CaddeŞimdi moda Kabare Woo

Şimdi moda Kabare Woo

06.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şimdi moda Kabare Woo

Şimdi moda Kabare Woo




Bayram hareketli geçti sevgili okurlar. Aslında ben nasıl geçtiğini pek anlamadan bitti bile. Eee çalışınca öyle oluyor. Allah tekrarını nasip etsin. Sevdiğim ve yüreğine çok inandığım güzel dostum Stelyo Pipis sonunda Levent'te çok keyifli bir yer açtı; Kabare Woo. Tam bize göre. Haftanın her gecesi ayrı bir eğlence ve ayrı bir güzellik yaşanacak. Açılıştan önce gittim. Stelyo "Şeno, gel de şu yemekleri bir test et" deyince pazar günleri Milliyet'teki röportajlarını keyifle okuduğum ve yakın arkadaşım olan güzel gözlü Ahmet Tulgar'ı da yanıma aldım. Pardon bir de sevgili Sayım Çınar vardı. Kitabımın çıkışına kadar beni çıldırtan menajerim. Hazır laf açılmışken, yarın tüm seçkin kitabevlerinde ve hipermarketlerde satışa çıkacak olan 'YAŞANMIŞ ŞEHİR HİKAYELERİ 1'in korsanını almayın, yalvarırım. Çünkü kitaptan elde edilecek gelirin tamamını İzmir'de bulunan bir devlet hastanesine bağışlayacağım. Haydi bakalım, beni sevdiğinizi ve aslan okuyucularım olarak yanımda olduğunuzu gösterin. Her eve bir 'Yaşanmış Şehir Hikayeleri-1' lazım. Evet, o akşam Stelyo'nun çok özel birkaç dostu daha vardı. Ortağı olan sevgili arkadaşımız Cem Pişkin, güzel eşi Çiğdem, Seray Sever, Elif Güvendik, Emel Müftüoğlu, Davut Güloğlu, Beşiktaş yönetiminden birkaç ağır ağabey. Şef Ayhan Keskin ve yıllardır tanıdığım, sevdiğim garson Nurettin Alaca servis yaptılar. Test edeceğiz ya. Ortaya içinde domates, taze soğan, sarımsak, roka, avokado ve somon bulunan somon avokado, hardal ve kaper soslu dana carpaccio geldi. Ardından içinde taze enginar, kurutulmuş domates, roka ve ızgara piliç göğsü bulunan enginarlı piliç salatası ile karışık deniz mahsulleri salatası getirdiler. Ve ceviz, sarımsak içeren, beyaz şarap, taze otlarla soslanan üç renkli tortelloni, safranlı-bademli pilav ile biberlenmiş külbastı, dil peynirli Sinan Usta köftesi, kekikli, hardallı piliç... Muhteşemdi, mutfak şefini kutladım. Tatlı olarak da dondurulmuş çikolata basketinde espressolu mousse ve vanilyalı dondurmalı tart geldi. Ben yemekleri çok lezzetli buldum. Servis de muhteşemdi. Dekorasyonu Stelyo yapmış, her taraf kıpkırmızı, bir pavyon havasında ama çok şık olmuş. Buranın işletmesini Tofita reklamlarıyla ünlenen 'Degaje' lakaplı Ayça Tekindor ve gece kulüplerinde tek başına trompet şov yapan Merih yapacak. İkili, haftanın belirli günlerinde de sahne alacak. Her pazar ünlü bir konuk eşliğinde Mehmet Teoman Coco Kabare Show olacak. Salı geceleri DJ olarak Mehmet Teoman çalacak. Çarşamba Ayça-Merih ve DJ Mehmet canlı performans sergileyecek.
Perşembe de 70 ve 80'lerin müziği eşliğinde parti olacak. Bir akşam da Levent'teki Miss Daisy Brasserie Bar'a gittim. Sevgili İsmoş, yani sırdaşım ile. Maşallah kapıya kadar doluydu. Zaten buranın çok özel bir müşteri kitlesi var. Sağolsun, yıllardır tanıdığım Abdullah Erden hemen bar kenarında bir yer gösterdi. Burada hafta sonları, sesini çok beğendiğim Ece Berker ve Grubu çıkıyor. Akşamüstü bar keyifli oluyormuş. Bir de pazarları kahvaltı var. Bir pazar gitmiştim. Poğaçalar, açmalar, simitler, çeşit çeşit peynirler, zeytinler, reçeller, omlet, mevsim meyvaları filan vardı. Yani mönü zengin. Mutfak, Avrupa'dan Uzakdoğu'ya ve Türk lezzetlerine kadar geniş bir yelpaze içeriyor. Ama biz o gece tok olduğumuz için barda birer içki almakla yetindik. Nispetiye Caddesi'nde, kıyıda kalmış bir yer Miss Daisy Brasserie ama keyifli. Özellikle de hafta sonları rezervasyon yaptırmanız şart. Telefon numarası (0212) 325 05 25.

