13.07.2015 - 15:55 | Son Güncellenme:
Anneler bilirler.. Onlar doymadı mı, sen de doyamazsın :)
Çocuğun yemediyse gece uyuyamazsın. “Sabah kahvaltısının içine ne eklesem de vitamin olsa” diye düşünür durursun.
Oğlum Bulut doğmadan önce “Ne o öyle peşinde tabakla koşturma” diyordum ama sonra anladım ki yemeyen çocuğu yedirmek Çin İşkencesi gibi bir şeymiş. Ah o zamanlarda Kids Gourmet olsaydı, ben uykusuz geceler çeker miydim ?
Serap Torun eli öpülecek kadınlardan biri hanımlar. Yalnızca kendi çocuğunun değil hepimizin çocuklarının sağlıklı beslenmesinde, yeme problemleri yaşamamasında, zaman zaman körelen annelik yaratıcılığımızı tekrar tekrar ortaya çıkartmakta çok önemli bir rolü var.
Kids Gourmet dergisinin yaratıcısı Serap Torun her ay birbirinden faydalı bilgileri, tarifleri, röportajları bizimle buluşturan becerikli, güler yüzlü, bilinçli, güzel bir kadın, tecrübeli, donanımlı, başarılı bir gazeteci, harika bir anne…
PembeNar.Com’da kendisi ile işbirliği içinde olduğumuz, bizimle değerli yazılarını paylaştığı ve ailemizin bir bireyi olmayı kabul ettiği için çok şanslıyız: )
Serap Torun’ a Türk annelerinin kurtarıcısı Kids Gourmet hakkında bazı sorular sorduk.. ve bu dergi için sizler adına da teşekkür ettik :)
Röportaj: Papatya Somer
Kids Gourmet’i tanımayanlar bilmeyenler için varoluş amacını anlatır mısın?
Tabii… Tüm anneler çocukları için en iyisini yapmak ister. Bizim güzel annelerimiz bu konuda çok titiz ve araştırmacı. Hamilelikten itibaren ne yapmalıyım, ne yemeliyim, nasıl davranmalıyım her noktayı titizlikle araştırıyorlar.
Yakın arkadaşım aynı zamanda oğlumun hekimi olan Dr. Gülşah Güven ile bu konuda gerçekten sağlık kurallarına uygun bir yayın olmadığını fark ettiğimizde birlikte bir kitap ve dergi yayınlama kararı aldık.
Dr. Gülşah Güven’in tıbbi desteği ile 2013 yılı Ağustos ayında isim tescilini de alarak ilk sayıyı yayınladım. Şuan dergiye, tıp fakülteleri, hastaneler, konuyla ilgili vakıflar, dernekler tıbbi bilgi desteği vermekte. Burada amacımız hem ebeveyne doğru beslenme önerileri, sağlık bilgileri, uzman hekim kontrolünden geçmiş yemek tarifleri ulaştırmak hem de çocuk doktorlarına, hastalarına verebilecekleri hazır yemek tarifleri sunmak.
Daha da önemlisi dergiyi ücretsiz ve internet ortamında yayınlayarak ülkemizin önde gelen uzmanlarının bilgilerini tüm topluma ulaştırabilmek. Çocuğumuza vereceğimiz en önemli hediyenin sevgimiz ve sağlıklı bir ömür olduğuna inanıyorum. Sağlıklı bir hayatın temelleri çocukluk çağı beslenmesinde atılıyor.
Ben bu konuda yaptığım işin ciddiyetinin ve hassasiyetinin bilincindeyim.
Etrafta bu kadar fast food ve cezbedici sağlıksız besin varken çocukları bunlardan koruyabilmenin sırrı ne olmalı dersin?
Tüm bu ürünlerle çocuklar ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi. Mümkünse hiç tanışmasınlar. Tanımadığın, tadını bilmediğin bir ürünü yemek istemezsin.
Çocuk eğer evde ve yakın çevresinde bu tip ürünlerin tüketildiğini görüp örnek almazsa veya çocuğa tattırılmazsa doğal olarak tanımadığı bir şeyi özlemeyecektir.
Eğer çocuk bu ürünler ile tanıştı ve ısrarla istiyorsa bu noktada yasak koymak yerine sınırlamak, ürünü göz önünde bulundurmamak, alternatif başka ürünler sunmak bir yöntem olabilir.
Bu konuda alanında uzman hekim, psikolog ve diyetisyenlerin verdikleri güncel ve bilimsel içerikli bilgilere geniş yer veriyoruz.
