20.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Sercan Kısmet / sercan.kismet@milliyet.com.tr
Kenan Acar’la yeni dizisi ‘Meryem’i, başrolünde yer aldığı sinema filmi ‘Papatya’yı ve oyunculuğa bakış açısını konuştuk.
Güçlü karakterinde sizi çeken ne oldu?
Birçok yüzü olması beni heyecanlandırdı, Savaş’la (Furkan Andıç) beraber büyümüşler. Zengin bir ailenin içinde doğmuş aslında ama tam olarak o dünyaya ait olmadığını biliyor. Annesi Güçlü’yü bu farkındalıkla büyütmüş.
Güçlü, abisi gibi gördüğü Savaş Sargun için ölümü bile göze alıyor. Gerçekte böyle bir arkadaşlığınız var mı?
Var tabii ki... Sayıları bir elin parmaklarını geçmez belki ama uğruna her şeyi göze alacağım ömürlük dostlarım var.
Bölümleri okurken neler hissediyorsunuz?
Senaryo geldiğinde ilk üç bölümü soluksuz okudum. Ve hâlâ da öyle devam ediyor. Yeni bölüm senaryosu geldiğinde, setteysek, tüm ekibi kıyıda köşede soluksuz okurken görüyorum. Bu hissi yaşayabilmemiz, büyük bir başarı...
Kendinizi izlerken eleştiri yapıyor musunuz?
Tabii ki eleştiriyorum. Karakterle ve sahneyle ilgili yaptığımız seçimler var. Yani oyuncu olarak risk alıyoruz. Bence oyunculuğumuzu objektif olarak dışardan izlemek bizi ileriye taşıyor. Aynı zamanda büyük resmin içinde kendini görmek, bütünüyle uyumlu olup olmadığını da gösteriyor.
Üniversite yıllarına kadar basketbol oynamışsınız. Neden bıraktınız?
Bir sakatlık dönemi geçirdim. Bu süreçte kendimle uzun uzun zaman geçirme fırsatım oldu. Basketbolu çok seviyordum, istesem devam edebilirdim ama içimde başka bir arayış olduğunu hissettim. O hissi takip ettim. İyi ki etmişim, verdiğim karardan çok mutluyum.
‘Tarık Akan’dan esinlendim’
Canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?
Bir anti-hero karaktere can vermek istiyorum. Herkesin bir karanlık tarafının olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla böyle bir karakteri canlandırmak isterim.
Kariyerinizin dönüm noktası olarak bahsedebileceğiniz bir proje oldu mu?
‘Meryem’ televizyonda dördüncü projem. Henüz dönüm noktası diye bahsedebileceğim bir anım olmadı. Ama profesyonel spor hayatını bırakıp; oyunculuk yapmak benim için önemli. Diğer taraftan Çağan Irmak’ın ‘Benim Adım Feridun’ filminde rol almak da önemli... Film Erdek’te geçiyordu ve orada kaldığım zamanda kafamı toplayıp aklımdaki senaryoyu yazdım.
‘Papatya’ adlı sinema filminde rol aldınız. Biraz anlatır mısınız?
‘Papatya’ filminde Umut karakteriyle başroldeydim. Bu filmde beni çeken şey, Yeşilçam’ın günümüzde kaybolan masumiyetine geri dönüş hikayesi oldu. Masumiyetiyle sıcacık bir proje olduğunu düşünüyorum. Umut karakterine çalışırken Tarık Akan’ın, ‘Canım Kardeşim’ filmindeki rolünden esinlendim.