25.05.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
Şebnem Burcuoğlu / sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr
Karşımda oturan Nikol Basoğlu henüz 23 yaşında, gencecik bir insan. New York’ta Çocuk Modası okumuş. Okulun ardından Türkiye’ye gelmiş. Arkadaşı Umut Evilgen ile Emirgan’daki La Boom’u açmışlar. Hani şu partileri gündüz saatlerinden başlayan ve içerisi dolup taşan mekan...
Nikol bir süre sonra daha gündüze dönük, içinde yemek, çikolata ve tatlıların olduğu konsept bir mekan açmak istiyor. Annesi Talin de bu yeni yerde çiçek, mum ve takı satmanın hoş olacağını düşünüyor. Nikol ve Talin Basoğlu, Galata’nın meşhur
Serdar-ı Ekrem Sokağı’nın orta yerinde nefis bir dükkan buluyorlar. İstedikleri şeyleri dükkanın içine koyduktan sonra “Bir de mobilya tasarlayalım, beğenen satın alsın” deyip, bu işe de girişiyorlar.
Yaşıtları iş hayatlarında ilerleyeceği yönü tayin etmeye çalışırken, Nikol yolu neredeyse yarılamış. Bazı insanların kökü yerin altına doğru uzanır derler. Nikol de onlardan. “Burası yaşayan ve sürekli olarak değişen bir mekan olacak. Burayı sadece bir dükkan olarak düşünmeyin, özel yemekler, davetler de yapacağız. Duvarlarımızda çok özel sanat eserlerine yer vereceğiz” diyor Nikol.
Nikol bize ne sunuyor?
Yiyeceklerden başlamak istiyorum. Çikolata menümüzde fıstıklıdan, çikolata kaplı lokuma, çikolatalı pastadan, ev yapımı organik tatlı-tuzlu kurabiyeye kadar birçok lezzet var. Doğum gününüz için özel pasta siparişi bile verebilirsiniz bize. Bu pastayı da size kendi yaptığımız Nikol çiçek buketleriyle gönderebiliriz. Menümüzde ayrıca, atıştırmalık mini hamburgerleri, kulüp sandviçleri, salata ve et çeşitlerimizi tadabilirsiniz. Yeni tatlar denemek için sürekli yurt dışına gidiyorum. Mesela bu yediğiniz yer fıstıklı çikolatamızı üreteli henüz üç gün olmadı.
Yemek merakınız nereden geliyor?
Yemeğe her zaman meraklıydım.
New York’ta okurken her salı arkadaşlarla yeni açılan, keşfettiğimiz bir restorana giderdik. Alerjim var deyip, yemek tarifi aldığım çok olmuştur. Yiyecek konusunda en önem verdiğim şey, ev yapımı olması. Şekil benim için çok önemli değil. Önemli olan tattır ama o yiyeceği gördüğünüz zaman sizde yeme isteği uyandırmalı. Çikolata ve tatlılarımızı yaratırken bu konunun ciddi anlamda üzerinde durduk. Mevsim meyvelerini bolca kullandık, Türk usulü ev yapımı tatlılara yöneldik.
Restoran açma konusunda ilk ilhamı kimden aldınız?
Her şeyden önce babam... Onun hayali bir İtalyan restoranı açmaktı. Annemle dün konuşuyorduk onun bu hayaline Nikol’le bir adım yaklaştık diye. New York’tan Türkiye’ye dönünce ve Umut’la (Evilgen) yollarımız kesişince, o bana La Boom’dan söz etti. Oradaki yemek ve parti olayını canlandırmak istiyordu. Bunlar da benim ilgi alanlarım. Bu şekilde ortak olduk. Ben değişikliği seviyorum. Nikol’den sonra da bambaşka bir projede yer alabilirim.
Bir de “Kendi kurabiyeni kendin yap” kavanozlarınız var...
Bunlar benim favorim! Kavanozlarımızın içinde kurabiye harçlarımız var. Bu harcı kurabiye haline getirmek için tek yapmanız gereken, harcın içine 100 gram tereyağı ve bir yumurta eklemek.