Çocuklara sağlıklı ve besleyici gıdaların oluşturulması için çalışmalar yürütüyoruz. Ebeveynleri bilgilendirmek amacıyla uzman kadromuzla seminerler düzenliyoruz. Hem medyada yer alan haber ve reklamlara nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda hem de daha bilinçli ve doğru bilgileri edinmeleri açısından çeşitli etkinlikler yapıyoruz.
Bu çalışmalarımızda sektörel şirketler de bize her türlü desteği veriyor. Gelecek nesillerin sağlıklı, bilinçli ve üreten bir bakış açısıyla yetişmesi için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz.
Yalnızca çocukları sağlıklı beslemek yeterli mi? Bizler onlara nasıl örnek olabiliriz?
Temel nokta burası aslında. Çocuklarımız bizlere bakarak dünyayı tanıyorlar, bizleri örnek alıyorlar. Dolayısıyla biz ne yaparsak, ne yersek, nasıl yaşarsak onlar da öyle yaşıyorlar. Bu sebeple onlara iyi örnek olmalıyız.
Biz kötü beslenirken onları sağlıklı beslememiz ve büyütmemiz biraz zor ve çocuk tarafından bakıldığında da inandırıcı olmuyor. Çocuklar sözlerle değil, hareketlerle davranış modelleri edinirler. Bu nedenle sadece beslenmeyle kalmıyoruz, bu alandaki tüm ihtiyaç duyulan konulara yönelik içerikler hazırlıyoruz.
Anne olduğun için bu konuda daha hassas olduğunu düşünüyorum. Oğlunun bu derginin çıkmasındaki payı nedir ?
Anne olmam bu alandaki eksik bilgilerin ve gerekli çalışmaların olmadığını anlamam açısından katkı sağladı. İhtiyaç duyduğum bilgilere ulaşamadığımda bu alanda çok büyük bir bilgi kirliliği ve eksiklikleri olduğunu farkettim.
Bu amaçlada tamamen profesyonel ve alanında uzman hekim, diyetisyen, psikologlarla yayın üzerinde çalışmaya başladım. Bizim için en önemli kriter, ebeveynlerin çocukları için en doğru bilgilere birinci ağızdan ulaşmalarını sağlamak.
Bu alandaki başka eksikleri de görüyoruz ve yeni projeler üreterek ailelerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz.
Dergide yalnızca besinler yok, zengin içerikle tam bir anne dergisi. Konuları neye göre belirliyorsun?
Çocuk yetiştirmek ülkemizde hep annelere bir görev olarak adlediliyor. Ancak bu sadece annelerin değil, tüm ailenin görevidir.
Bu nedenle, ailenin her bir üyesi bizim hedef kitlemiz içerisine giriyor. Dergimizi hazırlarken, beslenme, hastalıklar, psikoloji, aktiviteler, okullar, müzik, sanat, spor gibi çok zengin içerikle farklı bir dergi hazırlıyoruz.
Genellikle her ay dergide sağlıkla ilgili bir özel konu oluyor ve bu konuya bağlı olarak ilişkili konuları her uzman kendi branşı açısından ele alıyor. Ayrıca muhakkak bir iki röportajımız oluyor. Konu seçiminde de sadece gündemdeki çok okunan konuları değil yaşadığımız toplum içinde yer alan bütün başlıklara değinmeye çalışıyoruz.
Yemek tarifleri bölümünde her ay iki adet, inek sütü alerjisi olan çocuğa yönelik tarif verirken diğer yanda glütensiz veya yumurtasız bir tarif sunuyoruz.
Ek gıdadan başlayarak 1 yaş üzeri çocuk yemeklerine kadar çeşitlendiriyoruz. Aynı konu sağlık için de geçerli. Yazar hekimlerimizin de sadece çocuk hekimi olması her konuda yazacağı anlamına gelmiyor zira onlar da yan dallarına göre kendi konularında yazıyorlar.
Ayrıca kadın hastalıkları, doğum, estetik gibi anneye yönelik konularda da muhakkak bir yazımız oluyor. Tabii burada okuyucuyu yine uyarmak istiyorum ansiklopediden bile okusanız bu bilgileri hekiminize danışarak onunla koordineli şekilde kullanınız.
Sence Türkiye’de yaşayan çocukların en şanssız olduğu konu ve aynı şekilde annelerin en şanssız olduğu konu nedir?
Büyük şehirlerde çocuklar için doğal alanlarının kalmaması çok büyük şanssızlık. Taşraya gidildiğinde ise eğitim ve sağlık olanaklarının çok da büyük şehirlerde olan ile eşit olduğunu düşünmüyorum.
