08.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
RÖPORTAJ: SERCAN KISMET / FOTOĞRAF: OZAN GÜZELCE
Melis Babadağ, ‘Aykut Enişte’ filmiyle beyazperdede boy gösteriyor. Oyuncu, yapım için “Sürprizli bir proje. Romantik komedi tadında bir aile işi” diyor. Babadağ’la projesini, sektörün durumunu ve oyunculuk hayallerini konuştuk.
Canlandırdığınız Gülşah nasıl bir karakter?
Filmdeki bütün karakterlerde olduğu gibi Gülşah da, Aykut’un hayatını zora sokanlardan biri... Ama bunların içinde Aykut’a istediklerini en sevimlice yaptıran kişi. Yani kötünün iyisi diyelim.
Yapımcıların, dağıtım şirketiyle anlaşmazlıkları yüzünden bu sene az film vizyona girdi. Oyuncu olarak bu durum sizi etkiledi mi?
Zaten genel olarak telif ve dağıtım hakları, gelir paylaşımı gibi birçok etkenin baştan ele alınması gerekiyor. Düzelmesi için herkes elinden geleni yapıyor. Kökten bir sistem değişikliği lazım. Oyuncular olarak biz de daha çok sinema filmlerinde yer almak isteriz. Yasa çıktı, bu iyi bir başlangıç ama hâlâ çözülmesi gereken şeyler var.
Dizilerin 160 dakikaya kadar çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Senarist ne yapsın? Oyuncuların sahnesi bitiyor, eve gidiyor ama ışık şefi, kameramanlar, kostümcü ve bütün ekip orada kalıyor. Yaşamıyorsun ve hayatın yok. Tamam birçok oyuncu iyi para alıyor ama herkes aynı kazanmıyor. Geriye kalan bütün ekip sürünüyor.
Herkesin oyuncu olmak istemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Zaten elini sallasan dizi oyuncusuna çarpıyor, bu bir gerçek. Sektör büyük... Çok fazla kişi de fırsat bulabiliyor. Bu yüzden birçok kişi dizi oyuncusu olabiliyor.
Yıllarca emek verdiniz, bu durum sizi üzmüyor mu?
Hiçbir meslek kimsenin tekelinde veya himayesinde değil. Ben de konservatuvar çıkışlı değilim ama oyunculuk yapıyorum. İşini iyi yapmaya çalışmak önemli... Sektörde bazen benim de okullu olduğumu düşünüyorlar, bu beni mutlu ediyor.
Oyunculukta hayalleriniz var mı?
Hayalim, elden ayaktan düşüne kadar oyunculuk yapmak...
‘Sosyal medyayı beceremiyorum’
Set olmayınca neler yapıyorsunuz?
Günüm sporla başlıyor. Son 4-5 senedir spor ve beslenme konusunda, saplantılı bir şekilde yaşıyorum. Asıl en fazla vaktimi alan şey, SosyalBen’in yönetim kurulundayım. SosyalBen Akademi ile birlikte Encader Engelli Ve Muhtaç Hayvanları Yaşatma ve Koruma Derneği’yle gönüllü projeler üretiyoruz. Şu anda çeşitli firmalar ve spor kulüpleriyle görüşmelerimiz sürüyor.
Sosyal medyada aktif misiniz?
Hiç beceremiyorum. Instagram hesabımı zaten başkası almasın diye açtım. ‘Öldü mü, kaldı mı?’ demesinler diye fotoğraf paylaşıyorum. Sonra yayınladığımı beğenmeyip, siliyorum.
‘Talihsizlikler yaşadım’
Ekrandan uzak kalmanızın sebebi neydi?
Öyle denk geldi.‘Yeşil Deniz’den sonra dijital bir ortama film çektik, o yayınlandı.
Sonra bir tiyatro projemiz vardı, çok güzeldi işi yarılamıştık ama biraz organizasyon sıkıntılarımız oldu. Çok istediğim bir şeydi, içimde kaldı. Sonra başka bir tiyatro işi geldi, o da gelecek sezona kaldı. Öyle bir talihsizlik yaşadım.
Tiyatro oyununu o kadar çok istedim ki, hiç dizi işiyle görüşmedim. Arada bu filmi çektik, iyi oldu. Güzel bir işle ekranda yer almayı isterim.