‘Umut Nesli’ iklim krizine çözüm arıyor

Save the Children, iklim krizi konusunda dünya genelindeki en büyük müzakereyi gerçekleştirdi. Türkiye’nin de yer aldığı ve 30 binden fazla çocuğun katıldığı oturumlarda, iklim krizine çare arandı

Gençler iklim krizi konusunda haklı olarak çok endişeli. Hatta araştırmalar, bu konuda ciddi kaygı bozuklukları olduğunu gösteriyor. Çare arıyorlar. Yetişkinlerin sorumluluk almasını ve çözümün bir parçası olmak istiyorlar. Bu amaçla dünya genelinde çalışan Save the Children, geçtiğimiz günlerde bugüne kadar yapılan en büyük müzakereyi gerçekleştirdi. Aralarında Türkiye’den gençlerin de olduğu toplantılarda gençler, iklim krizi konusunda çözüm önerilerini dile getirdiler. Save the Children Türkiye Yasal Temsilcisi Oben Çoban, “Yetişkinlere dair pek bir umutları yok. Onlara göre yetişkinler/karar vericiler iklim krizini önemsemiyor ya da önlemek için yaptıkları yeterli değil. Ancak günün sonunda çocuklar çözümün parçası olmak için yeterli motivasyona sahip. Seslerinin duyurulmasının yanı sıra yetişkinlerin ve karar vericilerin desteklerini istiyor” görüşünde. Çevrimiçi anketlerle birlikte 30 ülkeden binlerce çocuğun görüş verdiği müzakere, hem ülke hem de katılımcı çocuk sayısı açısından konuyla ilgili gerçekleştirilenlerin en büyüğü. Sonuçların yer aldığı ekim ayında çıkması planlanan küresel rapor, ayrıca kasım ayında düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP) 27 ve G20 toplantılarında karar vericilerle paylaşılacak. 

 Geçtiğimiz günlerde düzenlenen iklim krizi müzakeresine kimler katıldı?  

Umut Nesli adını verdiğimiz bu müzakerede Mısır, Birleşik Krallık, Endonezya, Nepal, Norveç, Lübnan, Kenya, Peru ve Güney Afrika gibi 18 ülkeden 30 binin üstünde çocuk, gerek yüz yüze gerekse çevrimiçi toplantılar aracılığıyla oturumlara katıldı. İklim krizi ve eşitsizlik hakkında soruları yanıtladı ve yetişkinlerin konuyla ilgili ne yapmaları gerektiğine dair görüşlerini iletti.  

Türkiye’den katılım nasıl oldu? 

Türkiye’de başta İstanbul olmak Antakya, Diyarbakır ve Mardin’de gerçekleştirilen oturumlarda mülteci çocukların da dâhil olduğu onlarca çocuk iklim krizinin, ekonomik eşitsizliğin hayatlarını nasıl etkilediğini ve yetişkinlerden beklentilerini dile getirdi. Save the Children Türkiye Ülke Ofisi, İstanbul ve Antakya Toplum Merkezlerinin yanı sıra temmuz ayında da Hayata Destek Derneği iş birliğiyle Diyarbakır ve Mardin’de oturumlar düzenledi. Katılımcılar gerek çizimlerle gerek oyunlarla var olan durumu ve yapılması gerekenlerle ilgili görüşlerini paylaştı. 

Gençler neler söylüyor bu konuda?  

Çocukların konuyla bu kadar ilgili ve bilgili olacaklarını düşünmüyorduk. Doğal afetlerden küresel ısınmaya, orman yangınlarından kuraklığa kadar birçok başlıkta görüşlerini paylaşmanın yanı sıra, birçok öneri de getirdiler. Yetişkinlere dair pek bir umutları yok. Onlara göre yetişkinler/karar vericiler, iklim krizini önemsemiyor ya da önlemek için yaptıkları yeterli değil. Ancak günün sonunda çocuklar çözümün parçası olmak için yeterli motivasyona sahip. Seslerinin duyurulmasının yanı sıra yetişkinlerin ve karar vericilerin desteklerini istediklerini sık sık dile getirdiler. 

Bu rapor ne gibi bir aksiyon aldıracak? 

Save the Children, bu raporla önümüzdeki dönemde kampanyaya öncülük edecek en az 50 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyor. Çocukların önerilerini ve eylemlerini öne çıkararak kamuoyunda farkındalık yaratmak ve milyonlarca kişiyi motive edip yine çocukların ana katılımcı olduğu anlamlı bir kampanya yürütülmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda çocuk hakları odaklı organizasyonların, aralarında yerel, ulusal ve küresel seviyedeki sivil toplum örgütleri, öncü özel sektör kuruluşları ve yaratıcı endüstrilerle kurulacak stratejik ortaklıkla, çocuklar için hayal edilen değişimi çocuklarla birlikte gerçekleştirmeleri bekleniyor. 

18 ülkeden gençlerin çağrısı

“Ülkeler ormanlık alanları artırmalı ve araç kullanımlarını azaltmalı.” (Mardin) 

“İnsanların kafaları geçim sıkıntısıyla o kadar meşgul ki, başka hiçbir şey düşünemiyorlar. Bir de çoğu insan bunu yapmak için çok tembel. Elimizde küçük kâğıt parçası var, çöp kutusu caddenin sonunda. Oraya gidip atmak yerine sokağa atıyoruz” (Antakya) 

“Sel, kıtlık, artan fiyatlar ve bulaşıcı hastalıklar yaygın sorunlar haline geliyor ve bunlar iklim değişikliğinden kaynaklanıyor.” (Malavi) 

”Ailelerimiz ve yetişkinler bu hayatı yaşadı; ancak bu dünyada yaşamaya devam edecek olan bizleriz.” (Hatay) 

“Yetişkinler hiçbir şey yapmıyor değiller, ancak yaptıkları yeterli değil.” (Peru) 

9 yıldır Türkiye’de faaliyette

Oben Çoban: “Save the Children Türkiye’de 2013 yılından beri faaliyet gösteriyor. O zamandan bu yana personelimiz, çocuk yoksulluğunu ele almak ve çocukların karşılaştığı dezavantajlı durumları önlemek için mültecileri, sığınmacıları ve kırılgan ev sahibi toplulukları hedef alarak çalışmalarına devam ediyor.”