Akran Arabuluculuk Derneği, binlerce öğrenci ve öğretmene arabuluculuk, iletişim ve müzakere eğitimleri vererek öğrenciler arasındaki ilişkilerin olumlu yönde geliştiği bir okul iklimi hedefliyor.
Ülkemiz ne yazık ki akran zorbalığı konusunda dünyada üst sıralarda yer alıyor. PISA 2022 verilerine göre Türkiye’deki öğrenciler en sık sözel ve ilişkisel zorbalık yaşadıklarını bildirdi. Zorbalık içeren davranışlardan herhangi birine uğrayan öğrenci ortalaması OECD ülkelerinde yüzde 20, Türkiye’de ise yüzde 27 oldu. Akran zorbalığından şikâyet etmenin dışında, bu durumun değişmesi için neler yapıyoruz? İşe önce dilimizi değiştirerek başlayabiliriz. Zorbalık kelimesini daha fazla popüler hâle getirmek yerine akran barışından, nezaketten, hoşgörülü iletişimden bahsedip çocuklara da bu şekilde model olabiliriz. Ortaokul ve lise öğrencilerinin müzakere becerilerinin geliştirilmesi, kişiler arası şiddet kültürünün azaltılması için kurulan Akrander (Akran Arabuluculuk Derneği) bir taraftan öğretmenleri akran arabuluculuk projeleri için eğitiyor, diğer taraftan da öğrencilere akran arabuluculuk eğitimleri veriyor. Akrander kurucu üyesi avukat ve arabulucu Ayşe Dilek Ergüler ile ne kadar yol aldıklarını konuştuk.
*Akran arabuluculuğu ne zamandır uygulanıyor ülkemizde?
Yaklaşık 20 yıl önce uygulanmaya başladı. Ama yakın zamana kadar az sayıda okulda, proje olarak yürütülen bir faaliyet gibiydi. 2020 yılından itibaren sistematik bir uygulama içindeyiz. Akran arabuluculuğu için veli ve okul desteği gerekiyor. Okullarda rehber öğretmenlerin ve yöneticilerin akran arabuluculuk eğitimi almasını sağlıyoruz ve bunu ücretsiz yapıyoruz.
*Hangi yaş grubu ve hangi okullarla çalışıyorsunuz?
Genellikle devlet okullarında, ortaokul ve lise seviyesindeki çocuklarla çalışıyoruz. Millî Eğitim Müdürlükleri ile protokol imzalayarak eğitimler düzenliyoruz.
*Eğitimleri kimler veriyor?
Arabulucu avukatlar, eğitici eğitimi almış PDR öğretmenleri ve branş hocaları tarafından yapılıyor. Yaklaşık iki bin çocuk akran arabuluculuk eğitimi aldı.
*İyi bir arabulucu olmak için ne gerekli?
İyi bir dinleyici olmak, iyi sorular sormak ve tabii ki sabırlı olmak.
*Arabulucu öğrenciler nasıl seçiliyor?
Sınıflarında uygulanan sosyometri yöntemiyle bizzat kendi arkadaşları tarafından seçiliyor. Öğrencilerden anlaşmazlık ve kavgalar sırasında güvenip, destek alabileceği üç arkadaşının ismini yazmalarını istiyoruz. En çok oy alan öğrenciler arabuluculuk eğitimlerine katılabiliyor. Sınıfın toplam öğrenci sayısının dörtte biri ya da üçte biri akran arabulucu olarak belirleniyor. Her bir öğrencinin sorunlarını taşıyabileceği niteliklerde arabulucu öğrenci çeşitliliği sağlamaya çalışıyoruz. Eğitimlerini tamamlayan öğrencilere arabulucu rozeti takılıyor.
Özgüvenleri artıyor
*Eğitimler sonrası öğrencilerde ne gibi değişimler gözleniyor?
Öğrencilere 30 ders saati anlaşmazlık çözümü, müzakere ve akran arabuluculuk eğitimi veriyoruz ve bu eğitimler belirli aralıklarla tekrarlanıyor. Öncelikle yaşadıkları sorunlardan daha hızlı kurtuldukları için derslerine yoğunlaşabiliyorlar ve akademik başarıları artıyor. Çevrelerinde lider öğrenci olarak kabul ediliyorlar. Özgüvenleri artıyor.
*Eğitimler sonrasında okulda barış hâli uzun soluklu devam ediyor mu?
Eğer okulun yöneticileri ve öğretmenleri bu projeye sahip çıkarsa ve en az dört yıl sürdürülürse barış hâli kalıcı oluyor. Okulun iklimi değişiyor. Programın etkili olması için; okulun ihtiyaçlarının belirlenmesi, yöneticilerin desteğinin olması, velilerin ve tüm personelin sürece dâhil olması, bolca uygulama yapılması, okulda özel bir oda ayrılması, öğretmenlerin öğrencileri arabulucuya gitmesi konusunda desteklemesi gerekiyor.
