03.04.2022 - 11:28 | Son Güncellenme:
'Survivor All Star 2022'de birleşme partisi sonrası mücadele kaldığı yerden devam ediyor. 2 Nisan Cumartesi akşamı 67'nci bölümüyle izleyici karşısına çıkan Survivor'da dokunulmazlık oyunu heyecanı yaşandı. Günün sonunda dokunulmazlığı kaybeden takımda ise eleme potasına giren ikinci yarışmacı belirlendi.
Nefes kesen mücadelenin yaşandığı oyunda; kadınlarda galip gelen taraf ünlüler oldu. Erkekler mücadelesini kazanan takım ise gönüllüler takımı oldu. Ardından en iyiler etabı için parkura çıkan takımlardan ünlüler, 2-0 skordan geri dönerek durumu 2-2'ye getirdi.
DOKUNULMAZLIK OYUNUNU KAZANAN TAKIM
Takımların en iyilerinin bayrak yarışına çıktığı oyunda; ünlüler takımında Sema-Batuhan, gönüllüler takımında ise Nisa-Anıl yarıştı. Oyun sonunda kazanan gönüllüler oldu.
İLETİŞİM ÖDÜLÜ SIRASINDA DUYGUSAL ANLAR
Haftanın ikinci dokunulmazlık oyununu kazanan gönüllüler, iletişim ödülünün de sahibi oldu. Gönüllüler takımı, sevdikleri ile Whatsapp üzerinden mesajlaşma fırsatını elde etti. Sonrasında ada konseyinde haftanın ikinci eleme adayı belirlendi.
HAFTANIN İKİNCİ ELEME ADAYI
Ünlüler takımında yapılan oylama sonucu, yokluk adasına giden isim, geçtiğimiz haftalarda dizi sakatlanan Barış Murat Yağcı oldu. Parkurlara çıkamayan Barış'ın sağlık durumu ile ilgili Ilıcalı, "İyileşme ihtimalin de var fakat sonraki süreçte devam edemeyebilirsin. Bunları değerlendirerek istersen ayrılabilirsin, zorlayacağım dersen devam edebilirsin" diyerek kararı yarışmacıya bırakmıştı.
SAKATLIĞA RAĞMEN DEVAM ETMEK İSTEDİ
Kararını veren Barış ise "Üç hafta yürüyemeyecek olmak hoş bir durum değil. Şöyle ki ben buraya kazanmayı da kaybetmeyi de göze alarak geldim. Ancak göze almadığım tek şey pes etmek. Sakatlık yüzünden elenmek istemiyorum. Daha önce basketbol oynadığım için hızlı süreçte toparlayabileceğime inanıyorum. Belki parkurlara bir süre tutunamayabilirim ama Survivor All Star'a tutunmak istiyorum. Hepinizden üç hafta istiyorum. Birleşme ile birlikte bu motivasyonla süreci daha hızlı ve sağlıklı geçirebilirim. Bu durumdan kaynaklı hikayemin bitmesini istemiyorum. Bence asıl hikaye şimdi başlıyor. Önce sizden ve diğer yarışmacılardan iki ya da üç hafta beni beklemenizi istiyorum" demişti.
"YOKLUK İÇİNDE 'YOKLUK ADASI'NA GİTTİK"
Öte yandan konseye yokluk adasına giden ilk isim olan Ardahan'ın yaşadıklarını anlatması damga vurdu.
Tek başına 24 saat geçiren Ardahan, "Sinirlerim bozuldu, güldüğümden anlıyorsunuz. Zaten 'hiçbir şey yok, ortam yok' demiştiniz. Ortam da değil, sağa bakıyorsunuz taş, sola bakıyorsunuz ağaç. Sadece iki tane robot kamera var. Birinin adını George, diğerinin adını Babuş koydum. Durup durup onlarla konuşuyordum. Hakikaten zormuş, Allah kimseyi düşürmesin" dedi.
Ardahan, sözlerine; "Bir tahta var yatmak için. Kafa dinlemek başta iyi geliyor ama sonra biriyle konuşmaya ihtiyaç duyuyorsun. Varlıklı bir yerde olsaydık, yokluğu anlayacaktık ama zaten Survivor yokluk olarak geçiyor. Yokluk içinde 'yokluk adası'na gittik. Burada teksin, hiçbir şey yok. Sadece boş boş konuşuyorsun. Zaten yağmuru yedik, kendimizi de yedik. Orada bardağın dolu tarafını hiç göremedim" diye devam etti.
YOKLUK ADASI UYGULAMASI
Acun Ilıcalıi birleşme öncesi sürgün adası uygulamasından sonra yeni bir uygulamanın geldiğini duyurmuştu.. Ilıcalı, "Dokunulmazlık sayısı dört olacak. Dört dokunulmazlık 4 aday ile haftayı geçireceğiz. Önemli olan konu şu bu haftadan itibaren aday olan isimler yine bir yolculuk yapacak. Gideceğiniz yerin adı: Yokluk adası" ifadelerini kullanmıştı.
Ünlü televizyoncu, sözlerine; "Bu seferki adada 24 saat kalacaksınız. Tek başınıza kalacaksınız. Başka kimse olmayacak. Teknik ekipten kimse olmayacak. Eviniz olmayacak. Sadece bir battaniye ve siz, küçük bir tahta parçası. Konuşabileceğiniz tek şey güvenlik kamerası olacak. Bir avuç pirinç ve limitsiz suyunuz olacak. Günün belli kısımlarında güvenlik kamerasına konuşacaksınız. Sağlık problemi olmadığı sürece kimse gelmeyecek. 24 saat üstü açık bir yerde yaşayacaksınız. Yakında bir yerde sağlık ekibimiz olacak, sizi izliyor olacağız yani herhangi bir tehlike yok" diye devam etmişti.