Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

1 Haziran Duygu Dostu Eğitim Farkındalık Günü’ydü... Peki, duygularımızı tanımak ve anlamak neden önemli? Emotion Coaching İngiltere Enstitüsü’nün duygu koçu eğitmeni Doç. Dr. Nalan Kuru ile konuştuk.

Duygularla dost olmak mümkün mü

Çocuklarımızı istenmeyen ve hoşumuza gitmeyen davranışları nedeniyle eleştiririz, onlara kızar bazen cezalandırırız. Oysa atladığımız bir şey vardır ki; davranışların sebebi, ardında yatan duygulardır. Çocukların duygularını anlayamadığımızda, davranışlarını değiştirmek de mümkün değildir. Bir insanın kendini tanıması, duygularının farkında olması ve bunları ifade edebilmesi ile başlıyor. Duygularla dost olmak günümüz dünyasında çocuklarımıza kazandırabileceğimiz en önemli yetkinliklerden. Duygu Dostu Eğitim Derneği ve Emotion Coaching Türkiye Enstitüsü bu yıl ikinci kez Duygu Dostu Eğitim Farkındalık Günü’nü düzenledi. Türkiye’de sosyal duygusal öğrenme ve gelişimde duyguların rolü konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 40 şehir, 200 öğretmen, ebeveyn ve 5 bine yakın çocuğun katılımıyla bir eğitim gerçekleşti. “Fark edilmeyen ya da bastırılan duygular yanlış davranışlara yol açar” diyen Emotion Coaching İngiltere Enstitüsü’nün uluslararası duygu koçu eğitmeni olan Doç. Dr. Nalan Kuru ile konuştuk.

Haberin Devamı

*Duygu dostu öğretmenlik/ebeveynlik ne demek?

Duygu dostu öğretmenlik/ebeveynlik yaklaşımının temelinde çocukla duygusal bağ kurmak ve empatik bakış açısı var. Çocukların duygularını yoğun olarak yaşadıkları anlar, onlara doğru davranışları öğretmek için birer fırsattır. Duygu koçluğu aslında doğal bir iletişim tarzı. Duygusal ve davranışsal öz-düzenlemeyi geliştirmek amacıyla, stres düzenleme becerilerinin gelişimini de destekleyen uzun süreli nitelikli ilişkiler kurulmasını sağlar.

*Duygularla dost olmak mümkün mü ve bu bize ne kazandırır?

Evet, mümkün. Çünkü çocukların düşüncelerine ve hislerine duyarlı olan yetişkinler, çocukların kendi davranışlarını da anlamalarına destek olabilir. Duygusal kabul alan çocuklar kendilerini daha güvenli hisseder. Duygusal olarak sağlıklı kişiler, etkin öğrenen kişilerdir. Aynı zamanda bu bize, çocukların davranışlarını, zihinsel, duygusal sağlık ve iyi oluşlarını desteklemede davranışların altında yatan duyguları dikkate almayı öğretir.

Haberin Devamı

*Duygularının farkında olan ve konuşabilen bir toplum muyuz?

Bizler duygusal bir toplumuz ancak duygu okuryazarı bir toplum değiliz. Duygu okuryazarı olmak, kişinin kendi duygusunu, karşısındaki kişilerin duygularını anlayabilmesi, farkında olabilmesi, duygularını düzenleyebilmesi, yoğun duygu yaşadığında veya yaşayan bir kişi ile karşılaştığında iletişimini bu şekilde kurabilmesidir. Bizler genellikle iletişimlerimizde sempatik dil kullanarak karşımızdaki kişinin duygusunu ya çok içselleştiririz ya da o duyguyu yok sayarız. Ancak empatik bakış açısı, duyguları olduğu gibi kabul etmekten geçer. Yanlış duygu yoktur ama yanlış davranış vardır. Fark edilmeyen ya da bastırılan duygular yanlış davranışlara yol açar.

*Okullar bu programa nasıl dâhil oluyor?

Okullar sadece akademik bilgi yükleyen yerler olmamalı. Akademik bilgi ve becerinin yaşam başarısına dönmesi için çocukların küçük yaşlardan itibaren sosyal ve duygusal becerileri desteklenmeli. Okullar duygu koçluğu yaklaşımını kurum kültürlerine adapte ederek akredite olabiliyorlar.

Haberin Devamı

Duygularla dost olmak mümkün mü

“Çocuklarla iletişimin niteliğini artırır”

Dr. Louise Gilbert de ebeveynin çocuğuna duygu koçluğu yapmasının mümkün olup olmadığını şu sözlerle anlatıyor: “Elbette bu konuda gerekli eğitimleri almış ebeveynler çocukla iletişiminde duygu koçluğu yapabilir. Böylece çocukların önce kendi duygularını anlamalarına, duyguları ile davranışları arasındaki bağı kurmalarına destek olabilirler. İstenmeyen davranışları bu yolla en aza indirger, çocuklarla olan iletişimlerinin niteliğini artırabilir ve kalıcı öğrenmelere fırsat sunabilirler. Ancak şunu vurgulamak gerekir; duygu koçluğu eğitimi öncelikle yetişkinin bu konularda kendisi geliştirmesini bu yolla da çocuğa destek olmasını sağlar.”