Duvaksız gelin olmak!

malphan@milliyet.com.tr Erkek gri bir takım elbise, kadın beyaz uzun saten elbisenin üzerine transparan ceket giymişti ve başında duvak yoktu... Damat AB Türkiye Karma Parlamentosu Eş Başkanı Joost Lagendijk, gelin ise NTV muhabiri Nevin Sungur'du. Avrupa Birliği'ne "Türk usulü" bir düğünle gelini böyle verdik. Elleri Hint kınalı, duvaksız bir gelin... Peki gelinin duvak takması şart mı? Pera Palas'ın kırmızı halıyla döşenmiş merdivenlerinden inip nikah masasına doğru ilerlediler... Gelinliğin en önemli aksesuvarı duvak diye bilinir ve ataerkil kültürle iç içe geçmiş toplumlarda "Duvaksız gelin olmaz" derler. Nevin Sungur bize duvaksız da çok güzel bir gelin olunabileceğini kanıtladı. Duvak törensel bir anlamı olan bir örtü aslında. Asurlulara kadar uzanan eski bir gelenek. Anadolu'nun birçok yöresinde temizliğin, bekaretin simgesi sayılıyor. Geleneksel yaşam süren yörelerde gelinin başına ve yüzüne ipekten yapılmış kırmızı ya da yeşil duvak örtülür. Kırmızı sevinci, yeşil murada ermeyi simgeliyor.Yine geleneksel kesimde damat gelinin duvağını gerdek odasına girdiklerinde "yüz görümlüğü" denen armağanı verdikten sonra açabiliyor. Günümüzde modern kesimde duvak, daha çok beyaz tül ve dantelden yapılıyor.Duvak birçok dilde örtünme, Türkçede ise "kapak" anlamına gelir. Rüyada duvak görmek "murada ermek" olarak yorumlanıyor.Ama "Kimin muradı?" diye sorarlar adama...Gelinin babası için "Kızımı dış dünyadaki bütün kötülüklerden itina ile korudum" demektir belki de... Temiz, saf ve el değmemiş... Çok eski bir gelenek Damadın muradı ise dış dünyaya gözlerini henüz açmamış gelinin yüzündeki duvağı kaldırdığında sadece kendisini görmesi olabilir. Tıpkı Atıf Yılmaz'ın "Eğreti Gelin"indeki ya da Özlem Tekin'in "Duvaksız Gelin" şarkısındaki gibi.Duvak eski bir geleneğin köklerinin gittiği yer, kadının örtünmesine, iffetine, saflığına davetiye çıkaran bir sembol olunca, bir neslin bundan kaçınması belki de en doğru olanı. Kadının kadınlık bilinci, kendi kimliğini kazanmasındaki zaferi... Hatta duvak şimdi artık kadının yüzünü örtmeden başını taçlandıran, isterse yarattığı gerçek aksesuvarı. İşte duvaktaki kırılma noktası... Kırılma noktası Şu bilmem kaç milyar poundluk servetiyle dünyanın önde gelen zenginlerinden olan Rus "işadamı" Roman Abramovich'e bakın. Takım elbise giyiyorsa markası mutlaka Armani oluyor. Neden acaba, parası olan adamların, özellikle de "işadamları"nın yüzde 90'ı Armani takım elbise giyiyor? Evet, biliyoruz; kalıbı çok güzel, kumaşı kaliteli... Eeee? Bu özelliklere sahip daha bir dolu marka var. Neden Armani? Çünkü parası olan adam Armani giyer. Parası olan adam Rolex takar. (Mafyozo tipler de bu mantığı benimsemiştir). Para=bazı markalar. Bunlar hem jilet gibi görünmek isteyen hem de giyinmenin g'sinden anlamayan insanlar genellikle. Armani giyiyorsa, Rolex takıyorsa tamamdır, en iyi giyinen adam odur. Tüketim çılgınlığıyla tanınan (dört yat, iki özel uçak, 10 milyon pound değerinde bir şarap mahzeni), İngiltere Premier Ligi takımlarından Chelsea'nin patronu Abramovich daha önce 19 bin pound değerinde bir Rolex takarken şimdi kolunda 29 bin dolar değerinde Rolex Daytona görülüyor. Abramovich geçtiğimiz aylarda dijital bir saat taktı diye neredeyse kınanmıştı. Ne var yani, adamın canı çekmiş takmış. Millet de kendi giyemiyor ya, bayılıyor Armani, Rolex görmeye... Paran varsa Rolex ve Armani'den şaşma! Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe Sait Halim Paşa Yalısı'nda bir cumhuriyet balosu düzenledi. Bu baloya da yerlere kadar uzanan kırmızı üzerine "Atatürk desenli" bir elbiseyle katıldı. Gördüğünüz gibi, Türk bayrağından elbise olmaz tartışmasının sürdüğü bir ülkede olay kimileri tarafından daha da ileriye götürülüyor. Atatürk sevgisini anlıyoruz ama bu biraz abartı, insanın gözüne sokmak olmuyor mu? Bazen Atatürk'ün resmedildiği kimi resimlere, posterlere bakınca ona benzemediğini görerek sinirleniyoruz bile. Yine Atatürk'e benzemiyor diye kaldırılan heykeller oluyor. Bu elbisenin üzerindeki Atatürk resmine ne demeli? Hareket ettikçe portre deforme oluyor. Zaten halihazırda Atatürk'ten başka herkese benziyor. Diğer yandan elbise de hiç kaliteli değil, eteğindeki dikişler çekiyor. Bu biraz abartı olmuyor mu?