19.06.2023 - 04:42 | Son Güncellenme:
Nükhet Everi
İstanbul’da Topkapı Sarayı’nın girişinin hemen yanında, Ayasofya’nın arkasında bir sokak vardır: Soğukçeşme Sokak. Bölgeye giden çoğu kişi genelde bu sokağa girmez. Oysa oldukça güzel bir sokaktır. Girenler de genelde sokağın en başındaki, kapısında “İstanbul Kitaplığı” tabelası bulunan evin önünden geçer gider, belki içeride ne olduğunu bile merak etmezler. Oldukça özel bir binadır burası. Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı, kelimenin tam anlamıyla İstanbul’un belleğidir. 2003 yılında yitirdiğimiz Çelik Gülersoy, hayatı boyunca pek çok İstanbul projesine imza atmıştı ve bir İstanbul sevdalısıydı. Çelik Gülersoy’un 1955–2022 yılları arasında yayımlanmış 120 başlıkta toplanmış kitap, son sayıma göre 500 başlıkta toplanmış makale ve ayrıca bir o kadar gazete yazısı vardır. Kitapları değişik dillerde de basılmıştır. Kendisi hayattayken, 1981 yılında Çelik Gülersoy Vakfı kurulmuştu. İstanbul Kitaplığı da gene o yaşarken, ilk başta Kariye civarındayken daha sonra Soğukçeşme Sokak’taki bugünkü yerine taşınıyor. Açılışı 1987 yılında yapılan İstanbul Kitaplığı, resmi olarak 1990 yılında hizmet vermeye başlıyor. Kapıdan içeri adım attığınız anda geçmişin büyüsü sizi hemen yakalıyor. Karşınızdaki birkaç basamak mermer merdiveni çıkınca sol tarafta kitapları inceleyip okuyabileceğiniz, oturup çalışabileceğiniz ve kitaplıklarla çevrili ferah bir salon var. Bu salonda kitaplıkların önünde bulunan vitrinlerde Çelik Gülersoy’un bir döneme damga vuran eserleri ve Çelik Gülersoy Vakfı’nın yayımladığı diğer kitaplar sergileniyor. Bu salonun karşısında, yani binaya girince sağda Görsel Arşiv Bölümü var. Beni İstanbul Kitaplığı’nda en çok etkileyen yerlerden biri birinci katta, girişin tam karşısındaki duvarda İstanbul yazanlara ayrılmış bölüm oldu. Tüm duvar, tarihte İstanbul hakkında yazan yerli ve yabancı yazarların gravür ve fotoğraflarıyla dolu. Duvarın önünde de Çelik Gülersoy’un bir büstü var.
Daimi sergi
İkinci kat genelde kapalı tutuluyor ve özel etkinlikler dışında pek kullanılmıyor. Vakfın kurucusu Çelik Gülersoy tarafından gerçekleştirilen, İstanbul’un geçmişine ait gravür, tablo, harita, kartpostal, belge ve fotoğraflardan oluşan ve tüm mekânlara dağılmış olan bir daimi sergi var İstanbul Kitaplığında. Merdivenlerden bu serginin belki de en önemli bölümünü hayranlıkla izleyerek çıkıp ikinci kata ulaşıyorsunuz.
Ayrıca bu daimi sergide gene Kitaplığın her mekânında yer alan mobilyalar, avizeler ve halılar gibi dekorasyon için özel hazırlanmış eşyalar ve farklı malzemelerden üretilmiş İstanbul tarihi ve kültürü ile ilgili objeler de bulunuyor. İkinci kattaki ana salon çok etkileyici büyüklük ve güzellikte. Bu salondaki dolaplarda çok özel koleksiyonlar ve nadir kitaplar var. Yine ikinci katta hoş bir okuma salonu ile yönetim odası bulunuyor. Okuma salonunda ender de olsa çalışma yapılıyor ama bunlar genelde yüksek lisans ve doktora dersleri olup, o derslerde nadir kitaplar da görevlilerin denetiminde çıkartılıyor.
