CaddeDOKUNAKLI BiR MARDiN HiKAYESi

DOKUNAKLI BiR MARDiN HiKAYESi

08.12.2011 - 22:18 | Son Güncellenme:

Küçük bir çocukken bırakıldığı Deyrulzafaran Manastırı 76 yıl boyunca Bahe’nin yuvası olmuş. O gün bugün annesini beklemekten vazgeçmeyen Bahe’nin manastırın duvarları arasında geçen hayatı belgeselle kayıt altında

DOKUNAKLI BiR MARDiN HiKAYESi

BAHE’NiN ANNESi MARDiN

Haberin Devamı

Adı Bahe. 86 yaşında. Deyrulzafaran Manastırı’nda 76 yıldır annesini bekliyor. Bahe’nin bu dokunaklı hikayesine Hilton Garden Inn Oteli’nin açılışı için gittiğim Mardin’de şahit oldum.
Maridin, Merde, Mardia, Merdi, Merdo, Mirdo... Aslında bir kentin bu kadar çok isimle anılması binlerce yıllık ev sahipliğinin kanıtı. Mezopotamya’ya ayak bastığımı Deyrulzafaran’a gelince anlıyorum. Bakınca uçsuz bucaksız çarşaf gibi bir deniz hissi veriyor... Hava karardıkça ışık kümeleriyle denizin üzerinde adacıklar oluşturuyor. Ama Deyrulzafaran’ı çok farklı kılan bir insan hikâyesi var ki yakında beyazperdeye yansıyacak. Vakit kaybetmeden aradığım yönetmen Haydar Demirtaş’tan ‘Misafir’ adlı belgeselin öyküsünü dinledim.

Haberin Devamı

Ablasını Suriye’de buldular
1920’li yıllarda üç çocuğuyla Suriye’ye gitmek zorunda kalan Süryani bir anne, küçük oğlu Bahe’yi Deyrulzafaran Manastırı’na bırakır. Annesinin “Geri döneceğim” sözü, 10 yaşındaki Bahe’nin tutunacağı tek dal olur. Rahipler ve rahibelerin büyüttüğü Bahe manastırın çobanlık, bahçıvanlık işlerini yapar ama geçen yıllar annesini beklemekten alıkoymaz onu. Bugün manastırın simgesi haline gelen Bahe’nin hikayesindeki gizem perdesi, Suriye’deki ablasının izinin bulunmasıyla aralanıyor. Mardinli yönetmen Haydar Demirtaş, belgeselin çekimlerine bir ay önce başlamış. Bir önceki filmi ‘Babam Tarih Yapıyor’la ödül alan Demirtaş, Bahe’nin ablasının “Manastır onun annesiyle babası oldu” dediğini söylüyor. Kültür Bakanlığı’nın desteklediği belgeselin galası şubat ayında Mardin’de yapılacak. Demirtaş belgeseli kısa film bölümünde yer alması için Cannes Film Festivali’ne yetiştirmeye çalışıyor. “Bahe hayatın orada var olduğunu anlatıyor. Kendine bir dünya kurmuş ve hâlâ inancı var” diyen Demirtaş’a göre filmin vurucu cümlesi Bahe’den geliyor: “Sabah kalkınca ‘Bugün gelecek’ diyor, akşam olunca da ‘Yarın gelecek.’”
Mardin’e ayak basar basmaz toprağının mirasıyla sarı bir kent çıkıyor karşımıza. Kalenin eteklerindeki eski Mardin’in büyüsü yakınına geldikçe daha çok sarıyor insanı. Mardin’i betonarme yapıların silüetini bozmadığı günlere döndürmek için yapılan çalışmalara kentin dar sokaklarına girdiğimizde karşılaşıyoruz. Kışın bir gezi planlıyorsanız planınızı saat dörde kadar bitirmeye çalışın. Hava karardığında gezilecek yer sınırlı.

Haberin Devamı

DOKUNAKLI BiR MARDiN HiKAYESi

Bahe ya da gerçek adıyla İbrahim etrafındaki insanlarla pek irtibat kurmuyor. En yakınları manastırın rahipleri, hizmetlileri. Çekimlerde Mardin Gençlik ve Kültür Evi Sinema Topluluğu’nun gençleri de çalışmış.

DEYRULZAFARAN
M.S. 5’inci yüzyılda inşa edilen manastır, 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin ikametgâh yeri olarak biliniyor. Manastırın altındaki güneş tapınağında tavana dikkat. Harç ve benzeri malzeme kullanılmadan bin-lerce yıldır kilitli taş sistemiyle duruyor.

KASIMİYE MEDRESESİ

Kentteki Artuklu devrinin son eserlerin-den. Çeşmesinden akan su havuzda aldığı şekillerle hayatın evrelerini anlatıyor. Ha-vuzun gençlik dönemini simgeleyen bö-lümü geniş. Yaşlılıksa tam bir darboğaz.

Haberin Devamı

MOR GABRİEL
M.S. 397 yılında kurulmuş. 7’nci yüzyılda Mor (Aziz) Gabriel adını almış. Midyat’a yaklaşık 22 km. uzaklıkta. Özel araçla ya da turla gidilebilir.

HASANKEYF
Oyulmuş mağaralarda 1970’lere kadar yaşam varmış. Hasankeyf’te yaz ve bahar aylarındaki canlılık bu mevsim yok. Sessizlik hâkim. Rızkıye Cami’nin minaresindeki leylekse yaz-kış demeden Hasankeyf’i bekliyor.

DARA ANTİK KENTİ
Adını Pers imparatoru Darius’tan alan Dara Antik kenti bugün köy halkıyla altlı üstlü yaşıyor. Öyle ki, bir köy evinin kapısından merdivenle 5-10 basamak indiğinizde 1600 yıl öncesine gidiyor ve 100 bin kişilik garnizon kentinin su ihtiya-cını karşılayan Roma sarnıcıyla karşılaşıyoruz. Önceleri yarıya kadar toprakla kaplanmış sarnıçta kazılarla taban seviyesine ulaşılmış. Yöre halkı arasında ‘zindan’ olarak anılıyor. M.S. 6’ncı yüzyıldan kalma sarnıcın üzerinde yaşam devam ediyor.

YENi ŞEHRiN MERKEZiNDE

Diyarbakır Havaalanı’ndan yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra Mardin’e ulaşıyoruz. Mardin Havaalanı uluslararası uçuşlara açılmak üzere tadilat görüyor. Uluslararası havaaalanından önce Mardin ilk uluslararası zincir oteline kavuştu: Hilton Garden Inn. Mardin Havaalanı’na yaklaşık 17 km. uzaklıktaki otelin Mezopotamya Ovası manzarası artısı. 162 odadan oluşan otel turizm yeni kent bölgesinde.