CaddeZehra Yılmaz: ‘Hayallerim sonsuz'

Zehra Yılmaz: ‘Hayallerim sonsuz'

07.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

‘Kimse Bilmez’ dizisinin Tuğçe’si Zehra Yılmaz, “Hayallerim sonsuz... İşime aşığım. Sadece Türkiye’de değil, dünya çapında projelerde yer almak istiyorum” dedi

Zehra Yılmaz: ‘Hayallerim sonsuz

Zehra Yılmaz’ın hikayesi, Bakü’den İstanbul’a uzanıyor. 17 yaşında Türkiye’ye dönen oyuncu, “İstanbul beni çok zorladı ama ayakta durmayı öğretti” diyor. İşini hakkıyla yapmayı önemseyen Yılmaz, dört dil biliyor, kendini geliştirmek için çok okuduğunu, izlediğini ve gözlem yaptığını belirtiyor. Nişantaşı Galvin’de buluştuğumuz oyuncuyla, ekran serüvenini, yeni projesini, hayallerini ve sevgilisi Cem Belevi’yle ilişkisini konuştuk.

Haberin Devamı

- ‘Kimse Bilmez’de canlandırdığınız Tuğçe anne-babasıyla yaşadığı sorunlardan dolayı ayrı eve taşınıyor. Siz nasıl bir ailede büyüdünüz? 

Dört kişilik çekirdek bir ailede büyüdüm. En büyük destekçim, onlar. Ne zaman ‘Bitti’ deyip pes etsem, yeniden nasıl başlayacağımı gösterdiler. Yaptığım hatalardan ders almamı ve yaşamıma kaldığım yerden devam etmemi sağladılar. Bugün hayalini kurduğum hayata ulaşma yolculuğumun mimarı, ailemdir...

- Bakü’den İstanbul’a 17 yaşında gelmişsiniz. Burası mı, Bakü mü? 

Bakü büyüdüğüm, İstanbul hayata tutunmayı öğrendiğim şehir. İki yerde de o kadar yaşanmışlığım varki, seçim yapamam.

- İstanbul’a alışmak sizi zorladı mı? 

Hem de nasıl (gülüyor)... İlk üç ay her gün arayıp ‘Beni götürün’ diye ağladım. Türkçem yetersizdi. Bir de Bakü’den gelen biri için İstanbul çok büyük ve kalabalık bir şehir. Hep bir kargaşa, telaş... Beni çok ürkütmüştü. Şimdi o kargaşaya karıştım. İstanbul beni çok zorladı ama ayakta durmayı, hayallerimin peşinden hiç durmadan koşmayı öğretti.

Haberin Devamı

- Marmara Üniversitesi Radyo TV Sinema Bölümü’nden mezun oldunuz... O yıllarda ekran önünde olmayı hayal ediyor muydunuz? 

Aslında oyunculuk çocukluk hayalim. Türkiye’ye gelme sebebim, konservatuvar okumaktı. Fakat aksanım olduğu için alınmadım ve sinema TV’yi seçtim.

- Üç yıldır neredeyse aralıksız ekrandasınız. Sektör size neler öğretti? Gerçekten çok şey öğrendim, hem işe hem de hayata dair. Öncelikle verilen şansı doğru kullanmanın önemini, anlayışlı olmayı, sivri uçlarımı törpülemeyi öğrendim. En çok da değer ve kıymet bilmeyi...

- Ekranda gördüğümüzün dışında Zehra Yılmaz nasıl biri? Canlandırdığım karakterlerle aramda uçurumlar var. Naif ve kırılganım. Bana iyi gelen insanlarla zaman geçirmeyi seviyorum. Çünkü sevginin gücüne ve enerjisine inanıyorum. 

- Kariyere dair hayallerinizi neler süslüyor? Hayallerim sonsuz ama öncelikle her zaman iyi işlerin içerisinde olmak ve gücüm el verdiğince mesleğime devam etmek istiyorum. İşime aşığım. Sadece Türkiye’de değil, dünya çapında projelerde yer almak dileğim. Dört dil biliyorum ve bunu kullanmak istiyorum.

Haberin Devamı

- Kalıcı olmak için neler gerekiyor sizce? 

Bunun için işini hakkıyla yapmak gerekiyor. Çok okumak, izlemek, gözlemlemek... Özellikle benim gibi genç oyuncuların dönemsel popüleritenin rüzgarına kapılmadan, ‘Ben artık oldum’ demenden kendini geliştirmesi şart.

Zehra Yılmaz: ‘Hayallerim sonsuz

‘Cem’in sevme şeklini ve tutkusunu sevdim’

- Uzun bir süredir Cem Belevi’yle birliktesiniz. İlişkinizde ilk adımı kim attı?

Uzun bir süredir Cem Belevi’yle birliktesiniz. İlişkinizde ilk adımı kim attı?Bizim çok değişik bir hikayemiz var. Altı sene önce tanıştık ve ilk anda hâlâ ikimizin de çok net hatırladığı hiç konuşmadan bir bakışımız var...  Aslında her şey o bakışmayla başladı. Aynı akademide, aynı sınıfta oyunculuk eğitimi aldık. Aramızda hep bir elektrik vardı ama hiç dile getirilmedi. Çünkü hayallerimiz vardı ve yollarımız ayrıldı. İki sene hiç görüşmedik ama birbirimizi ekrandan takip ediyorduk. Ben bir gün müzik kanalına konuk oldum. Cem de tesadüfen denk gelmiş izlerken beni aradı, buluştuk ve o gün ilişkimiz başladı. 2.5 senedir de beraberiz.

Haberin Devamı

- Siz hangi özelliklerine vuruldunuz?

Ben onun sevme şeklini ve tutkusunu sevdim.

- Evlilik, çocuk hayalleriniz var mı?

Aile kavramı güzel ama bunun için biraz daha var sanırım.