Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Yeni bir eğitim yılının hemen öncesinde, okula yeni başlayacak minikler için akıllarda yine aynı soru var: Sağlıklı bir okula uyum süreci nasıl olmalı?

Günümüzde okul hayatına yeni başlayacak çocukların sağlıklı bir ayrışma ve uyum yaşaması  için tasarlanan ebeveyn ve öğretmen eğitimleri var. Ancak bazen de aşırı kaygılı ebeveynler nedeniyle çocuklar okula alışmakta zorlanıyor. Yeni bir eğitim yılı başlarken, anaokulu ve ilkokula başlayacak miniklerimiz için unutulmaması gereken detayları Anne Baba Eğitmeni, yazar Senem Han Uysal ile konuştuk. 

Haberin Devamı

Okula başlarken…

- Oryantasyon süreci nasıl olmalı?

Çocuklar için, anne babanın güvenli kollarından yepyeni bir okul ortamına ilk kez adım atmak beklenenden zor olabilir. Kendinizi hiç bilmediğiniz bir ülkede hayal edin; bir navigasyon cihazınız olsa yolunuzu bulmak çok daha kolay olurdu. İşte çocukların navigasyonu genellikle öğretmenleriyle ve bazen arkadaşlarıyla kurdukları güvenli bağlar olur. Çocukların her şeyden önce bu bağı kuracak zamana ihtiyaçları var. Her çocuğun okula alışma sürecinde kendi hızında ilerlemesi, sürecin yumuşak ve aşamalı olması çok önemli. Hâlâ birçok okulda çocuk ağlasa bile ebeveynin çocuğu bırakıp gitmesi isteniyor. Oysa çocuk, öğretmene ve okula güvendiğinde ayrılık doğal bir şekilde gerçekleşiyor. Her çocuk için bireysel bir süreç tasarlamak mümkün olmasa da duyarlı ve çocuğun ihtiyaçlarını merkeze alan bir yaklaşımda olmak çok kıymetli. Bu noktada okul ve ailenin iş birliği içinde hareket etmesi işleri çok kolaylaştırıyor.

- Sağlıklı bir geçiş için adımlar neler?

Ebeveynlerin kuruma ve öğretmenlere güvenmesi çok önemli. Ebeveyn kaygılı olduğunda ve okula güvenmediğinde, çocuk da bunu hisseder ve ayrılık süreci zorlaşır. Çocuk, okula başladığında güvenle bağlanabileceği bir yetişkin arar; bu sürecin amacı, öğretmenin bu kişi olabileceğini çocuğa göstermektir. Çocuklar bu süreçte güçlü duygular yaşayabilirler; bu nedenle ebeveynlerin çocuğun duygularını kabul etmeleri önemlidir. “Ağlayacak bir şey yok” gibi ifadeler yerine, “Ayrılmak zor, seni anlıyorum” gibi daha gerçekçi bir yaklaşım öneririm. Ancak burada cümlelerin doğal ve size ait cümleler olmasına dikkat edin. Eğitimcilerin de ilk amacı çocukla ve aile ile güçlü bir iletişim kurmak olmalı. Güven veren, anlayışlı ve özenli bir yaklaşım içinde olmak gerekiyor. Sınıfları ilgi çekici hale getirmek ve her çocukla oyun oynamaya zaman ayırmak iyi bir fikir olabilir. Çocukları yakından gözlemlemek, bu bilgileri anne baba ile paylaşmak ve aile ile işbirliği içinde hareket etmek güçlü bir bağ kurulmasını sağlar.

Haberin Devamı

Okula başlarken…

“Bir ayrılık rutini oluşturun”

- Sağlıklı ayrışma nasıl olmalı?

Hem ebeveynin hem de çocuğun hazır olması en önemli kriterimiz. Çocuk güvende hissetmezse yeni deneyimlere açık olmaz. Bu nedenle duygularına önem verin ve empati ile yaklaşın. Bir ayrılık rutini oluşturun: size özel bir vedalaşma tasarlayabilirsiniz. Zamanı somutlaştırmak için saati işaretleyerek veya resimli bir günlük rutin panosu hazırlayarak ne zaman geleceğinizi anlamasını sağlayın. Kesinlikle yalan söylemeyin, kandırmaya çalışmayın, haber vermeden okuldan ayrılmayın. Ödül ve cezadan uzak durun. Başka çocuklarla onun davranışlarını karşılaştırmayın. Bütün bunları yaptığınızda bile her şey pürüzsüz ilerlemeyebilir. Buna hazırlıklı olmalı ve anlayışla yaklaşmalısınız.

Haberin Devamı

- Çocuklarımızda ne tarz belirtiler görürsek dikkatli olmalıyız?

Öncelikle okul açılmadan önce ziyaret edin ve öğretmenle birebir vakit geçirmesini sağlayın. Yaz aylarında bozulan uyku, yemek gibi günlük rutinleri de okula yaklaştırın. Okula alışma sürecini, bezi bırakma, taşınma gibi büyük olaylarla çakıştırmayın. Çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı bir oryantasyon süreci varsa birkaç hafta içinde alışma dönemi tamamlanıyor. Ancak aradan bir ay geçmiş ve hâlâ alışma sürecinde hiçbir ilerleme kaydedilmemişse çocuğun hazır olup olmadığını yeniden değerlendirmek gerekebilir. Çocuğunuzu yakından gözlemlemek buradaki en önemli nokta. Eğer uykusunda, yemek yemesinde, davranışlarında çok olağan dışı değişimler gözlemlerseniz bir uzman görüşü almakta fayda var.

Çocuğumuzun hazır olup olmadığını nasıl anlarız?

- Kendini kelimeleriyle veya hareketleriyle ifade ediyor olması.

- Birincil bakım vereninden ne kadar bağımsız hareket edebildiği.

- El yıkamak, yemeğini yemek vb. temel işlerini ufak bir destekle kendi başına yapabilmesi.

- Ailenin tutum ve yaklaşımının bağımsızlığı desteklemesi.

- Çocuğun daha önce bir ayrılık/ayrışma yaşayıp yaşamaması.

- Her çocuğun gelişimi ve hazır bulunuşluğu farklı.

- 18 ayda hazır olan çocuk da var, 3 yaşında hazır olmayan da.