24.10.2022 - 01:00 | Son Güncellenme:
Sezgi Olgaç
Sezgi Olgaç | sezgi.olgac@gmail.com- Romalılar M.Ö. 1. yüzyılda imparatorluk sınırlarına dâhil ettikleri, Fırat Nehri kıyısındaki bu eşsiz kente “köprü, geçit” anlamındaki Zeugma adını verirken hikâyesinin iki bin yıl sonrasına uzanacağını hayal etmemişti kuşkusuz. Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat Kültürel Miras Buluşmaları’nın dördüncü durağı olan Zeugma Müzesi ve Zeugma Antik Kenti’ne doğru yol alırken, müzeyi daha önce ziyaret etmiş olmama rağmen heyecanlıydım. Bu kez kenti ve Zeugma’da sürdürülen çalışmaları, Kazı Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay’dan dinleme şansı bulacaktım. Zeugma’nın hikâyesi, M.Ö. 300 yılında I. Seleukos Nikator tarafından kurulmasıyla başlıyor. Roma Cumhuriyeti Dönemi’nde M.Ö. 1. yüzyılda yardımları karşılığında Kommagene Krallığı’na armağan ediliyor, M.S. 17’de ise Roma’ya bağlanıyor. 253’te Sasaniler tarafından yakılıp yıkılmasına rağmen varlığını sürdürüyor, yüzyıllar sonra Birecik Barajı’nın suları altında kaldığında ise dünyanın gözleri üzerine çevriliyor. Zeugma’nın gizlediği cevherlerle ilk tanışmamız da 90’lı yıllarda başlatılan kurtarma kazıları sayesinde gerçekleşiyor.
Büyülü mozaikler
Roma İmparatorluğu doğu sınırını korumak için kente bir lejyon yerleştirdiğinde nüfus kalabalıklaşıyor, ekonomi ve kültür çiçek açmaya başlıyor. Dönemin entelektüelleri inşa ettikleri yamaç villalarına kültürel birikim ve zevklerini de yansıtıyor. Zeugmalılar, yapıları mozaikler ve fresklerle güzelleştiriyor. Zeugma’da bugüne dek gün yüzüne çıkarılan küçücük bölümünden bile öyle değerli mozaikler kurtarılmış ki, sergilenmeleri için Zeugma Mozaik Müzesi’nin temelleri atılmış. Müze, bugün dünyanın en önemli mozaik müzeleri arasında. Müze ziyaretçilerinin “Çingene Kızı”nın bakışlarından etkilenmemesi imkânsız. Aslında bu güçlü bakışların ardında Dionysos onuruna düzenlenen şenliklerde doğayla bütünleşerek dans eden “maenad”lardan biri var.
M.S. 2-3. yüzyıla tarihlenen Okeanos Villası havuzunun taban mozaiğinde yunusların sırtında yüzen Eroslarla süslenmiş “Okeanos ve Tethys” tasviri, Poseidon Villası’ndaki havuzun tabanında Odysseus’un Lykomedes’in sarayında gizlenen Akhilleus’u bulduğu anın resmedildiği mozaik, Dionysos Villası’ndaki “Dionysos ve Ariadne’nin Düğünü” tasviri mozaiklerin en büyüleyicileri arasında.
Esin perileri
Buluşmamızın ikinci kısmı için fıstık ağaçlarıyla bezeli yollardan geçerek Gaziantep’in Nizip ilçesindeki Belkıs köyüne, Zeugma Antik Kenti’ne varıyoruz. Uzun zamandır merak ettiğim Mousalar Evi’ne nefesimi tutarak adımımı atıyorum. Mousalar, mitolojide bellek tanrıçası Mnemosyne ile Zeus’un dokuz kızına verilen isim; aynı zamanda “müzik” kelimesinin de etimolojik kökeni. Zeugma’da bir evin taban mozaiğine iyi ve erdemli bir insan olmanın gereklerini temsil etmek üzere nakşedilmişler. Boş bir beyaz kâğıdın karşısında heyecan ve yaratma sancısıyla ürperen, yazı, resim, şiir gibi sanatsal ifade biçimlerinin peşinde olan herkesin kalbinin daha hızlı atacağı bir yer burası. Mozaiklerdeki renk geçişlerine, ışık-gölge oyunlarına da hayran olmak mümkün, asırlardır zamanın tozuyla örtülmüş bu cevherlerin yeniden gün yüzüne ulaşmış olmasına da. Bunda elbette kazılarda farklı disiplinlerden emek veren yüzlerce kişinin ve uzun soluklu desteğiyle 2012’den beri katkı sağlayan İş Bankası’nın payı sonsuz. Anadolu’dan sonsuzluğa uzanan Zeugma var olmaya, yeni sırlarını bize göstermeye devam edecek