Farklı bir kulüp, Cilveli Meyhane ile yeniden
Bayramda canım alaturka dinlemek istedi. Gazetede işim uzun sürünce bir salata yiyip Keops Eğlence Merkezi içindeki Cilveli Meyhane'ye uğradım. Burası yeniden hizmete girdi. Keops'un patronu sevgili Nida Büyükbayraktar ve Cilveli'nin işletmesini alan sevgili Fatoş Çingitaş'a da "hayırlı olsun" demek istedim. Sahnede Metin Şentürk vardı. Son albümü 'Kalpten Kalbe' acayip başarılı. Keyifle evde, arabada dinliyorum. Loca gibi bir yer var, Nida ile oraya oturduk. Fasıl 21.30'da başlıyormuş, tabii kaçırdım. Ardından Fatoş geldi, çocuklar anında masayı donattı. Kısır, şakşuka, haydari, barbunya fasulye, ciğer, özel ev yapımı içli köfteden birer lokma tattım. Ana yemek olarak da biraz soya soslu piliç yedim. Sevgili Metin'i yarım saat dinledim, çalacak çok kapı olduğu için çıktım. Cilveli Meyhane, limitsiz içki dahil kişi başı 60 milyon lira. Telefon numarası (0212) 283 42 84.

Geçen cuma, Dolmabahçe'deki Süzer Plaza'nın altında açılan Club Metrosexual'da aldım soluğu. Burası son günlerin en popüler marjinal gece kulüplerinden biri. Buranın işletmesini 15 yıllık güzel arkadaşım Ergun Yıldız üstlendi.
Bir süredir sesi, soluğu çıkmıyordu Ergun'un. Onu Dedikodulu Meyhane, Gatto ve Chocolate'tan tanırsınız. Çok farklı bir yer yapmış. Burası eskiden Zeynep Tuğsuz'undu. Deniz ürünleri satan Bubble adlı minik bir restorandı. Ama yürümeyince, zorunlu olarak marjinal bir kulüp havasına döndürdüler. Hoş olmuş. Kapıda puicker, yani seçici olarak, candostum İzzet Çapa'nın bulup ortaya çıkardığı ve uzun süre Catwalk'un halkla ilişkilerini yapan Gamze Cosmopolitan vardı. Ama ben yazıyı sayfaya verirken Gamze ani bir kararla Pera Palas'ın karşısında can dostum İzzet'in yeni açtığı marjinal meyhane Onbeş'e geçti.
Ben bile bu aleme akıl, sır erdiremedim ya neyse. Gelelim yine Metrosexual'a saat 19.00'da Happy Hour ile başlıyor eğlence. Sabaha kadar da sürüyor. DJ Münir jet-set müzik yapıyor. Haftada bir gün Türkçe canlı performans olacak.
İki gece de karaoke partiler düzenlenecek. Garsonlar İskoç etekli. Hepsi yakışıklı çocuklar. Hafta sonları giriş ücretli, hafta arası yok. Yerli içkiler 10, yabancılar 12-15 milyon lira. Telefon numarası (0212) 243 03 35.

