24.08.2020 - 13:49 | Son Güncellenme:
Geleneksel Türk sanatlarından biri olan Ebru hakkında biraz araştırma yaptık. Osmanlı Devleti döneminden bu yana çeşitli sanatçıların eserler verdiği bu sanat dalı hakkında bildiklerimizi sana da aktarıyoruz.
Ebru nedir?
Su ve boyalar yardımıyla kağıt üzerinde oluşturulan desenlerin yer aldığı bir sanat dalıymış. Su bazlı yoğun bir sıvının üzerine özel olarak yapılmış boyalar dökülüyor ve çeşitli tekniklerle ona şekiller verdiriliyormuş. Son olarak şeklin, desenin ya da hayal gücünün yarattığı şekillerin kağıt üzerine çıkarılıp, kurutulması sonrası eser ortaya çıkıyormuş.
Renklerin su üzerinde dans ettiği bir sanat dalı olan Ebru, günümüzde daha çok hobi olarak yapılıyormuş. Ebru sanatının öğretildiği kurslar varmış ve meraklıları bu kurslara giderek eğitim alıyormuş.
Ebru sanatı için gerekli malzemeler nelerdir?
Su emici özelliği olan kağıt, içerisine bir baharat türü olan kitre, salep gibi çeşitli karışımlar eklenen su, topraktan hazırlanmış özel boyalar, su ve boyanın konulduğu tekne isimli kap, at kılı ya da gül dalından hazırlanmış özel fırçalar bu sanat dalında kullanılan malzemelerdir. Bir de büyükbaş hayvanların safra kesesinde yer alan öd suyu da gerekli malzemelerden biriymiş. Tabii bunları hazır olarak da alabilirmişsin.
Ebru nasıl yapılır?
Önce 2 litre suya 2 çorba kaşığı kitre konulup iki gün bekletilirmiş. Sonra bir tülbent ile suyu süzüp tekne isimli kaba konulurmuş. Diğer tarafta topraktan yapılmış olan boyalar ile istenilen renkler oluşturulup, öd eklenir ve bu karışım da 15 gün boyunca bekletilirmiş. Bekleme süreleri dolduktan sonra boyalara fırça batırılır ve suya damlatılırmış. Hangi renge ne kadar batıracağın ve ne kadar suya damlatacağın senin zevkine ve yeteneğine kalıyormuş. İstediğin şekle ulaştıktan sonra kağıt bu şeklin üzerine oturtulur ve kaldırıp kurumaya bırakılırmış.
Ebru sanatının tarihçesi
Ebru sanatının tam tarihi bilinmese de kağıdın bulunmasıyla beraber geliştiği düşünülüyormuş. Bazı kaynaklara göre Hindistan bazılarına göreyse Türkistan’da ortaya çıktığı tahmin ediliyormuş. Bize ise İran’dan gelen bu sanat, 9. yüzyıldan bu yana varmış.