‘SonBahar’a yakışmadı bunlar

Belki çekenler ve yayınlayanlar, “İnsanlar nelere dikkat etmiş” der diye yazmaya karar verdim.
Dizinin cast’ını başarılı buldum ama bazı sahneler bana hiç inandırıcı ve samimi gelmedi.
Aldatıldığını kocası öldükten sonra öğrenen kadın (Ayça Varlıer), içini dökmek için limana gidiyor...
Tesadüfen bakın ki, aynı yer daha sonra yanında sekreterlik yapacağı iş adamının da soluk aldığı liman oluyor... Balıkçı ile iş adamı limanda derin bir sohbete dalıyor. Birkaç sahne sonra bakıyoruz ki, aynı balıkçı kayığı ile iş adamını yalısına yaklaşıyor. Hava çoktan aydınlanmış. Güneş her tarafı yakıyor.
O insanlar şayet sabaha kadar limanda geyik muhabbeti yapmışsa ikisinde de uykusuzluk emaresi olmaz mı? Olmalı ama bunlarda yok.
Öyle bir işadamının öylesine salak bir sekreteri olabilir mi? İşe komedi unsurunu katmak için böylesi bir mantıksızlığa gerek var mı?
Patron, o sekreterine Almanca bilen bir yardımcı bulmasını söylüyor. Gazetede yer alan seri ilan sayesinde şirket mini etekli adaylarla dolup taşıyor.
Başvuranlar arasında başroldeki kadın da var.
Salak sekreterin gözünün tutmadığı kadın, asansöre binip şirketten çıkmaya çalışıyor, yanlış yöne giden asansöre biniyor.
Aynı anda patron, sekreterine “Ben insan kaynaklarına gidiyorum” deyip odasından çıkıp asansörün başına geliyor. Ve asansörün kapısı açılıyor. Tabii ki içinde başroldeki kadın... İş adamının asansöre binmesiyle kadının baygınlık geçirip adamın kucağına yığılması bir oluyor.
Faruk Turgut gibi tecrübeli bir yapımcının imza attığı, Star TV gibi bir kanalının yayınladığı dizilerde artık böylesine mantık hataları olmamalı.
“Canım bu dizi, belgesel değil ki” diyebilirsiniz.
Evet dizi dediğin, neticede hayal ürünü bir şey...
İşte hüner ya da maharet dediğimiz şey de tam bu noktada devreye giriyor.
O hayal mahsulü şeyleri, izleyenlere gerçekmiş gibi satabilenler başarılı oluyor. Bunu başaramayanları da reyting canavarı yiyor.
Şimdi eğri oturup doğruyu konuşmak gerekirse ilk bölümünün reytingi, “Son Bahar”a yakıştı mı?
Dizi, “Tüm seyirciler”de 3.3 reytingle 10. oldu.�
Aynı saatte Kanal D’de ekrana gelen “Akasya Durağı “6.7 reytingle birinci, atv’deki “Elveda Rumeli” 6.1 reytingle ikinci olurken “Son Bahar”ın o an ekran karşısındaki 10 kişiden sadece 1’i tarafından izlenmesi iyi bir şey olmasa gerek?
“Son Bahar” gibi Star TV’nin iddialı bir dizisinin ilk bölümünün reytingi, aynı kanalda sabaha karşı 03.00’te yayınlanan “Nihat Hatipoğlu’yla Sahur Özel” ya da FOX’taki “Bez Bebek”in  sabah 09.40’taki tekrarının bile altında kalıyorsa bir şeyler yanlış yapılmış olmalı...

Show TV ne yapar?

Show TV’nin yeni yayın dönemi prototipine göz attım. Doğrusu, Kanal D’yi koltuğundan edip Show TV’yi birinci sıraya yükseltecek pek bir şeye rastlamadım... Ya da şöyle söyleyeyim; ben öyle bir koku, öyle bir tat almadım.
Görünen o ki bu yayın döneminde de Show TV’nin en büyük kozu “Var Mısın Yok Musun?” adlı yarışma programı olacak.
Acun Ilıcalı’nın sunduğu yarışmanın performansı bir anlamda reyting sıralamasında Show TV’nin yerini belirleyecek.
Yarışmanın ilk günlerdeki karnesi fena değildi...
En azında bu performansta gider ve reytingini biraz daha yükseltirse sorun yok. Ancak seyirci “Bu yarışmadan da fenalık geldi” deyip kanal değiştirirse Show TV’nin prime time kuşağı çöker...
Bir programa bel bağlamak bazen insanın belini büker...
Show TV bu haliyle iki numaradaki yerini korur, ama Kanal D’yi koltuğundan edip bir numaraya yerleşmesi çok zor...