*Gençler en çok hangi konularda anlaşmazlık yaşıyor?
Dedikodu, kıskançlık, dışlanma, lakap takma, küfretme, iftira, sözlü ve fiziksel şiddet, el şakası, tehdit etme, izinsiz eşya alma, yer kavgası ve değer vermeme...
Eğitimci ve Anlaşmazlık çözüm uzmanı Nihan Karakaş’ın projenin uygulandığı bir devlet okulunda yaptığı çalışmaya göre, bugüne kadar okulda yaşanan sorunların yüzde 94.9’u anlaşmayla çözülmüş.
“Faydasını çok görüyoruz”
Efe İsmet Ertürk (11. sınıf öğrencisi akran arabulucu) :
Eğitimlerimiz öncesinde çevremde yaşadığım tartışmalarla şu ankiler arasında gözle görülür şekilde fark var. Tartışmalarımız esnasında veyahut başka insanların tartışmalarında iletişim konusundaki hatalar gözle görülür şekilde fark edilebiliyor. Kesinlikle okullarımızda ve sosyal hayatımızda fazlasıyla önemli bir rol oynar oldu. Tartışmalarımız esnasında istemeden yaptığımız iletişim hatalarımızın sonrasında yeniden iletişim için doğru ve resmî bir seçenek. Eğitimini almış biri olarak faydasını her yerde her şekilde görüyoruz.
“Yardımcı olmak beni mutlu ediyor”
İklima Ceyda Yıldız (11. sınıf öğrencisi, akran arabulucu):
Arabuluculuk sürecinde aldığım eğitimin hayatıma katkısı çok büyük oldu. Yaşadığım tartışmalara objektif bakmayı, iyi bir iletişimin ne kadar önemli olduğunu bu sayede anladım. İnsanların iletişimini kolaylaştırmak, aralarındaki soruna yardımcı olmak beni mutlu ediyor. Aldığımız bu eğitimi bizden sonra ders alan alt sınıflara da göstererek anlatmak, onlara öğrendiklerimizi aktarmak çok zevkliydi. Bu sayede onlarla kaynaşma fırsatım oldu. Arabuluculuğu uyguladığım kişilerin memnun kaldıklarını duymak beni çok mutlu etti. Bu uygulama sayesinde aynı zamanda avukatlarla tanışma şansım oldu. Başta rehber öğretmenim olmak üzere bana bu süreçte katkısı olan, emeği geçen herkese teşekkür etmek isterim.
“Öğrendiklerimizi evde de uyguladık”
Almina Gökgöz (11. sınıf öğrencisi, akran arabulucu):
Benim için güzel bir eğitimdi. Günlük hayatımda anlaşamayan insanların iletişim kurmasına yardım etmeyi öğrenmek benim için güzel bir kazanç oldu. Öğretmenim ve arkadaşlarımla aldığım eğitim de ayrı keyifliydi. İletişimi nasıl kolaylaştıracağımızı öğrendik. Kimimiz okulda, kimimiz dışarıda; hatta bazılarımız evde, ailesinde bile eğitimde öğrendiklerini uyguladı. Bu yüzden akran arabuluculuğunu herkese tanıtmalıyız ki iletişimi kolaylaştırabilmek adına bizi bir seçenek olarak görsünler. Böyle bir deneyimi bana yaşattıkları için öğretmenime ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
“Çocuklar için büyük bir kazanım”
Yasemin Saatci (Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen Akran Arabulucu Eğitimcisi) :
Akran Arabulucu Projesi’nin içeriğini tam olarak öğrendiğimde, psikolojik danışman/rehber öğretmen olarak çocukların sosyal-duygusal gelişim alanlarını desteklemeyi hedefleyen birçok çalışmayı kapsadığını fark ettim. Her şeyden önce kişiler arası ilişkilerde çatışmanın doğası, hayatımızda hep var olacak olan çatışmalara barışçıl yolla yaklaşabilme, müzakere ederek karşımızdakini anlama ve kendimizi anlatabilme becerisini öğretebilmek, çalıştığımız çocuklar için büyük bir kazanım. Bunun yanı sıra çocuklar, akran arabulucu eğitimleriyle empati, etkin dinleme, yansıtma gibi iletişim becerileri ve öfke yönetimi ile diyalog kurma gibi hayatları boyunca kullanabilecekleri birçok yaşam becerisi kazanıyor. En önemlisi okullarda verdiğimiz akran arabulucu uygulamaları hemen hayata geçebilen, direkt tatbik edebilecekleri, uyguladıkça ve sonuçlarını gördükçe özgüvenlerinin ve sorumluluk duygularının arttığını fark ettiğimiz bir çalışma. Sürekliliği sağlandığı sürece okul ikliminde olumlu etkisi fark edilmeye başlandığı için özveriyle sahiplenilmesi gereken bir proje. Eğitim alan çocuklardan ve ailelerinden aldığım olumlu geri bildirimlerle çok inandığım bir proje.