CaddeTAKSİM'İN AŞİNA YÜZLERİ

TAKSİM'İN AŞİNA YÜZLERİ

08.01.2012 - 22:40 | Son Güncellenme:

Tüm Türkiye tarafından tanınmasalar da onlar, İstanbul’un eğlence ve kültür merkezi...

TAKSİMİN AŞİNA YÜZLERİ

Tüm Türkiye tarafından tanınmasalar da onlar, İstanbul’un eğlence ve kültür merkezi Taksim’e müdavim olanların çok iyi bildiği isimler. Ruhları ve yaptıkları işler aynı Taksim gibi. Biraz eğlenceli, biraz bohem ve hep şehirli... Tempo dergisi ocak sayısında Taksim’in ruhuna ruh katan gençlerle konuştu

Haberin Devamı

Her telden çalanlar

Kuruluşları, neredeyse her grup gibi lise zamanına dayanıyor; İstanbul Erkek Lisesi’nde okurken çalmaya başlamışlar. Bugünlerde Ecem Korkmaz (vokal), Tuna Patir (klavye), Kerem Dıramca (gitar), askerdeki Murat Kınay’ın (bateri) yerine baget sallayan Barış Baykan (bateri) ve Yasin Can Kandemir’den (bas gitar) oluşuyor. Şansları, aynı üniversitelere devam etmeleri olmuş; kopmamışlar. Bar grubu oldukları için her tarzda çalıyorlar. Bu nedenle ‘Jukebox’ (müzik kutusu) isminin kendilerine, yaptıkları müziğin de Taksim’e çok uyduğunu düşünüyorlar. Bas gitarist Kandemir, “Bizimki gibi eğlenceli, canlı, cover müziğin artık sadece Taksim çevresinde yapıldığını söyleyebiliriz. Burası, bu tarz müziğin kalbi. Çıktığımız yerler de üniversitelilerin yoğunlukta olduğu, aynı müzik türünü seven insanların gittiği mekanlar. Bu yüzden Taksim bizim evimiz gibi” diyor. İlk çaldıkları mekan Oldcity. Zamanla Ghetto, Peyote, Kemancı, Jolly Joker Balans ve Default Live gibi birçok mekanda kendilerini göstererek bugünlere kadar gelmişler. Şimdi, daimi mekanları Bronx Pi; her cumartesi orada çalıyorlar. Başlarda eşlerini ve arkadaşlarını çağırarak izleyici kitlesi oluşturan grup, şimdi Taksim’in en ünlülerinden.

Haberin Devamı

TAKSİMİN AŞİNA YÜZLERİ

Yasemin Genç

Şapkadan vintage çıktı

Mekanı, Galatasaray Hamamı’nın sokağında ilerlerken, sol koldaki vintage giysi dükkanı. 2007’den beri orada. Aslında hiç de tarzı olmayan vintage kıyafetleri, eski şapka koleksiyonunun hatırına satıyor. Bu karışık hikaye, hem onu hem mağazasını, Taksim’in en ilginç mekanlarından biri yapıyor. 1800’lü yıllardan günümüze, çok farklı dönemlerden bine yakın şapka var koleksiyonunda. “Onları toplarken, eski kıyafetler de ilgimi çekmeye başladı” diye anlatıyor. Şapkaları koleksiyonu için ayırıp, topladığı kıyafetleri değerlendirmek için bu mağazayı açmış. Ama ismine bir türlü karar verememiş. “O sırada bir kitapta, Mevlana’nın ‘Şeytan da bir melektir’ cümlesiyle karşılaştım. Aslında her kadının, içinde bu iki olguyu barındırdığını fark edip, iki sözcüğü birleştirdim ve ortaya ‘Şeymel’ çıktı” diyor. Genç’e göre, kısa zamanda bu kadar tutulmasının sebebi, kuvvetli insan ilişkileri ve uyguladığı fiyat politikası: “Müşterilerimle arkadaş oldum. Vintage konusunda ün kazandığımda, fiyat artışı yapmadım. Lisede okuyan öğrenci, cebinde 20 TL’yle gelip broş veya bluz alabiliyor. Dönem dönem burada, 5-10 TL’ye kadar çok ciddi ‘garaj indirimleri’ yapabiliyoruz.” Galatasaray’da yaşayıp çalışan, hayatının yüzde 80’ini burada geçiren Genç için, İstanbul’un göbeği Taksim, Taksim’in göbeğiyse Galatasaray. Buranın ona yaşattığı bohem duyguyu, kaosu seviyor.