Maslak'da Şütte, Rafineri'de lezzetli sandviçler
Yukarıda da sözettiğim gibi Milliyet Gazetesi'nde röportajlarını keyifle okuduğum sevgili arkadaşım Ahmet Tulgar'dan ve yazılarından öğrendim Rafineri Sandviç&Kahve Evi'ni. Kitabımın menajeri olan sevgili Sayım Çınar ve kitabımın editörü sevgili Özgür Kalyoncu da Rafineri'den söz edince gitmek şart oldu. Aktüel'in editörlerinden sevgili arkadaşım Onur Baştürk'e sözüm vardı, buluşup gittik. Çok sıcak ve keyifli bir yer. Patroniçe Nazan Aşık da öyle. Dekorasyonu karı-koca aşıklar yapmış. Çok şık. Kendimi bir an için New York, Londra ya da Paris'teki kafelerin birinde hissettim. Duvarlardaki tablolar 1940'ları hatırlatıyor. O gün ben özel sandviçlerden olan ızgara sebzeli ve hellimli, içinde nar ekşisi olan, İtalyan ekmeği toccacio ile yapılan vejetaryen sandviç yedim. Muhteşemdi. Izgara tavuklu, humuslu, köfteli, bonfileli gibi çok çeşitli sandviçler var. Kahvaltı mönüsü de muhteşem. Evde yapılmış poğaça, açma, kıymalı, peynirli, sosisli börek çeşitleri, omletler, salatalar yıkılıyor. Özellikle de şiş köfte, yeşil sos, fasulye ve kırmızı soğanlı salata, meatballs ile yapılan brokoli, karnabahar, kırmızı biber, domates ve köri soslu diyet veggie salatası harika. Tatlılar da öyle. Meyve soslu muhallebiyi mutlaka tatmalısınız. Profiterol ve cheesecake günlük. Her çeşit sıcak ve soğuk içecek mevcut. Özellikle çay ve kahve çeşitleri çok. Fiyatlar ise gerçekten komik. Tıka basa yiyin; 10 milyon. Valla ilk işim Rafineri'ye bir daha gitmek olacak. Telefon numarası (0212) 244 93 00. Saat 08.00-22.00 arası açık. Akşam önce Maxi'de alışveriş yaptım. Sonra Maslak'daki Nurol Plaza'nın bodrum katında yer alan Şütte'ye uğradım. Bekar yaşayanlar ya da çalışanlar için ideal. Evinize aniden konuk gelirse buraya uğrayın ya da paket servisinden yararlanın. Salata çeşitlerini hararetle öneririm. Akdeniz, mevsim, füme hindili, piliçli, deniz mahsullü salataları hem doyurucu hem lezzetli. Fiyatları 4-7.5 milyon lira arasında. Şarküteri reyonu da ilginizi çekecektir.
O gece konuğum gelecekti, özel Şütte salatası, iki tane karışık Şütte sandviç aldım. Toplam 17 milyon ödedim. Karışık Şütte sandviçin içinde dana jambon, piliç jambon, Macar salam, taze kaşar, Amerikan salatası, domates ve salatalık var. Paket servisi için telefon numarası (0212) 286 57 41. Efendim, Gayrettepe Kültür Oyuncuları, Şişli Belediyesi'nden aldığı destekle Şişli Kültür Merkezi'nde 'Geç Olmadan' adlı eseri sahneliyor. Grup, elde edilecek gelirle okullarına destek vermeyi amaçlıyor. Gruba siz de destek verin. Daha geniş bilgi edinmek isteyenler www.gecolmadan.com'a girebilir.

İki farklı yazar ve iki farklı kitap
İkisi de yakın arkadaşım. Hele bir tanesi hem meslektaşım hem hemşerim. Üstelik aynı gazetede yazıyoruz. Güler Kazmacı'dan söz edeyim önce. Sarışın, güzel kadın haber spikerliği, televizyon program yapımcılığı derken dördüncü kitabına da imzasını attı; 'Arızalı Erkekler'. Üstelik benim de yazarları arasında olduğum Nokta Yayınları'ndan çıktı 'Arızalı Erkekler'. Tanıtım kokteyli Taksim Divan'da yapıldı. Çok şıktı. Gazetedeki kankam Yazgülü Aldoğan, Almula Merter, Deniz-Murat Murathanoğlu, Duygu Asena, Özlem Savaş, Mustafa Sarıgül, Yıldırım Aktuna, Neslihan Yargıcı, Yalçın Bayer, Sibel Savacı, Teksen Çamlıbel vardı konuklar arasında. Güler kitabında ilişkilerin ruhsal ve saplantılı yanlarını anlattıysa da espriyi ve alayı eksik etmemiş. Kitap tartışmaya açık, çok ilginç anlatımlarla dolu. Arsen Yarman, Karper Peynirleri'nin patronu.
O da güzel eşi de arkadaşlarım. Arsen'in çok titiz bir çalışma sonucu kaleme aldığı 'Osmanlı Sağlık Hizmetleri'nde Ermeniler ve Sırp Pırgıç Ermeni Hastanesi'nin Tarihi' adlı kitabı okurlarla buluştu. Gerçekten önemli bir çalışma.
Çok çarpıcı bilgiler ve görsel belgeler var. Olağanüstü güzellikte, bulunmaz bir bilgi kaynağı.
Dağıtımı İnkılap Yayınevi ve Turkuaz Kitabevi tarafından yapıldı. Kitabı, Surp Pırgıç Ermeni Hastanesi'nden temin edebilirsiniz. Yalnız inanılmaz büyüklükte ve şıklıkta, haberiniz olsun. Evet efendim, bugünlük de bu kadar.
Hoş kalın, hep mutlu yaşayın.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr



MAGAZİN


IMF değil, Popstar manşet!
'Tahtımda hâlâ ben oturuyorum'
Şimdi moda Kabare Woo