Bir Kemal Derviş de bilişime...

Bir Kemal Derviş de bilişime...
Mevlüt Dinç, İngiltere’de 17 yıl boyunca bilgisayar oyunları geliştirdi. Çok başarılı oldu. Artık bu işi Türkiye’de yapıyor
İLKE GÜRSOY

Vivid Image adlı şirketiyle İngiltere’de "The First Samurai" ve "Street Racer" gibi iki çok ünlü oyunu geliştiren ve "Kimse doğru dürüst söyleyemiyordu, o yüzden kısalttım" diye açıkladığı "Mev Dinc" ismini bir marka haline getiren Mevlüt Dinç dört aydır Türkiye’de.
İTÜ Fen Bil. Ens’teki Yazılım Geliştirme Merkezi’nde geçiriyor günlerini. Ekibiyle tamamen Türkiye’de geliştirilmiş oyunlar yaratıp dünya piyasasına sürmeye hazırlanıyor.
"Kendimi ispatlama derdim yok. Ben buraya gerçekten de bir misyonla geldim." diyor Dinç. "Benim gibi insanların yurtdışına kaçmasına alışmışlar bugüne kadar. ‘Niye geldin, aptal mısın?’ diye soruyorlar bana."
1957 Ordu doğumlu Mevlüt Dinç, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni bitirip 1979 yılında iktisadi planlama mastırı için İngiltere’ye gitti. Ülkenin başında "Demir Leydi" Margaret Thatcher vardı ve yabancı öğrencilerin eğitim ücretlerini çok yüksek tutan bir politika izliyordu. Masrafı karşılayamayan Dinç eğitimini yarıda bıraktı. Bir arkadaşının ısrarları sonucunda oyun yapımcılığına kaydı. 1989’da daVivid Image’ı kurdu.

Dergilere kapak oldu Şirketin ilk oyunu "Hammerfist" ve ardından gelen "Time Machine" pek çok yabancı dergi tarafından yılın oyunu, yılın en orijinal oyunu gibi değerlendirmeler aldı. 1991 yılında çıkan "First Samurai" ise Gamepro dergisinden Alp Burak Beder’in tanımıyla "halen pek çok kişinin hayatının oyunu."
Dinç’in, kendisiyle ilgili haberleri topladığı arşivine bakınca ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Yaptığı oyunlar birçok oyun dergisinden yüzde 90’ı aşan notlar aldı, bazıları bu dergilerin kapak konusu bile oldu. ("Kapak olmak için bazı şirketler dergiye dört-beş ilan verir, benim hiç böyle bir şeye ihtiyacım olmadı.")
Sen gel, bütün bu popülerliği, tıkırında giden işleri, parlak giden kariyeri riske atıp Türkiye’ye dön. O Türkiye ki, bilişim sektörü için "gelecek vaat eden pazar" konumunda kendini sabitlemiş duruyor. Bu konuda dünyaya katkı sağlamaktan çok uzak. "Buradaki potansiyelin farkındaydım" diyor Dinç. "Genç arkadaşlara yol göstermek ve Türkiye’yi dünya oyun piyasasında iyi bir yere getirmek çok heyecan verici bir girişim."

Büyük potansiyel var Potansiyelle ilgili tahmininde yanılmadığı inancında Dinç. İngiltere’de iken, Türkiye’de neler yapabileceği, kimlerle bağlantıya geçmesi gerektiği konusunda araştırma yaptığını söylüyor. (Bir de küçük not; stratejik planlama açısından ders niteliğinde bir hamle: Avrupa piyasasında Mev Dinc olarak bilinen adını, buraya dönmeden bir süre önce yeniden Mevlüt Dinç’e çevirmiş.) Geldikten sonraki ilk izlenimleri de, Türkiye’de dünyaya açılabilecek bir oyun piyasası yaratmak için ekip kurmakta zorlanmayacağı yönünde. Bu arada, Dinç ile çalışmak isteyenler mevlut@vividimage.co.uk adresine bir e-posta gönderebilir.
Bu amaçla kurduğu Dinç İnteraktif’e dört kişi daha katkı yapıyor. İkisi, Dinç’in peşinden gelen Will Cowling ve Ben Donnelly. Diğer ikisi ise Engin Cilasun ve Bager Akbay. Dinç’in aklında ekibi 45-50 kişiye çıkarmak var ama olanaklar şu anda kısıtlı. "Bize burayı sağladığı için İTÜ’ye ve Yazılım Geliştirme Merkezi Müdürü Muhittin Gökmen’e müteşekkiriz" diyor Dinç ve ekliyor: "Ama kafamdaki projeleri gerçekleştirmek için burası yetmez."
İşbirliği deyince akla para geliyor tabii. Sponsor bulmak lazım, onları ikna etmek lazım, şartlarda anlaşmak lazım...
"Şu anda görüşmeler yapılıyor. Her şey çok yavaş ilerliyor maalesef. Bir krizdir gidiyor. Ama bu ortamda, yapmak istediğim şeyler daha da önem kazanıyor. Türkiye’nin bir fark yaratıp umut vermek gibi şeylere ihtiyacı var."



CUMARTESİ