Haberin Devamı

TAKSİMİN AŞİNA YÜZLERİ

Rüzgar Çetin

ŞİŞHANE’NİN ASİ ÇOCUĞU

Taksim’de takılıp Rüzgar Çetin’i tanımamak imkansız. Yakışıklılığı ve karizmasıyla partilerin aranan ismi. Onun derdiyse; babası Sinan Çetin’le çok şey paylaşmasına rağmen, tek başına da bir şeyler yapabildiğini göstermek. Sekiz ay önce ‘Rook’u açmasının nedeni bu. Şişhane’deki mekan, gençlerin ve turistlerin gözdesi. “Rook, eğlenceli ve renkli. Sadece gece kulübü değil, aynı zamanda cafe-bistro” diyor. Mekanın dilden dile dolaşmasının sebeplerinden biri yemekleri. Taksim’de doğup, hayatını burada geçiren birine “Neden bu semt?” diye sormak gereksiz belki de. Ama Çetin, duygusallığa pek prim vermemiş. Nedeni profesyonel. “Rook’un bulunduğu cadde, ferah ve turistik. Konut olmadığı için geceleri istediğimiz kadar müzik yapabiliyoruz” diyor. Yakındaki Galata Kulesi’nin romantizmi de bir başka etken. Kuleye çıkıp manzarayı seyretmeye doyamıyor. İstanbul’da yaşayıp Galata Kulesi’ne gitmeyenleri hiç anlamıyor.

Haberin Devamı

TAKSİMİN AŞİNA YÜZLERİ

Tayfun Paksoy

“Taksim’de olmak, tribünde olmak gibi”

Küçük Beyoğlu’ndayız. Yani Taksim’e eğlenmeye çıkanların ilk durağında... Küçük Beyoğlu’nun meşhur ettiği işletmeci Tayfun Paksoy’la sokağın tadını çıkarıyoruz. “Taksim benim yaşam alanım” diye başlıyor Paksoy. Taksim macerası beş yıl önce Kafe Pi’de başlamış. “Kafe Pi büyüyen bir oluşumdu. Şeflik, işletmecilik derken, yükseldim” diyor. Şimdi Taksim’in en meşhur mekanlarından Bronx Pi’nin işletmecisi. Taksim müdavimi olup da onu tanımayan yok. İnsanlarla kurduğu bağı şöyle açıklıyor: “Küçük Beyoğlu, öğrencilerin ve gençlerin geldiği bir yer. Onlar tarafından sevilmek için biraz öğrenci ruhuna sahip olmak gerekiyor” diyor ve ekliyor: “Yeniliğe açık olmak yeter.” Galatasaray’da yaşayan Paksoy, bazen 2-3 ay Taksim’in dışına çıkmıyor. Sıkıcı mı geldi? O halinden çok memnun: “Taksim’in enerjisi çok güzel. Burada olmak, tribünde olmak gibi. Evim burada işim burada, sevgililerim burada. Burayı seviyorum.”

Haberin Devamı

TAKSİMİN AŞİNA YÜZLERİ

Semih Akay

Evden DJ kabinine

Dört yıldır Taksim’i en hızlı yaşayanlardan biri Semih Akay. Ev arkadaşı ona DJ’lik programlarını öğretene kadar, bu mesleği yapmak aklına gelmemiş. Ama zamanla bu iş, tutkuya dönüşmüş. Taksim geçmişi, gece kulübü ‘Dirty’ ile başlasa da, DJ’lik için, dört yıl önceki doğum gününü milat kabul ediyor. “O gün İndigo’da parti düzenledim. Doğum günüm olduğu için de ben çalmak istedim. Her şey o gün başladı. Cesaret etmeseydim şimdi çalamazdım” diye anlatıyor. Gerçi o gün, parçalar arasında geçişleri yanlış yapmış, ama olsun. Şimdi Taksim gecelerinin aranan DJ’i! İndigo, Lokal, Machine başta olmak üzere İstanbul, İzmir ve Ankara’da birçok mekanda çalıyor. Onun için Taksim, müzik demek. Asmalımescit’te kurduğu prodüksiyon şirketi ‘Massive Attack’e yakın olabilmek için Galata’ya taşınmış. “İstanbul’u değil, Taksim’i seviyorum” diyen Akay, yaşamak için bu semtten başka bir yer düşünemiyor. “Müzik zevklerimiz farklı olduğunda çevremdekilerden kopmaya başlıyorum. Etrafımdakilerin de aynı tarzda gece kulüplerinden, müziklerden hoşlanıyor olması benim için çok önemli” diyor. Favori mekanı, Cihangir’deki Firuzağa Cafe. Ona göre, burası her daim yaşıyor.

KEŞFETYENİ
Yıllar sonra bir araya geldiler! Sosyal medyada gündem oldu
Yıllar sonra bir araya geldiler! Sosyal medyada gündem oldu

Cadde | 12.03.2025 - 15:57

Bir döneme damgasını vuran efsane dizi Aşk-ı Memnu'nun yıldız oyuncuları Selçuk Yöntem ve Kıvanç Tatlıtuğ bir araya geldi.

Yazarlar