ArkeolojiProf. Dr. Marıa Andaloro: Tokalı 10. yüzyılın en önemli kilisesi

Prof. Dr. Marıa Andaloro: Tokalı 10. yüzyılın en önemli kilisesi

24.10.2022 - 01:00 | Son Güncellenme:

Tokalı Kilisesi’ndeki resimlerin restorasyonu İtalya’daki Tuscia Üniversitesi tarafından yürütülüyor. Restorasyon Projesi Başkanı Prof. Maria Andaloro’ya göre Tokalı, sadece Kapadokya’da değil, Avrupa ve Akdeniz dünyasında da döneminin en önemli kilisesi.

Prof. Dr. Marıa Andaloro: Tokalı 10. yüzyılın en önemli kilisesi

Seray Şahinler | seray.sahinler@milliyet.com.tr- Tarihi 10. yüzyıl başlarına uzanan Tokalı Kilisesi, Kapadokya’nın en ilgi çeken yapılarından biri. Bölgenin bilinen en eski kaya kilisesi olan Tokalı, Göreme Vadisi’nin en çok turist ağırlayan kiliselerinden aynı zamanda. Günün her saati önünde uzun kuyruklar görmek mümkün. İçeri girdiğinizde ise sizi büyülü bir atmosfer karşılıyor. Bir Bizans kilisesi olan Tokalı’da, Hz. İsa’nın doğumundan çarmıha gerilmesine kadar hayatından kesitlerin yansıtıldığı freskler yer alıyor. “Beytüllahim’e yolculuk”, “Mısır’a kaçış”, “Hz. Zekeriya’nın öldürülmesi”, “Hz. İsa’nın Vaftizci Yahya ile buluşması”, “Havarilerin görevlendirilmesi”, “Lazarus’un diriltilmesi”, “son akşam yemeği” ve “Hz. İsa’nın göğe çıkışı” gibi sahneleri içeren duvar resimleri ziyaretçileri büyülüyor. Fresklerin hepsi döneminin en özgün yapıtları arasında.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Marıa Andaloro: Tokalı 10. yüzyılın en önemli kilisesi

“Rüya takım” iş başında

Tokalı’nın yaşatılması ve görünür olmasında büyük emek sarf eden bir kadro var. İtalya’daki Tuscia Üniversitesi’nden Ortaçağ Sanat Tarihi Profesörü Maria Andaloro’nun başkanlığındaki ekip, 1996-2005 yılları arasında Ürgüp’teki Tavşanlı Kilisesi’nin restorasyonunu üstlenmiş. Bölgedeki çobanların kulübe olarak kullandığı tarihi kilise için uyarı “çanlarının çaldığını” tespit eden ekip, özel izinle restorasyona başlamış. 6. yüzyıla ait kilisenin taban temizliğiyle başlayan ve çeşitli onarımlarla gün yüzüne çıkan özel mozaik koruma altına alınmış. Fakat kilise ziyarete açılmadığı için mozaiklerin üzeri koruma amaçlı kapatılmış. Dönemin Nevşehir Müze Müdürü Murat Gülyaz, “Tavşanlı’daki rüya takım” olarak nitelendirdiği ekibi buradaki çalışmaların ardından Tokalı’ya davet etmiş. Böylece Andaloro’nun “muhteşem bir anıt” dediği Tokalı Kilisesi’nin duvar resimlerinin restorasyonu 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Tuscia Üniversitesi’nin iş birliğiyle bilfiil başlamış. Tokalı’da yaklaşık 10 yıldır Türk ve İtalyan ekipler titiz bir çalışma yürütüyor.

Haberin Devamı

İlk adım

Tokalı Kilisesi’ndeki duvar resimlerinin her köşesi büyüleyici. İtalyan ekip özellikle freskleri aslına uygun olarak restore etmek için titizlikle çalışıyor. Zira bütün çalışmaların özü ince işçilikte. Duvar resimleri çeşitli kimyasallar ve boyalarla aslına uygun şekilde restore ediliyor. Her biri en ince ayrıntısına kadar fırça dokunuşlarıyla yeniden canlanıyor. Kayalarda oluşan çatlak ve dökülmeler de yine aslına uygun olarak onarılıyor. İlk adım resimlerin nasıl yapıldığını anlamaktan geçiyor. Önce yapım teknikleri üzerine çalışılıyor. Resimlerdeki her bir ikon, her bir detay etüt edildikten sonra konservasyona geçiliyor. İlk bulgular eşliğinde edinilen bilgiler üzerinden yeni bir döngü başlıyor. Bütün çalışmaların temelinde aynı sorular var: Resimler hangi döneme ait, ressamları kim, yerel mi evrensel mi, hangi ekole ait? Kiliseyi birlikte gezme fırsatı bulduğum Andaloro, “Burası yaptığımız işin kalbi. Bu bizim için büyük bir onur çünkü Tokalı’ya karşı büyük saygı duyuyoruz” diyor. Yeni araştırma sürecinde ise daha çok Antik Dönem üzerinde çalışılacak. Andaloro, Antik Dönem’de daha çok tartışma ve çelişkinin olduğunu ve bu sorular üzerinden yeni sorular sorarak araştırma sürecini başlattıklarını söylüyor. İtalyan misyonunun, Tokalı Kilisesi’ne paralel olarak 2006’dan itibaren Nevşehir’de 6. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar uzanan yaklaşık 100 kilisenin duvar resimlerinin bulunması için çalışmalara imza attığını da belirtelim.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Marıa Andaloro: Tokalı 10. yüzyılın en önemli kilisesi