Dört eski, dört yeni dizi
Show TV, geçen sezondan “Kurtlar Vadisi Pusu”, “Dudaktan Kalbe”, “Doktorlar” ve “Eşref Saati”ni devam ettirecek.
Show TV, dört eski dizinin yanı sıra ekrana süreceği “Gece Sesleri”, “Vurgun”, “Melekler Korusun” ve “Karamel” adlı dört yeni diziyle reyting pastasından pay kapmaya çalışacak.
Show TV’nin yeni dizilerinden biri Koliba Film yapımı, başrollerinde Vildan Atasever, İsmail Hacıoğlu ve Özgür Çevik’in oynadığı “Gece Sesleri”...
Most Production yapımı  “Vurgun”un başrollerinde Türkan Şoray, Hakan Balamir, Pamir Pekin, Ayşe Aziz, Mehmet Ali Nuroğlu ile Halit  Akçatepe var.
Yapımcı Timur Savcı’nın Show TV’ye yapacağı “Melekler Korusun” adlı dramanın henüz oyuncu kadrosu bile belli değil.
Bir anne ile kızı arasında yaşanan kuşak çatışması ve görüş ayrılıklarını anlatacak dizide “Melek” adlı anneyi “Avrupa Yakası” ile yolları ayrılan Hümeyra oynayacak.
Pastel Film yapımı “Karamel” adlı dizinin başrol oyuncuları arasında  ise Ahu Türkpençe, Emre Kınay ve Gökhan Soylu var.

Kaçan, “Eşref Saati”nde
Geçen sezon aynı yapım şirketinin çektiği “Kurtlar Vadisi Pusu”nun önüne alınınca reytingi yükselen, başka güne kaydırılınca seyircisi azalan “Eşref Saati”nin hangi gün yayınlanacağını bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var. O da şu:
Pana Film, “Ne olur, ne olmaz?” diyerek diziye önemli bir takviye yaptı.
Şirket “Kara Eşref”le, “Sarı Eşref”in arasına “Kaptan Custo”dan esinlenerek olsa gerek “Kaptan Küstü”yü yerleştirdi.
Hayatı kaptanlıkla geçen dünyayı gezen ve her şeyi bilen “Kaptan Küstü”nün dönüşüyle birlikte mahalle “hikâyeci”sine de kavuşmuş olacak.
Yavuz Bingöl ile Yetkin Dikinciler’in başrolünü paylaştığı dizide hikâyeleriyle mahalleye renk katacak “Kaptan Küstü”sünü kim mi oynayacak?
Elbette ki, aynı işi daha önce “Ekmek Teknesi”nde de yapan Hasan Kaçan...

Serap Ezgü’ye yer yok!
Gündüz kuşağında Çağla Şıkel ile Alişan’ın sunduğu “Her Şey Dahil”le hedefi 12’den vuran Show TV’de bu sezon, televizyonlarda “kadın kuşağı” ya da “sorunlar yumağı” denince akıllara gelen televizyon yıldızlarının başında yer alan Serap Ezgü artık yok.
Show TV, sözleşmesini yenilemeyince Serap Ezgü ile yolları ayrılmış oldu.
Show TV, ondan boşalan kuşağı önümüzdeki günlerde Yasemin Bozkurt’la dolduracak.
Kanalın gündüz kuşağındaki diğer iddialı yapımları da “Deryalı Günler” ve “Ender Saraç’la Sağlıklı Günler”...

İsraillilerle “Survivor”
“Var Mısın Yok Musun?” programının yapımcısı ve sunucusu Acun Ilıcalı meşhur format programlarından “Survivor”u da bu sezon Show TV’ye yapacak. Yılbaşında ekrana gelmesi planlanan yarışmada Acun Ilıcalı bu kez Türk takımı ile İsrail takımını yarıştırmanın peşinde...
Çok merak ediyorum haftanın dört günü ekranda olan Ilıcalı bunu hangi arada-derede yapacak? Hepsinden önemlisi de İsraillileri nasıl ikna edecek?