Çocuklar arasında bedenleri üzerinden zorbalık çok yaygınlaştı. Anaokulunda bile “göbeklisin” diye arkadaşlarının alay ettiği ve bu yüzden yemek yemek istemeyen çocuklar var. Bu durum uzun vadede yeme bozukluklarına sebep olabiliyor.
10 yaşındaki kızım arkadaşlarının pek çoğunun “kilo alıyorum” diye okulda yemek yemediğini söylüyor. Anasınıfına giden yeğenim, arkadaşlarının onunla “göbeklisin” diye dalga geçtiklerini anlatıyor. Çocuklarda bedenleriyle ilgili zorbalık çok yaygınlaştı. Sadece çocuklarda değil, yetişkinler de birbirlerini sertçe eleştiriyor. Hiç tanışmayan insanlar, sosyal medya üzerinden acımasızca yorum yapabiliyor. Ekran başında yemek yemeler de çok arttı. Bu da hızlı ve bilinçsizce atıştırmaya yol açıyor. Çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşan yeme bozukluklarıyla ilgili Klinik Psikolog-Yeme Bozuklukları Uzmanı Dr. Feyza Bayraktar ile konuştuk.
Yeme bozukluklarında nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?
Çocuklarda beden memnuniyetsizliği hızla yaygınlaşıyor ve buna bağlı yeme tutum ve davranışlarında da problemler başlıyor. Bu memnuniyetsizliğin sebeplerinden biri, gün içinde yemek ve kilo ile ilgili konuşmaların artması. Yetişkinlerin de kendi bedenleriyle ilgili memnuniyetsiz olması ve sık sık kendilerini başkalarının bedenleriyle kıyaslaması, hızlı kilo vermek için sağlıksız diyetlere başvurması, çocukların da bundan olumsuz etkilenmesine sebep olabiliyor. Bir evde ebeveynler sık sık yemek ve kilo konuşur, başkalarının beden şekli ve kilosu ile ilgili yorum yaparsa, çocuklar da kendi dış görünüşlerine daha fazla odaklanır, bu konuda daha hassas olabilirler. Ayrıca, ebeveynler de çocuklarının dış görünüşü hakkında olumsuz yorumlar yapıp çocukların kendi bedenleri ile ilgili -özellikle de ergenlik çağına geçerken- memnuniyetsizliğini artırabiliyor.
İnsanlar beden şekli ve kiloyla ilgili daha mükemmeliyetçi bir hâle geldi ve dolayısıyla hem kendi bedenlerine hem de başkalarının bedenlerine daha yargılayıcı bir tutum sergiliyorlar. Çocukluk, ergenlik döneminde ve hatta yetişkinlik döneminde özellikle de beden şekli ve kiloyla ilgili maruz kalınan zorbalık, yeme bozukluklarının başlıca sebeplerinden bir tanesi. Yeme bozukluklarının ortaya çıkma yaşı giderek düşüyor ve yeme bozuklukları da hızla yayılıyor. Ve ne yazık ki yeme bozuklukları ile ilgili farkındalık hâlâ istenilen düzeyde değil.
Zayıf kalmak uğruna neler yapıyorlar?
Tüm gün kendini aç bırakma, sadece birkaç yiyeceği yiyip geri kalan hiçbir yiyeceği yememek, hekim tavsiyesi olmadan diüretik veya laksatif çay ve besin takviyelerine başvurmak, sağlığı tehdit edebilecek ağır egzersiz yapmak, yenilen yiyecekleri kusmaya çalışmak gibi yöntemlerle insanlar ciddi sağlık problemlerine yol açacak yöntemlere başvurarak zayıflamaya çalışıyorlar.
Tehlike sinyallerinin çaldığını nasıl ve ne zaman anlamalıyız?
Eğer bir çocuk ya da ergen sık sık aynada kendi bedenine bakıyor ve memnuniyetsizliğini dile getiriyorsa, kilo alıp almadığını kontrol etmek için aynada ya da fotoğraflarda kendisini inceliyor veya sık sık tartılıyorsa, gün içinde neredeyse hiçbir şey yemiyorsa, sadece kalorisi düşük yiyeceklere yöneliyorsa, yemek olan ortamlarda gergin hissediyor ve bu ortamlardan kaçıyorsa, sıkı diyetler ve kontrolsüzce gizli yemeler arasında gidip geliyorsa, kilosu sık sık değişiyorsa yeme bozukluğundan şüphelenilebilir.
“Değersizlik duygusuna dikkat”
Nasıl önleyeceğiz?
Ebeveynlerin çocuklarına kendilerini değerli hissettirmesi de yeme bozukluklarının önlenmesi açısından önemli. Değersizlik duygusu, kişinin kendi bedeni üzerinden değerli hissetmeye çalışmasına sebep olabilir. Ebeveynlerin çocuklarından başarı odaklı yüksek beklentileri de çocukların kendilerini yetersiz hissetmesine ve kendi yeterlilik duygularını dış görüntüleri üzerinden kazanmaya uğraşmalarına neden olabilir. Ayrıca, çocukları ve ergenleri sosyal medya ve medya üzerinden gelen gerçekçi olmayan “ideal beden şekli” kriterlerine dair bilinçlendirmek gerek. Yani görünenin yanıltıcı olduğu anlatılmalı. Yeme bozukluklarında erken müdahale oldukça önemli. Ebeveynler yeme bozukluklarından şüphe duyduğu an mutlaka profesyonel destek almak için bir uzmanın kapısını çalmalı. Akıllı telefon, tablet, bilgisayar kullanımı yaygınlaştıkça ekran karşısında yemek yeme de yaygınlaşıyor. Böylece, açlık tokluk sinyalleri ortadan kayboluyor. Yani kişi ne yediğinin farkına varmıyor. Bu sebeple de masada oturarak, yavaş yemek, yemeğin tadına odaklanmak fazla yememek adına oldukça önemli.