Cerrah titizliğiyle müdahale

Ağırlıklı olarak İtalyanlardan oluşan restorasyon ekibinin enerjisi had safhada. Kilisenin üst katında, ziyarete kapatılan bölümdeki çok özel resimler bir cerrah titizliğiyle restore ediliyor. 1970’li yıllarda Türk restoratörlerle uluslararası bir grup burada çalışmalar yapmış. İtalyan ekip ise restore edilen yerleri tekrar restorasyondan geçirmiş. Bu kapsamda zamanla kararan, yüzleri kaybolan yerler farklı tekniklerle tekrar görünür hâle getirilmiş. Konservasyon sürecinde ise boyaların düşmesi engelleniyor. Restorasyonun temelinde gözetilen tek bir nokta var: Kilisenin duvarlarında yer alan resimlerin izleyici gözüyle bakıldığında bir bütün olarak algılanmasını sağlamak. Boşluklar kireç taşıyla kapatılırken, resimlerdeki kesikler ve kayıplar tek renk fırça dokunuşlarıyla resmin bütünün daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor. Bütün çalışmalar belgelenerek yürütülüyor.

Haberin Devamı

Neler yapıldı?

Gelelim Tokalı’daki keşif sürecine... Bugüne dek kilisenin apsis (sunak alanı), ortadaki koridorlar, kemer ve güney duvarındaki çalışmalar tamamlandı. Bu yıl Güney Tonoz’da çalışmalar yürütülüyor. 10 yılda kilisedeki resimlerin büyük bölümünün restorasyonu yapıldı. Kilisedeki koridor açığa çıkarıldı ve resimlerin ne anlama geldiği çözümlendi. Resimlerdeki figürlere ve ikonografi karakterlerine bakıldığında kilisedeki resimlerin 10. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı düşünülüyor. Resimlerin bir bölümü İsa peygamberin yaşamına ait tüm kutsal olayların 31 farklı sahneyle resmedildiği dünyadaki tek örneği.

Haberin Devamı

Lapis taşı sürprizi

Bu süreçteki en büyük sürpriz ise duvar resimlerinde kullanılan lapis lazuli taşı. Çok ender bulunan mavi renkli bu taş, Tokalı’nın duvarlarında tüm canlılığıyla açığa çıkarılmış. Lapis lazulinin burada görülmesi tarih açısından eşsiz bir değere sahip. Zira bu taş, Tokalı’nın yanı sıra sadece Michelangelo’nun Sistine Şapeli’nde tasvir ettiği “Kıyamet Günü” sahnesinde görülüyor. Kuzeydoğu Afganistan’daki mağaralardan getirilen taş, kiliseyi döneminin en özgün yapısı kılıyor. Çok pahalı bir taş olan lapisten Tokalı’ya yüzlerce kilo getirilmiş ve taş kalitesine göre kilisenin duvarlarına pay edilmiş. En kalitelisi ise haçın olduğu yerde kullanılmış. Andaloro, “Bu kadar taşın getirilmesi çok önemli. Büyük miktarda lapis taşının farklı coğrafyalardan geçip gelmesi için izne de ihtiyaç var. Hiç kolay değil. Resimde ender kullanılan malzemeleri kullanmışlar Tokalı’da. Bu da büyük bir zenginlik göstergesi. Ressamlarının yerel olmadığına yüzde yüz eminiz. Çok üst düzey bir deneyim, ustalık görüyoruz. Çok rafine, elit resimler bunlar. Kapadokya’da yüzlerce kiliseyi incelemiş olmak aradaki farkı görmemize yardımcı oldu. Bunu söyleyebilmek için elimizde her türlü bilgi var. Burası döneminin en özgün yapısı. Sadece Kapadokya değil, Avrupa ve Akdeniz dünyasında döneminin en önemli kilisesi olduğunu söyleyebilirim. 10. yüzyılın ortasına kadar ne Avrupa’da ne Akdeniz’de böyle bir kilise yok” diyor. Kilise lapisin yanı sıra girişiyle de çağdaşlarından ayrışıyor. Çünkü Tokalı’nın girişi ana yapıdan farklı. Giriş bölümü, kilisenin inşasından önce yapılmış. Yani burada eski ve yeni Tokalı iç içe. Andaloro’dan edindiğim bilgiye göre giriş kısmı, Tokalı Kilisesi’nden 30 yıl önce, şu an nerede olduğu bilinmeyen Melekler Manastırı’nın onuruna yapılmış. Benzer kiliselere göre buranın formu da farklı. Çok özel bir mimarisi var.