CaddeStrese karşı melissa otu

Strese karşı melissa otu

07.10.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

19 Mayıs Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genetik Anabilim Dalı Başkanlığı Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Elif Tuncer, melissa bitkisinin sinirsel kökenli çarpıntılarda, hafif depresyon, sıkıntı ve streslerde rahatlatıcı rol oynadığını, psikolojik rahatsızlıklardan kaynaklanan sıkıntı verici olayların düşüncelerini zihinden uzaklaştırmakta yararlı olduğunu belirtti.

Strese karşı melissa otu

Bitkinin kasları gevşetici özelliği bulunduğunu dile getiren Tuncer, “Melisa bitkisi özü, sinir sistemini gevşetici ve uykuyu kolaylaştırıcıdır” dedi.
Sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklarda, mide spazmında, sinir sistemi ve kalp rahatsızlıklarında tansiyonu düzenleyici olarak ağrı kesici ve rahatlatıcı olarak da kullanılan melissanın zekâyı artırdığı, mide ülserine iyi geldiği, kaynatılarak suyu vücuda sürüldüğünde ter kokusunu kestiği ve beyin damarlarını açtığı bilinirken, hiçbir yan etkisinin de bulunmadığını belirten Tuncer sözlerini şöyle noktaladı: “Melissa, sinirsel kökenli çarpıntılarda, hafif depresyon, sıkıntı ve streslerde rahatlatıcı rol oynamakta, psikolojik rahatsızlıklardan kaynaklanan sıkıntı verici olayların düşüncelerini zihinden uzaklaştırmaktadır.”
Melissa Çayı, kurutulmuş yaprakların üzerine kaynamış su dökülerek 5-10 dakika demlenmesiyle elde ediliyor, bal veya şeker ilave edilerek içiliyor. 


Gen tedavisindeki umut ışığı
ABD’li bilim adamları, kalıtsal bir görme rahatsızlığını gen tedavisi yöntemiyle iyileştirdi. Amerikan Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Pennsylvania, Florida ve Cornell üniversitelerinden araştırmacılar, kalıtsal bir görme bozukluğu olan Leber congenital amaurosis (LCA) hastası 3 deneğin gözlerine gen bozukluğu düzeltilmiş materyali enjekte etti.
Bilimsel dergide yer alan makaleye göre, hastalığa yol açan RPE65 geninin düzeltilmiş kopyası zerk edilen hastaların görmelerinde sadece 30 gün içinde “belirgin” bir düzelme olduğu tespit edildi. Bilim adamlarının da üzerinde yıllardır çalışmakta olduğu bu gen tedavisinin, her 10 çocuktan birinde ciddi görme sorununa neden olan hastalığın tedavisinde gelecekte önemli bir ümit ışığı olabileceği belirtildi.