tez arasında bana bir nefes oluyorsunuz” demişti. Dershanedeki 15 dakikalık arada çıkıp buluşmamıza gelen de oldu. Bir de mail gelmişti. Bir rahatsızlık yaşadığını ve videolarımız sayesinde sakinleştiğini anlatmıştı, altı ay hiç gülmeyen biri olarak ilk defa videolarınız sayesinde gülümsedim” demişti.”

Haberin Devamı

Eren’in “Küçük Prens” sevgisi takipçilerinin iyi bildiği bir ayrıntı: “Bir tanesi Küçük Prens takıntımı çözmüş. Beni suluboya olarak Küçük Prens’e dönüştürüp yolladı.” n