‘Çekerken değil, izlerken korktuk’

Hem oyuncu hem müzisyen kimliğiyle tanıdığımız, Rusya’nın Kıvanç Tatlıtuğ’u Adnan Koç’la sinema ve müzik sektörüne dair sohbet ettik.

- Korku filminde başrol oynamak zor olsa gerek. Olumsuz etkilenmemek adına herhangi bir psikolojik destek
aldınız mı?

Korku dalında ikinci film deneyimim oldu. Korku seti, herhangi bir sinema ya da dizi setinden çok farklı şeyler yaşamanızı gerektirecek sebepler doğurmuyor. Bu tamamen kendi psikolojinizle, nerede durduğunuzla ve ne yaptığınızla ilgili bir durum.

- ‘Siccin’ serisinin çekimlerinde ürpertici olaylar oldu mu?

Senaryoyu okuduğunuzda hayal gücünüze yansıyanlar oluyor. Gerçeğe yakın sahnelerde içimizin ürperttiği anlar oldu.

- ‘Siccin 4’te Orhan karakterine hayat veriyorsunuz. Orhan’ı bu filmde nasıl göreceğiz?

Daha güçlü ve kendinden emin. ‘Siccin 3’teki Orhan’la ‘Siccin 4’teki arasında seyirciyi şaşırtacak
çok hoş farklar var.

- Çekerken korktuğunuz bir sahne oldu mu?

Çekerken korktuğum bir sahne olmadı ama filmi izlerken korktuğumuz oluyor.

- Başrol oyuncusu olduğunuz Türk-Rus dizisi ‘Doğu- Batı’ nasıl gidiyor?

Çok iyi gidiyor. İlk sezon reyting rekoru kırdığı için şu an ikinci sezonu çekiyoruz. Çekimler harika, ortam güzel ve
her şey yolunda.

- Sizin için Rusya’nın Kıvanç Tatlıtuğ’u diyorlar. Bu ilgi karşısında neler düşünüyorsunuz?

Kıvanç Tatlıtuğ’a benzetmelerinin tek bir sebebi var. Onun Orta Doğu’da yakaladığı popülerliği ben Rusya’da yakaladım.

- Rusya’da verilen Televizyon Ödülleri’nde ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalında aday gösterildiniz. Neler hissediyorsunuz?

Rusya gibi bir ülkede, bu kadar büyük bir kitlenin içinde aday gösterilmem benim için büyük başarı. Biliyorsunuz Rus televizyonu ve Rus sineması dünyada çok önemli bir yerde. Gururluyum,
çünkü ilk defa bir Türk oyuncu bu ödüle aday gösteriliyor. Bir de ödül alırsam bu benim için çok farklı ve güzel bir
deneyim olacak.

- Müzik hayatınızdan bahseder misiniz?

Müzik hayatım şu anda oyunculuğumdan sonra geliyor. Onu bir hobi olarak görüyorum ve çok keyif alıyorum. Eğitim verdiğim öğrencilerim var, aynı zamanda konserlerim ve sahne programlarım oluyor.

‘Müzik beni deşarj ediyor’

- Yer aldığınız projeler tutuyor. Oyunculuğunuzun müzisyen kimliğinizin önüne geçtiğini düşünüyor musunuz?

Oyunculuk benim hayatımın önemli bölümü. Müzik, hobi ve deşarj olduğum bir alan. İleride müziği büyük kitlelerle paylaşacağımı düşünüyorum

- Dizi sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

İyi yerlere gitmeye başladı. En azından dizi sektörünün dünyada çok önemli ülkelerde merak konusu olduğu ve ülkelerce seyredildiğini hepimiz biliyoruz.

- Canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?

Birçok karakter var. Genelde sert, hikayesi olan, kötü ama bir o kadar da aşık adamları canlandırmayı seviyorum. İçimdeki müzik sesinden dolayı duygularımı anlatmayı seviyorum. Çünkü bazı roller var, bunlar hem halk tarafından benimseniyor hem de kendimi iyi hissetmeme vesile oluyor. Dramatik kurguların içinden çıkan, hikayesi olan ve duygusal adamları seviyorum.