Zeynep Aktaş

Zeynep Aktaş

zeynep.aktas@gmail.com

Tüm Yazıları

Borsada geçen yıl yaşanan sert düşüşün ardından 2019 yılının ilk yarısında dalgalanma devam etti. İlk beş ayın ardından dip seviyelere gerileyen piyasalar, yılın ikinci yarısında toparlanma eğilimi sergileyebilir

Hareketli, oldukça hareketli günler geçiriyoruz. Art arda hem küresel hem de yerli piyasalardaki haberlerle uyanıyoruz. Her an yeni bir gelişme ile karşılaşmak mümkün. Bir yandan ABD, bir yandan Çin, bir yandan İngiltere, bir yandan risk primindeki yükselme… İşte bu hareketlilik içerisinde giriyoruz 2019’un ikinci yarısına. Piyasalardaki bozulmanın en kritik noktasındayız. Yılın ikinci yarısı ilk yarıya göre biraz daha rahatlatıcı geçecek gibi duruyor.

Haberin Devamı

İkinci yarı daha rahat geçecek

Sorunlar ise bitmiş değil. Dünyada ekonomik büyüme hızı yavaşlıyor. Şirketlerin kârlılıkları azalacak. El değiştirme ve birleşmeler çoğalacak. Global ekonomide yaşanabilecek bir daralmadan büyük şirketlerin etkilenmemesi de mümkün değil.

İkinci yarı daha rahat geçecek
ABD ve Çin etkisi

2019’un ikinci yarısından sonra sıcak parayı çekebilecek hamleler sermaye girişinin yaşanmasına neden olabilir. Gösterge faiz 25,74 seviyesinde bulunuyor. BIST 100 Endeksi 86.072 seviyesinde. Endeks dolar bazında ise 14.145 seviyesinde.

Döviz kurlarında bitmek bilmeyen yerli yatırımcı talebi, kurun 6 liranın üzerinde kalıcı bir şekilde hareket etmesine neden oluyor.

Global ekonomideki gelişmelere ve bunların Türkiye piyasalarına etkisine bakacak olursak ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı gerilimini bir üst aşamaya taşıdı. Öte yandan ticaret savaşlarının etkilerinin Türkiye’ye nasıl yansıyacağı da merak edilen bir diğer husus.

Bir gerçek var ki, piyasaların seyri akışkan. Fiyatlar olduğu yerde durmuyor. Her yeni gelişme fiyatlanıyor. Böyle bakıldığında, geldiğimiz aşamada olan bütün olumsuz gelişmeler hatta olabilecek olumsuz gelişmeler fiyatlandı. Sorun buradan çıkış sürecinde.

Kim ağır basacak?

Küresel piyasaların liderlik savaşları tüm dünyada adeta terör estiriyor.

Tartıya vurulduğunda hangi tarafın daha ağır bastığını söylemeye herhalde gerek yok. Para giriş-çıkışı beklentilere göre şekillenir. Bize özel çok fazla bir beklenti şu anda yok. Dış piyasalara duyarlılık da çok yükseldi. Dışarıda “balayı havası” veya moda deyişle “parti” de bitmiş durumda. Bize özel riskler de zaten çok fiyatlanıyor.

Haberin Devamı

Normalleşme sinyali nereden gelecek?

1 - Türkiye’nin risk primi 515’e yükselerek 2018 Ağustos seviyelerine döndü. Yabancı yatırımcı için risk algımızı gösteren CDS, Rusya, G. Afrika ve Brezilya’dan yüksek. Arjantin’den sonra hemen ikinci sırada yer alıyoruz. CDS primleri sakinleşmeden, TL ve TL cinsi yatırım araçlarında sakinleşme beklemek hatalı olacaktır. CDS oranlarının seçim sürecinin geride kalması ile birlikte yeniden düşüş eğilimine girmesi piyasalarda da normalleşmeyi sağlayacaktır.

2 - Mayıs ayı reel kesim güven endeksi, mevsimsellikten arındırılmış bazda 100’den 94,7’ye gerileyerek son 8 ayın en düşük seviyesine geriledi. Reel kesim güven endeksinin yeniden artış sürecine girmesi toparlanmanın ikinci işareti olacaktır.

İkinci yarı daha rahat geçecek

3 - Dolar/TL kurunun seyri önemli bir risk göstergesi olarak durmaya devam ediyor. Kurda 5,95 seviyesinin altına doğru yaşanabilecek bir hareket gerilemeyi de beraberinde getirecektir.

Haberin Devamı

4 - DTH tüm zamanların zirvesine ulaştı. TCMB tarafından açıklanan haftalık para ve banka istatistikleri raporuna göre, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) 17 Mayıs ile biten haftada 182,2 milyar dolar ile yeni bir rekor seviyelere çıktı.

5 - Bakan Albayrak, İVME (İleri, Verimli, Milli Endüstri) Finansman Paketinin detaylarını açıkladı. İthalata bağımlı, dış açık veren sektörlere yönelik olacağını, pakete 3 kamu bankasının katılım gerçekleştireceğini belirtti. Yıl sonuna kadar 30 milyar liralık finansman sağlanması hedefleniyor. Enflasyonu düşürecek yapısal önlemlerin alınması halinde yansımaları fiyatlar üzerinde de etkisini gösterecektir.

Borsa tarihi seviyelerinde

Borsa İstanbul’da 2008 küresel krizinden bu yana en düşük seviyeler test ediliyor. Bu seviyeler uzun vadede dip bölgeler olarak kalacaktır. Önümüzdeki bir iki yıllık süreci bekleyebilenler açısından ciddi getiri potansiyelinin olduğu bir sürece girdik.

TL mevduat oranları cazip

Gösterge faiz 25,74 seviyesinde. TL mevduat, yüksek kur karşısında bir seçenek. Bu seviyelerden sonra kurdaki dalgalanmalar ‘zirvedeki dalga’ olacaktır. Yukarı doğru sıçrama yatırımcıyı çekebilir. Ancak ciddi kayıp riski de var.

Dolar zirvede dalgalı

Dolar/TL’nin güçlü desteği 5,95 seviyesinde bulunuyor. Hedef direnç 6,42-6,50 seviyelerinde. Haftayı 6,0848 seviyesinden kapatan dolar kuru, 5,95 eşiğinin altına kayarsa bu da trend dönüşü için önemli bir sinyal oluşturacaktır.