20.11.2013 - 19:13 | Son Güncellenme:
Florence Nightingale Kadıköy Hastanesi GİS Motilite Labarotuvarı ve GERH Tedavi Merkezi’nden Prof. Dr. Ediz Altınlı, hastalığı ve tedavi yöntemlerini anlattı: “Reflü, midenin asitli içeriğinin yemek borusuna geri akımı neticesinde oluşan bir sorundur. Midenin doğal koruyucu mekanizmaları, organın içindeki yüksek asidin mide duvarına zarar vermesini önler. Fakat yemek borusuyla midenin birleştiği bölge ve yemek borusu yüksek aside karşı oldukça duyarlıdır. Bu içerik yemek borusuna geri geldiği zaman yanma hissi oluşur. Hastalık birden çok sorunun yan yana gelmesiyle ortaya çıkar.
Ortak şikayetler
Yemeklerden, özellikle de ağır yemeklerden sonra mide ekşimesi, ağıza acı su gelmesi ve göğüs arkasında yanma en belirgin şikayetler. Bu tür şikayetlere bazen göğüs ağrısı eşlik edebilir. Sorun, mide asidini düşürücü ilaçlarla düzelir. Bu ilaçlar bırakıldığında şikayetler geri gelir. Burada ayırt edilmesi gereken en önemli ayrıntı, ne sıklıkta olduğu ve kişinin yaşamını ne kadar etkilediği.
Tanıda kullanılan tetkikler
pH-metre: Yemek borusunun alt ucuna yerleştirilen ince bir borudur ve 24 saat boyunca asit ölçümü yapar. Sonuçları 24 saat sonra elde edilir ve hasta aletin üzerindeki düğmelere basarak gün içindeki aktivitelerini işaretler. Bu test yapılmadan önce kullanılan tüm reflü ilaçları kesilmelidir. Test günü hasta aç gelir fakat daha sonra aletle birlikte normal yemeğini yiyebilir.
Özofagus Manometrisi: Yaklaşık 30 dakika kadar süren bir tetkiktir. Hastanın yemek borusunun alt ve üst uçlarındaki basınçlar ölçülür. Hastaya su yutturularak bunun yemek borusunda yarattığı basınç değişiklikleri kaydedilir. Yemek borusunun alt ucundaki basıncın düşük olduğu hastalarda cerrahi gerekebilir. Bu testin bir diğer yararı da özofagus peristaltizmi değerlendirilerek ne tür bir reflü cerrahisi uygunacağı konusunda fikir vermesidir.
Tedavi seçenekleri
Reflünü öncelikli tedavisi medikaldir. (ilaçlar ve yaşam değişiklikleri) Birçok reflü hastası basit tedbirlerle sorundan kurtulur. Küçük bir grup hastanınsa öncelikli tedavi yöntemi cerrahi olmalı. Hangi hastaların cerrahi tedaviye ihtiyaç duyduğunu tetkik sonuçları söyler. Tedavide temel amaç, yemek borusu-mide bileşke noktasında yeni bir valf mekanizması yaratmak, bozulan his açısını yeniden oluşturmak ve diyaframdaki (eğer varsa) fıtığın onarılmasıdır.
Cerrahi sonrası süreç
Laparoskopik yöntemle ameliyat edilen hastalar, 72 saat içinde hastaneden taburcu edilir, bir hafta sonra günlük aktivitelerine dönebilir. Reflü cerrahisinin başarısı doğru hasta seçimine bağlıdır.”
EN ÖNEMLi REFLÜ NEDENLERi
1. Obezite/Şişmanlık: Obezite yüzünden karın içi basınç artar, mide içeriği geriye doğru itilir.
2. Yemek borusunun alt valf basıncının düşük olması: Bunun tespiti için her hastaya manometri adı verilen basınç ölçümleri yapılmalı.
3. Yemek borusunun diyaframdan geçtiği bölgede fıtıkların olması: Endoskopi ve radyolojik tetkiklerle anlaşılabilir.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Prof. Dr. Mecit Süerdem
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Başkanı
KOAH TANISI NASIL KONUR?
Kimlerde KOAH düşünülmelidir?
Sigara, KOAH hastalarının üçte ikisinde hastalık nedenidir. Sigaradan sonra ikinci sırada biomas maruziyeti gelmektedir. Biomas; organik maddelerin ısınma, yemek pişirme gibi amaçlarla yakılması sonucu ortaya çıkan dumanın adıdır. Kırsal bölgelerde yaşayan kadınlarda önemli bir KOAH nedeni olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla 40’lı yaşlardan sonra sigara içen veya geçmişte içmiş ya da biomas maruziyeti hikayesi olan her kişi KOAH olabilir veya olmaya adaydır. İş yerindeki organik, inorganik tozlar ve kimyasallara maruz kalmak, büyük şehirlerdeki hava kirliliği de KOAH nedeni olabilir.
KOAH belirtileri nelerdir ve her hastada görülür mü?Önemli KOAH belirtileri uzun süre nefes darlığı, öksürme ve balgam çıkarmanın olmasıdır. Hastalığın erken evrelerinde bu belirtiler ya yoktur ya da çok rahatsız edici değildir. 40 yaş üstü ve sigara içen kişilerde bu belirtilerden herhangi birisi varsa mutlaka KOAH’tan şüphelenilmelidir.
KOAH tanısı nasıl konur?KOAH hastalığından şüphe edildiği zaman yapılması gereken en önemli test, spirometri cihazıyla yapılan
soluk testidir.
Spirometri (soluk testi) nasıl yapılır?Spirometri, içinde bilgisayar programı bulunan bir cihazdır. Bu cihazın ağızlığı içine derin nefes alma sonrasında çok hızlı nefes vermekle nefes borularının daraldığı tespit edilebilir.
Spirometrinin KOAH tanısındaki rolü nedir?Hastalığın erken evresinde belirti olmasa dahi spirometri ile hastalık tanısı konabilir. Bu nedenle riskli gruplarda spirometri testinin yapılması erken tanı için çok önemlidir.
KOAH tanısında gecikme olabilir mi?KOAH, yıllar içinde sinsi ve yavaş ilerleyen bir hastalık olduğu için erken evrede tanı konması çok zor olan bir hastalıktır. Hastalık ileri evrelere gelene kadar, hastalar fiziksel aktivitelerinde önemli nefes darlığı hissetmezler. Diğer yandan hastalar aktivite seviyelerini hastalığın şiddetine göre adapte ederek nefes darlığı yakınmalarını dikkate almamaya çalışırlar.
Dünya genelinde 4 hastadan 3’ü KOAH’lı olduğunun farkında değildir. Ülkemizde yapılan saha çalışmaları, 10 hastadan sadece birisinin KOAH tanısı aldığını ve tedavi gördüğünü ortaya çıkardı.
KOAH başka akciğer hastalıkları ile karışır mı?KOAH, orta ve ileri yaşlardaki hastalarda astım ve kalp yetmezliği hastalıkları yla karışabilir.