Annelerin şanssızlığı ise, hem kariyer, hem eş hem de evlerinde mükemmel olmak için çabalayıp durmaları. Bu anlamda yeni bir çözüm getirilmeli ve çocukların sadece annelerin sorumluluğunda olmadığı üzerinde durulmalı. Çocukların bakımı ve yetiştirilmesi tüm ailenin yapması gereken bir görevdir.
Son yılların modası bloggerlar ve sözde bilirkişiler (ancak tek uzmanlığı anne olmak olan kişilerden bahsediyorum) özellikle beslenme ve sağlık konusunda yanlış paylaşımlar ve hatalı bilgilendirmeler yapıyor. Sen bu konuda ne düşünüyorsun? Anneler bu tip ticari yayınlardan kendilerini nasıl koruyabilir?
İnternette çok fazla bilgi kirliği var ve bu kirlilik gerçekten insan sağlığını hele hele bebek ve çocukların sağlığını tehlikeye atacak boyutlara ulaşıyor. Çocuk yetiştirirken dijital mecraların doğru kullanımına, haberi, bilgiyi kimin verdiğine, bilgi veren kişinin o konuda yetkili uzman olup olmadığına dikkat etmek gerekli. Bu konuyu seminerlerimde oldukça geniş olarak anlatıyorum.
Kısaca özetlemek gerekirse annelere en büyük tavsiyem lütfen kulaktan dolma yöntemlere başvurmasınlar, başka bir çocuğa iyi gelen bir yöntem sizin çocuğunuza iyi gelmeyebilir. Sağlık konularında güvenilirliğini kanıtlamış, uzman hekimlerin, kurumların imzasını taşımayan bilgilere itimat etmesinler.
Sosyal medya gruplarında, bloglarında tahlil sonuçlarını değerlendiren, teşhis koyan, tedavi önerenler var. Bununla yetinilmeyip ilaç önerisi de yapıyorlar. Tam tersi, verilen ilaçları kullanmayın önerileri de oluyor. İş bilmeyen kişilerin yabancı bilimsel yayınları tercüme ederek yayınlaması da cabası.
Bu işlerin bazı kuralları vardır. Her bilimsel yayın doğru kabul edilmez. Bunu en iyi o konuda eğitim almış ve mesleği gereği bu işi takip eden hekimler bilir.
Ayrıca yurtdışında geçerli olan her uygulama bizim ülkemiz için uygun olmayabilir. Dünyanın bir yerinde bebeklere demir verilmezken bizde verilmek zorunluluğu olabilir. Bu konuları Sağlık Bakanlığı düzenler. Mesleği bu olmayan kişiler bu konularda yorum yapmamalıdır.
Şahsen ben, yayıncı olarak yorum yapmıyorum. Binlerce yıl önce bile tıp fakülteleri yokken hekim olmayanların bu işi yapması yasaktı. Hekimler de bir başka hekimin yanında bu işi öğrenmek zorundaydı.
Aklı başında her ülkede yasak olan bu işi yapan ve haksız yere üzerinizden prim yapan, para kazanan, sağlığınızı tehlikeye atan insanlara güvenmeyin. Doğuma hazırlanıyorsanız bu iş için eğitim almış ebeler var, hemşireler var, hastaneler ücretsiz kurslar düzenliyor.
Buralara başvurun. Ben gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum şuana kadar hiçbir hekimin çıkıp “bu binayı neden böyle yaptınız az demir kullanmışsınız” gibi mesleği dışında bir konuda fikir yürüttüğünü görmedim ama ülkemizde herkes hekim oldu çıktı. Herkes sağlık ve sağlıklı yaşam uzmanı.
Dergide her konuda bir uzmana danışıyor olman ciddiyetini ve konuya hassasiyetini gösteriyor. Ben bir anne olarak her ay yeni dergiyi heyecanla bekliyorum. Bana ve tüm annelere çocuk beslenmesi konusunda verebileceğin en büyük öğüt nedir?
Bu konuda öğüt vererek haddimi aşmak istemem çünkü bu gerçekten özel uzmanlık gerektiren bir konu. Dergide konunun uzmanları her ay pek çok konuda bilgi veriyor.
Fakat minik bir öneri olarak ilk 6 ay sadece anne sütü sonrasında sağlıklı pişirme teknikleriyle, usulüne uygun hazırlanmış ve taze yemekler ile çocuklarımızı mümkün olduğunca sağlıklı beslemeye özen gösterelim.
Abur cubur ile mümkünse tanıştırmayalım, en azından bu tanışma küçük yaşlarda olmasın.
Kids & Gourmet Mutlaka Ziyaret Edin