Yılın sekiz ayında dolar kuru yüzde 11.8 oranındaki getirisi ile birikim sahiplerinin gözde enstrümanı oldu. Mevduat faizi yüzde 11,5 getiri sağladı. İlgi gördü. Euro ise yüzde 7.7 oranında değer kazandı. Gram altının getirisi yüzde 6.3 oldu. Ancak dengeler değişiyor.
Dolar kurunun 8.80 TL seviyesinden başlayan gerilemesiyle 8.30’lara gelmesi, kurumların uzun vadeli pozisyonlarını tekrar gözden geçirmelerine neden oluyor.
Deutsche zarar kesti
Deutsche Bank, dolar/TL için mayıs ayında açtığı uzun pozisyon tavsiyesini zarar kes seviyesine ulaşılmasının ardından kapattı. Kuruluş parite için nötr pozisyona geçtiğini bildirdi. Banka, “TL bizim için kur zayıflığında önde gelen adaylarımızdan biriydi. Ancak toplam getiri bazında para birimi iyi performans göstermeye devam etti. Her ne kadar TL’de güçlenmenin sürdürülebilirliği konusunda şüpheci olsak da zarar kes seviyemize ulaşılmasının ardından uzun pozisyonu kapatıyoruz” açıklamasında bulundu.
8.30 seviyesi kritik
Dolar kurunda 8.30 önemli bir seviye. Mayıs ortasından bu yana dolar kuru 8.30’un üzerinde hareket ediyor. Yaklaşık 3.5 aydır 8.30’un üzerinde hareket eden dolar/TL’nin bu seviyenin altına kayması algoritmik olarak çalışan sistemlerin pozisyonlarını realize etmelerine neden olabilir.
Önümüzdeki dönemde fonlar hisse pozisyonlarını artırabilir. Şimdiden bu eğilim güçlenmeye başladı. ATA Portföy Yönetimi varlık dağılım modelini güncelledi ve faizi azaltarak hisse senedi ağırlığını öne çıkarmaya başladı. Kurum; faiz ağırlığını yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdi.
Küresel ticaretin yeniden hızlanması ve enflasyonist ekonomik şartlara karşı koruma olanağı sunması sebebiyle kıymetli maden, emtia ve enerji varlık sınıfına yüzde 15 pay ayırmaya devam ediyor.
Küresel düzeyde en yüksek yükseliş potansiyeline sahip hisse senedi piyasalarından biri olarak değerlendirdiklerini belirttikleri Borsa İstanbul’da ise hisse senetleri ağırlıklarını yüzde 35’ten yüzde 45’e çıkarıyorlar. Yatırım ve emeklilik fonlarındaki hisse oranlarının artmaya başlaması hisse senetlerinde ağustosta başlayan zayıf yukarı hareketi güçlendirebilir.
Satışlarının yüzde 50’sini ihraç edip hızlı büyüyenler
Borsa İstanbul’da 2021 yılı ilk yarı verilerine göre ulusal endekslere dahil şirketler içerisinden 11 şirket yüzde 50 oranında ihracat gerçekleştirirken hızlı büyüdü.
Toplam 11 şirketin aktifleri yüzde 30 ile yüzde 105 arasında büyürken esas faaliyet karlılıkları ortalama yüzde 107 arttı. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar büyümeleri yüzde 80 olarak gerçekleşen 11 firma şunlar:
Vestel Beyaz Eşya, Vestel, Jantsa Jant Sanayi, Ford Otosan, Kervan Gıda, Otokar, Parsan, Enka İnşaat, Coca Cola İçecek, Arçelik, Tofaş Oto. Fab.
Hisse yatırımcısının açmazları
1- Şirketin gelişimini izlemek için üç ay beklenmeli. Oysa fiyatlar her gün izlenmekte. DÖNEM AÇMAZI vardır.
2- Her gün birçok hisse yükselir ve düşer. Yatırımcı kendi hissesi dışında yükselenleri izlemek zorundadır. GETİRİ AÇMAZI vardır.
3- Kurumsal ve şeffaf hisse sayısı çok az. Bilgi açlığı çeken yatırımcı açısından BİLİNMEZLİK AÇMAZI vardır.
4- Şirketler herkesin ilgi alanındadır. Beklentisi, söylentisi, spekülasyonu, hikayesi çoktur. HERKES BİLİRCİLİK AÇMAZI vardır.
5- Sürekli pozitif getiri tarafında olan birikim sahipleri için negatif değerler her zaman moral bozar NEGATİF GETİRİLERLE BAŞA ÇIKMA AÇMAZI vardır.
Yüksek büyüme piyasalara pozitif etki yapacak mı?
Ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 21.7 oranında büyüdü. Bu büyüme 2020 yılında gerçekleşen yüzde 10.4 oranındaki daralmadan kaynaklı baz etkisi ile gerçekleşti. Yüksek büyümenin piyasalara etkileri:
1- Yüksek büyüme dönemleri borsada pozitif fiyatlanan dönemlerdir.
2- Pandemiden kaynaklı baz etkisiyle gerçekleşen bu artışın yüksek hızı sürdürülebilir olmasa da büyüme devam edecektir.
3- Enflasyon yüzde 18.95, faiz yüzde 19 ve büyüme yüzde 21.7 çift haneli verilerle ulaşılan bu büyümede enflasyon ve faizin aşağı çekilmesi ve büyümenin yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde oluşması bile piyasaların ivmeli hareketini getirecektir. Ancak sürdürülebilirlik için önümüzdeki bir yıllık süreç içerisinde çeyrek bazlı büyümelerin yüzde 5’in üzerinde gerçekleşmesi önemli.