Borsadaki şirketlerin toplam piyasa değeri 4.6 trilyon lira. Kasım 2021’de rakam 2.1 trilyon TL idi. Bir yılda borsadaki şirketlerin piyasa değeri ikiye katlandı
Düşük faiz ortamının sağladığı güçle hisse senedi piyasası gerek bireysel gerekse kurumsal yatırımcıların odağında. İlgi yatırımcı sayısını büyütüyor. Kasım 2021’de 2.4 milyon olan yatırımcı sayısı şimdilerde 2.9 milyon kişiye ulaştı. Artan ilgi borsada işlem gören hisse senetlerinin fiyatını da artırırken şirketlerin değerini yükseltiyor. Son kapanış verilerine göre borsadaki şirketlerin toplam piyasa değeri 4.6 trilyon liraya ulaştı. Rakamın hızla yükselmesinde kuşkusuz enflasyonun etkisi bulunuyor. Zira dolar bazında değerlendirildiğinde şirketlerin piyasa değeri 253 milyar dolara denk geliyor. Bu tutar Nisan 2013’te zirve seviye 341 milyar dolara kadar çıkmıştı. 2013 yılında borsada işlem gören toplam şirket sayısı ise 438 idi. Şimdilerde ise borsada 503 şirket işlem görüyor. Toplam 503 şirketin piyasa değeri 253 milyar dolar seviyesinde. Borsadaki şirketlerin toplam piyasa değeri artan sayıya rağmen dolar bazında 2013’teki değerlerin gerisinde bulunuyor.
Faiz düşüşü etkisi
Geçtiğimiz ağustos ayında dolar bazında borsadaki şirketlerin toplam piyasa değeri 115 milyar dolara kadar indi. Bu tutar 2009 yılında görülen 100 milyar dolardan sonra en düşük ikinci toplam piyasa seviyesi oldu. Bu aşamada ağustosa TCMB’nin faizi yüzde 14’ten 13’e indirmesi, değerleme oranları düşük hisse senetlerine ilgiyi artırmada etkili oldu. Sonrasında da istikrarlı şekilde faizdeki düşüş sürdü. Eylül ayında yüzde 12’ye, ekimde yüzde 10.5’e indirildi. Söz konusu koşullar borsa yatırımcısı için uygun bir zemin sağladı. Öte yandan enflasyonun yüksek oluşu da bir enflasyon rallisi yaşanmasına imkân verdi. Endeksi yukarı taşıyan ana hisselerde oluşan yüksek getiriler yeni yatırımcıları da çekiyor. Zira alternatif yatırım araçlarında seçenekler sınırlı ve getiriler düşük. Öte yandan bilanço sezonunda yatırımcıların daha seçici olduğu bir süreç yaşanacak.
Spekülasyonlara dikkat
Yatırımcıların hisse senetlerinde oluşan yüksek çıkışların coşkusuna kapılmadan seçici alımlarda bulunmaları gerekiyor. İçerisinde bulunduğumuz dönem aynı zamanda hisse senetlerinde spekülatif hareketlere de zemin hazırlayan coşkunun yüksek olduğu bir dönem. Sorulması gereken en önemli soru şu: Olası bir gerileme halinde aldığım hisse elimde kalırsa bundan dolayı nasıl etkilenirim? Gönül rahatlığı ile elimde tutabilir miyim? Bu sorunun cevabı olası ters esen rüzgarlarda yatırımcının endişelerini de gidermeye imkân verecektir. Neticede unutulmaması gereken en önemli kurallardan birisi de borsada her zaman düşüşler kadar çıkışların da olmayabileceğidir. Hızlı şekilde elde edilen kârların realize edildiği dönemlerde satmayanların bekleme motivasyonu şirketin gücü ile doğrudan bağlantılıdır.
Güçlü hikayeler
Borsada bir fırsat var, doğru. Hem de tarihi bir fırsat bu. Ancak bu fırsatın faizlerin seyri ile yakından alakalı olduğu göz ardı edilmemeli. Seçim sonrası olası bir faiz hareketlenmesi beklentilerde değişikliğe yol açabilecektir. Bu nedenle güçlü ve hikâyesi olan firmalar seçilmeli. Bir ortaklık mantığı ile hisselere yaklaşılmalı.
Sektörlerde getiriler
Borsa İstanbul’da ana sektörler bazında piyasa değeri en yüksek sektör sanayi. BIST Sanayi Endeksi’ne dahil şirketlerin toplam piyasa değeri 1 trilyon 862 milyon lira. Mali endeks ikinci sırada gelirken onu hizmet sektörü izliyor.
Sektörel bazda baktığımızda yılbaşından bu yana en iyi getirinin oluştuğu sektör BIST Kimya, petrol ve plastik sektörü. Piyasa değeri 100 milyarın üzerinde olan sektörler içerisinde en düşük getiriler Metal Ana sektörü ve iletişim sektörü.
Borsa İstanbul daha ne kadar yükselir?
Hisse senetlerinin değerlendirilmesinde fiyat/kazanç oranı başvurulan önemli verilerden birisidir. Fiyat/kazanç oranı, aynı zamanda piyasa değeri/yıllık kâr oranlaması ile de ifade edilir. Neticede firmanın bir yıllık kârı ile kaç yılda ana paranın amorti edildiğini gösterir. Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin ortalama fiyat/kazanç oranı geçmiş yıllarda 10-15 aralığında bir seyir izlediği görülüyor. Şimdilerde ise 7 seviyesinde bulunuyor. Mevcut seviye geçmiş ortalamalarının hayli gerisinde duruyor. Borsa İstanbul’un fiyat kazanç oranına göre hâlâ alacak yolu var. Ancak yatırımcıların göz ardı etmemesi gereken bir husus da enflasyon etkisinin de fiyatların içerisinde olduğu meselesi.
Piyasa değeri olarak baktığımızda Borsa İstanbul 2013 yılında 341 milyar dolar seviyesine kadar yükselmişti. Şimdilerde 253 milyar dolar. Bulunduğumuz seviye Aralık 2007 seviyesinin dahi altında. Aralık 2007’de borsadaki şirketlerin ortalama piyasa değeri 290 milyar dolardı.
Demirler prim yapar mı?
Demir çelik sektörü Ereğli Demir Çelik’in yatırım haberi ile hareketlendi. Ereğli Demir Çelik, faaliyetleriyle ilgili 3 Kasım 2022 günü seans sonrası önemli bir açıklamada bulundu. Şirket, sermayesine yüzde 90 sahip olduğu Ermaden’in Bingöl-Avnik’teki maden sahasında önemli miktarda demir cevheri bulunduğunu açıkladı. Ereğli bu nedenle Bingöl-Avnik’te bir üretim tesisi kuracak. Yatırımın uzun vadede hisse senedi üzerinde etkisi görülecektir. Bu yönü ile yatırımcıların çok kısa vadede hareket etmek yerine uzun vadeli hedefleri önlerine koymasında fayda var. Sektörel bazda da düşük kalan sektör hisseleri yatırımcıların radarında olacaktır.