KOLAY BiR HAYAT SIKICI OLURDU

Bir kadın hem güzel, hem seksi hem eğlenceli olunca, karşı konulamaz bir çekiciliği oluyor. Kariyerinin başından bu yana medya sektöründe çok farklı alanlarda başarılı işlere imza atan Ece Sükan, ‘Hello!’ dergisine hayatını, dönüm noktalarını ve stil tüyolarını anlattı.

Hayatınız nerelerde, nasıl akıyor?
Uzun yıllardır yurt dışı bağlantılı işlerim dolayısıyla sürekli seyahat halindeyim. Son birkaç yıldır da bu tempo iyice arttı. New York’ta ‘Innovative Fashion Ideas’ ajansı ile çalışıyorum. Yani bu ara hayatım İstanbul-Milano-New York- Paris arasında mekik dokumakla geçiyor.

Bir stil ikonu olarak stilini beğendiğiniz bir isim var mı?
Stili ile dönem dönem bana ilham olmuş birçok kişi var. Çok fazla cilalı, çalışılmış stilleri değil, özgün olanlar benim ilgi alanımda. Veruschka, Francoise Hardy, Katharine Hepburn, Jane Birkin, Peggt Guggenheim, Diane Vreeland gibi birçok isim sayabilirim.

Hayatınızda dönüm noktası olarak gördüğünüz zamanlar var mı?
Hayatta aldığım kararlara dönüp baktığımda hep ilerlemeyi seven ve seçen biri olduğumu görüyorum; aldığım her karar o dönem için bir dönüm noktası olmuş. Zaten hayat bundan ibaret değil midir? ODTÜ Psikoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, moda tutkusunu gerçekleştirmek için tek başıma İstanbul’a gelmem asıl başlangıcımdır.

Üçüncü şahıs olarak Ece Sükan’ı tanımlarsanız en çok hangi özelliğiniz ön plana çıkardı?
İlk aklıma gelenleri şöyle sıralayabilirim: Tutkulu, çalışkan, duygusal, komik, eğlenceli, şefkatli ve hiperaktif.

Küçük bir kızken de modaya ilginiz var mıydı?
Elbette. TED Ankara Koleji’nde çarşamba günleri serbest kıyafet günüydü. Kendi çapımda, Tunalı’daki pasajlarda ilginç şeyler bulmaya çalışırdım. Veya az da olsa ikinci el deri ceketler ya da annemin bir şeylerini giyerdim.

Hangisi size yakın? Sakinlik mi, maceraperestlik mi?
Jane Birkin’in çok sevdiğim bir sözü var: “Kim kolay bir hayat ister ki? Çok sıkıcı!”
Yapı olarak inişleri, çıkışları olan, duygusal, hareketli biriyim ama bu hareketin içinde de insan törpüleniyor, evriliyor, kısacası ilerliyor... Hayatı tek bir kutuda geçirmeyi düşünemiyorum, esneyebilmeyi öğrenenlerin ilerleyebileceğine inanıyorum.

GÖZLÜK EN SEVDiĞiM AKSESUVARDAN BiRi

Vogue markası ile işbirliğinizden bahseder misiniz?
Vogue Eyewear markasının Türkiye’deki ilk marka elçisiyim. Markanın birçok farklı stile hitap eden dina-mik koleksiyonları ile de birbirinden farklı kombinler ve tarzlar yaratabiliyorum. Gözlük en sevdiğim aksesuvar ve evden çıkmadan önce mutlaka kapının yanında duran komodinin üzerindeki onlarca gözlükten birini alırım.

SÜKAN’DAN STiL TÜYOLARI

Bir kadının gardırobunun olmazsa olmazları nelerdir?
Klasik bir biker deri ceket, iyi bir trençkot, doğru kesimli bir takım elbise.

Yeni sezonda en hit trendler neler?
Belirgin bir şekilde 60’lar etkisi, dijital baskılar, kristal nakışlar, leopar baskılar, lüks deriler görülüyor.

Ece Sükan’ın en rahat kombinleri nedir?
Siyah bir Acne Jean, üzerine bir Versace biker deri ceket ve altına Chloe kovboy botlarım ve tabii ki siyah Charlotte Ronson for Vogue Eyewear siyah gözlüklerim.

Lüks sizin için nedir?
Lüksün tanımı artık bireyselleşmekten geçiyor bence. Özgünlük, özellik, aitlik, sahicilik ve gizlilik...

Vintage rüzgarı devam edecek mi?
Vintage bir rüzgar veya trend değildir. Bu bir yaşam şekli ve hayata bakış tercihidir. Bu sebeple her zaman vardır.