Ayşen Birgör: Hak ettiğimiz başarıyı aldık
31.03.2021 - 12:04 | Son Güncellenme:
2007 yılında katılıp üçüncü olduğu 'Popstar Alaturka' yarışması için "Kariyerim açısından miladım" diyen Ayşen Birgör, Cengiz Kurtoğlu ile yaptığı düetle gündemde... Ünlü şarkıcı; 'Kalpsiz' düetinde müzikal kariyerine, hayatının dönüm noktasınden 'Yıldızlar Altında'ya, kriminolojiye olan ilgisinden pandemi günlerine kadar hakkında merak edilenleri anlattı.
Şarkıcı Ayşen Birgör, Milliyet Instagram hesabından canlı yayınlanan 'Melis Baştuğ ile Haftanın Konuğu' programına katıldı.
Kısa süre önce yayımlanan, arabesk müziğin efsanelerinden Cengiz Kurtoğlu ile yaptığınız düet 'Kalpsiz'e olan ilgi günden güne artmakta.
Bu projeyi yaparken içimizde büyük bir heyecan ve beklenti vardı. İnsanların bu kadar sahiplenmesi, dijital ortamda da ilgi görmesi, dinlenmesi ve seyredilmesi bizi çok mutlu etti. 'Kalpsiz' düeti, Seçkin Özer prodüktörlüğünde 'Fifth Floor Records' etiketiyle yayımlandı. Şarkının yaratıcıları, başta söz yazarı Hakkı Yalçın olmak üzere Aydın Kurtoğlu, Orçun Kurtoğlu, Ferit Özkan, Seçkin Özer, Mesut Uyanık ve Gizem Altınkaya’ya çok teşekkür ediyorum. Şarkıyı oluşturmak için çok büyük emek verildi, çok doğru ve güzel bir ekiple bu çalışma yapıldı.
Yıllarını müziğe vermiş Cengiz Kurtoğlu'nun ilk kadın düeti! Müzik kariyerinde ilk kez sizinle ortak bir projede yer alması neler hissettirdi? Bu kadar ilgi görmesi sürpriz oldu mu?
Çok heyecanlandım, çok özel bir projeydi. Sanat yaşamında ilk kez kadın vokalle düet yapması ve böyle bir projede olması bir ilkti. Yaşayan efsane sevgili Cengiz Kurtoğlu müziğimizin hakikaten çok kıymetlisi, çok ciddi hayran kitlesi olan ve sevilen bir yorumcu. Uzun zaman sonra böyle bir projede olması sanıyorum ilgiyi artıracaktı. Ben çok da 'sürpriz oldu' diye düşünmüyorum, bence hak ettiğimiz başarıyı aldık.
Müzikal kariyerinizde iki albüm ve iki single var ama arayı hep uzun tutmuşsunuz.
Bunun sorumlusu ben değilim kesinlikle (gülüyor). Şartlar böyle gerektirdi. Aslında benim hiçbir zaman bu kadar uzun aralıklarla proje yapmak gibi bir tercihim olmadı, sürekli üretmek ve sahnede olmak beni hep beslemiştir. Bu süreçler benim elimde olmadan başka etkenlerden dolayı uzadı. Solistlik anlamında sahne çalışmalarım hep devam etmiştir.
Hayatınızın dönüm noktası 97 yılında çıkardığınız ilk albümünüz 'Gecem' mi, yoksa 'Popstar Alaturka' yarışması mı?
Kesinlikle 'Popstar Alaturka' yarışmasıdır. 97 yılında 18 yaşında bir genç kız olarak albüm yaptım. Çok fazla fikir sahibi olmadan bir takım insanların fikirleriyle yürüdüm, sonrasında sahne çalışmalarım ve kariyerimle ilgili kendimi geliştirdiğim çalışmalarım devam etti. O dönemde 'Popstar Alaturka' yarışması yeni başlamıştı. Türkiye’nin dört bir yanından çok büyük bir ilgiyle izleniyordu. Doğruyu söylemek gerekirse katılıp katılmamak konusunda biraz cebelleşmiştim çünkü 12 yıl konservatuar okumuşum. Bir albüm geçmişim var, sahnedeyim, yorumcu olarak kendimi ifade ettiğim ve kabul edildiğim bir ortam var ama insanlara 'ben buradayım' diyebilmek adına bir platforma ihtiyacım vardı. Sanıyorum o ikilemi bu şekilde atlattım, insanlara kendimi tanıtabilmek adına bu yarışmaya katıldım. İyi ki katılmışım. Kariyerim açısından miladım 'Popstar Alaturka' yarışmasıdır.
2015 yılında TRT Müzik kanalında başlayan ve 2020 yılına kadar her hafta canlı yayınlanan müzik eğlence programı 'Yıldızlar Altında'yı sundunuz.
Geçen sene pandemi ile beraber canlı yayınlarımız durdu. Perşembe akşamları programımızın tekrarları saat 21.00’da TRT Müzik kanalında yayımlanıyor.
Son dönemlerde aramıza katılan mesleklerden biri kriminoloji. Suçluların bilimini incelemek ne zaman ilginizi çekmeye başladı?
Çok eski değil, 10 sene diyebilirim. Ben çok detaycı bir insanımdır; bir söz, bir bakış, bir hareket beni çok fazla etkiler. Mutlaka yapılan her hareket ve sözü bağdaştırıp yaşadığım her şeyi çok fazla incelerim. İnsan bedeninin ve zekasının nasıl çalışıp nasıl davrandığı ve ne sebeple bunu yaptığını hep merak etmişimdir. Kriminoloji hakkında her şey çok ilgimi çekmiştir.
Evin içindeki en büyük hobiniz?
Hobiden ziyade fobi şekline dönüştü (gülüyor). Çok fazla evcimen bir insan değilim; dışarda olmayı, hayatı yaşamayı ve sosyalleşmeyi çok seven bir insanım. Evde kalmak ve zamanımızın büyük bir bölümünü evde geçirmek beni biraz yordu diyebilirim. Yedi yaşında bir kızım var ve bu süreçte eğitimlerine online olarak hep evden devam ettik. Mutfak maceralarımı ve yeteneklerimi geliştirdim. Kek börek ve kurabiye çeşitlerini evde kızımla beraber deneyimledik. En güzel tarafı bu zamanı kızımla beraber doya doya geçirmek oldu.
