23.03.2012 - 20:07 | Son Güncellenme:
Ufuk Kaan Altın/kaan.altin@milliyet.com.tr
Zaten şehrimizde sayıları bir elin parmaklarını geçmez. Hafta içinde aylardır ertelediğim davetlerine icabet ettim ve bugüne kadar neler kaçırdığımı anlayıp hayıflandım
Şehrin en güzel manzaralarından birine sahip. Buradan başlamalı. Yazın terası ve balkonunda eminim çok daha iyidir ama bu mevsimde de görülmeye değer. Işıl ışıl Haliç ayaklarınızın altında. Şişhane’deki İKSV binasının 6. katındaki X Restaurant, önce bu manzarasıyla tavlıyor sizi. Sonra loş ortamı, şık dekorasyonu, işini bilir servis ekibi ve tabii ki lezzetleriyle fethediyor kalbinizi.
Sicilya usulü hamsiÇok ayrıntılı bir mönüleri var. Biz kendilerine teslim ettik kendimizi ve macera başladı. Izgara karidesle servis ettikleri zeytinyağlı enginarla başladık yemeğe. Gayet başarılıydı, enginar hafif diri kalmış, karides de öyle. Dişe geliyor.
Cunda enginarı salatasıyla devam ettik. Ördek füme salatası ve Sicilya usulü zeytinyağlı hamsi tattık sonra. Bol soğanlı ve üzümlü hamsi, damak çatlatan cinsten bir başlangıç. Ev yapımı Alaska füme somon salatasıysa zihnimde yer etmeyi başaramadı. Ana yemeklere geçmeden küçük bir mola vermiştik ki bonfile parçalarıyla servis edilen kum midyeleri geldi masaya. Bol domates sosuyla ilginç bir tabak olmuş ama “Siz tercih eder misiniz?” diye sorarsanız cevabım “Evet” olmaz.
İyi ki durmamışızAslına bakarsanız bu kadar çok şey yedikten sonra bir çay-kahve içip kalkmamız gerekirdi. Ama tabii ki öyle yapmadık (!) Üstelik dört ayrı tadım tabağı daha şipariş ettik. Kırmızı şarapta pişmiş dana incik, odun ateşinde kuzu tandır, fırında kalkan ve safranlı tagliatelle’yle servis edilen jumbo karides ızgara. En güzelini en sona saklayarak anlatmayı deneyeyim. Kalkan güzel ama klasik sunumunu her zaman tercih ederim. Yani tava olanını. İncik çatalın ucuyla dokunduğunuzda tel tel dağılıyor. Belli ki uzun süre pişirilmiş. Ama şarap sosuyla bir parça ağır olduğunu itiraf etmeliyim. Karides, İskenderun’dan değil Malezya’dan geliyormuş bugünlerde. Bir parça az pişmiş gibi geldi bana, kabuğundan ayırmaya çalışırken bayağı zorlandım.
Kuzu tandır bir başyapıtKuzu tandıra gelince: Baştan söyleyeyim, bu lezzet için birileriyle kavgaya tutuşabilirim! Bir başyapıtla karşı karşıyayız. Mutfaktan aldığım bilgiye göre, eti önce kaya tuzuyla marine edip altı ve üzerini 1 saat boyunca fırında açık şekilde kızartıyorlarmuş. Sonra alüminyum folyoyla kapatılıp 2 saat boyunca fırında pişiriliyormuş. Firik pilavı üzerinde servis edilen hafif yağlı, buram buram kekik kokan et, çatalı vurduğunuzda dağılıveriyor. Siz varın damağınızda oluşan tat cümbüşünü düşünün. Etlerini nereden aldıklarını öğrenemedim ama özel tedarik ediliyormuş. Executive şef Murat Karaduman yönetiminde; Mesut Uysal ve Şerif Özdemir, mutfakta çok başarılı iş çıkarıyorlar. Kullanılan bütün malzemeler son derece kaliteli, belli.
Tatlıya yer açalımAram yok pek tatlıyla, daha önce de yazmıştım. Ama ısrarlara dayanamayıp en azından bana hitap edebilecek iki farklı tabağı tattım o gece. Tarçınlı dondurmayla servis edilen kazandibi ve tavukgöğsüyle, çikolata savarin krem brule.
Onlar da gayet başarılıydı. Yemek boyunca Kayra Vintage Chardonnay Beyaz içtik. Meşe tadını alabileceğiniz gövdeli bir şarap.
Hiç ucuz değil ama... X Restaurant, ambiyansıyla, manzarasıyla, lezzetli yemekleri ve işinin ehli servis elemanlarıyla çok başarılı bir lokanta. Kalite çıtası çok yüksek, malzemeler birinci sınıf, işçilik de. Biraz inşaat işi gibi oldu değil mi? Neyse, böyle olunca da fiyatları ucuz değil haliyle. Tek tek vermektense fikir oluşturması açısından birkaç tabağın fiyatını paylaşayım sizinle: Başlangıçlar, 26 TL’den
42 TL’ye kadar çıkıyor. Ev yapımı makarna ve risottoların fiyatları da 35-46 TL arasında. Ana yemeklerin en ucuzu 48 TL. Kuzu tandır mesela, 59 TL. En pahalı tabaksa 93 TL’lik etiketiyle ıstakoz kuyruğu. Tatlılar
18 TL’den başlıyor. Anlayacağınız,
X, sık sık gidebileceğiniz bir lokanta değil ama hayatta bir kez bile olsa mutlaka denenmeli.