Kitapların tasnifi
stanbul Kitaplığı’nda 12 bin civarında başlıkta 14 bin cilt kitap, son sayıma göre 210 süreli yayına ait 2 bin kadar cilt ve sayı bulunuyor. Kitaplıktaki eserler Gülersoy’un uygun gördüğü tasnife dayanarak türlerine göre 13 ana başlıkta toplanmış: Roma ve Bizans, Osmanlı Tarihi, Etütler (İstanbul’u sistematik olarak ve bütünüyle inceleyen eserler, İstanbul’la ilgili olan bir konuyu inceleyen eserler, İstanbul’un bir tek semtini veya bir yapısını inceleyen eserler), Seyahatnameler, Sefaretnameler, Hatıralar, Güzel Sanatlar (resim, heykel, mimarlık ve geleneksel el sanatları), Biyografiler (İstanbul’la ilgili şahsiyetler ve onların eserleri), Türkiye Hakkında (İstanbul bölümü olan) Genel Kitaplar, Türkiye Rehberleri, İstanbul Rehberleri, Gravür ve Fotoğraf Albümleri, Başvuru Kitapları (sözlükler, ansiklopediler). Bazılarında Gülersoy’un notları yazılı olan 500 başlıkta sınıflandırılmış İstanbul konulu gazete kupürleri, dergi ve kitap bölümleri, makaleler, ayrı basımlar ve broşürler de okuma salonunun özel dolaplarında duruyor. Giriş katındaki Görsel Arşivi odasında da gravür, litografi, siyah beyaz ve renkli fotoğraf, özgün ve yeniden basılmış kartpostal, film negatifleri, dia pozitifler, cam negatif, cam dia pozitif, asetat baskılar, kitap ve dergilerden alınmış sayfalar, yayımlanmış kitap ve dergilerde bulunan görsellerden çekilmiş örnekler, afiş, broşür, bilet, kartvizit, kupon, davetiye vb, suluboya ve karakalem çalışmalar, desenler, eskizler gibi farklı malzeme gruplarından 20 bin civarında görsel ve belge bulunuyor. Tüm bu arşiv malzemesi de gene Çelik Gülersoy’un kendisi tarafından topografik olarak sınıflandırılıp 112 başlık altında düzenlenmiş. Her ay vakıf bütçesinden ayrılan bir miktar ile yeni ve eski koleksiyonda eksik olan yayınları satın alıyorlar. Ayrıca yayınevlerinden, kurumlardan ve kişilerden bağışlar da var.
Özverili çalışma
İstanbul Kitaplığı günümüzde çok özverili çalışmalarla ayakta tutulmaya çalışılıyor. Birbirinden kıymetli İstanbul kitapları bağışlayan bağışçıları var. İstanbul Kitaplığı gönüllüleri de genç ve dinamik bir ekip olarak çalışıyorlar. Ama tabii esas işi Çelik Gülersoy Vakfı Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti üyeleri yapıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Arhan Apak, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Uğur İbrahimhakkıoğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Sanat Tarihçi Hayri Fehmi Yılmaz canla başla ve büyük bir özveriyle İstanbul Kitaplığını ayakta tutmak ve yaşatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Salı ve perşembe günleri açık
İstanbul Kitaplığı yalnızca salı ve perşembe günleri açık ve saat 09.30–12.00/13.00–16.30 saatlerinde hizmet veriyor. Bu günler ve saatlerde gittiğinizde kitaplığı görebilir, kitaplardan faydalanabilirsiniz. Mutlaka yaşanması gereken bir deneyim İstanbul Kitaplığı. İstanbul’un gerçek ruhunu orada hissedeceksiniz. Mutlaka gidin görün. Mutlaka ilginizi çekecek bir şeyler bulacaksınız orada. Belki sizin de elinizde oraya bağışlamak isteyebileceğiniz, Kitaplıkta bulunmayan bir İstanbul kitabı vardır. İstanbul’un bu hafıza mekânını yaşatmak için umarım yakın zamanda büyük, küçük sponsorluk yapacak kişi ve kuruluşlar çıkar ve bu muhteşem Kitaplık lâyıkıyla geleceğe taşınır.