Pandemi süreci devam ediyor. Küresel bazda bir yıldır koronavirüs salgınıyla yoğun bir mücadele veriliyor. Şu ana kadar 73 ülkede 138 milyondan fazla doz aşı uygulandı. Tarihin en büyük aşılaması yapılıyor. Türkiye’de de 2 milyon 759 bin doz aşılama yapıldı. Bir ara 300’lü rakamlara çıkan günlük ölüm sayısı 100’ün altına geriledi. Ancak henüz sıkıntı aşılmış değil.
Covid 19’un yarattığı sorunları aşma yönlü tedbirler çerçevesinde küresel bazda bol likidite politikası uygulanıyor. Bu durum para piyasalarının hareketli olmasına neden oluyor. Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IFF) yayınladığı verilere göre, gelişmekte olan piyasa hisse senetleri, 2020 yıl sonundan itibaren ivme kazanarak ocak ayında yaklaşık 53,5 milyar dolarlık net yabancı sermaye akışı gördü. Ancak Türkiye’de Borsa İstanbul’a bu akışın etkisi olmadı.
Sanayiye ilgi yüksek
Borsa İstanbul’da yabancılar kasım ayında 1 milyar dolarlık alım yaparken, aralıkta 600 milyon dolarlık alım gerçekleştirdi. Ancak ocak ayında 444 milyon dolarlık satış yaptılar. Aynı heyecan korunamadı. Fakat yerli yatırımcı gelmeye devam ediyor. Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi, son üç ayda yüzde 25 oranında yükseldi. Sanayi hisselerindeki son üç aydaki değer artışı yüzde 37 oldu.
Dolarda zayıf seyir
Dolar kuru 7.06 seviyesinde. TCMB’nin her fırsatta sıkı para politikası vurgusunu dile getirmesi kurun zayıf seyrini sürdürmesine neden oluyor. TCMB son üç ay içerisinde 3 başarılı adım attı. Birincisi önden yüklemeli faiz artırımı ile piyasanın önüne geçti. İkincisi her toplantıda sıkı para politikası duruşunu yineledi; spekülasyonlara izin vermedi. Üçüncü adımı ise piyasalarla iyi bir diyalog kurdu. Şeffaflık ile öngörülebilirliği artırdı.
Yatırımcı ne yapsın?
Pandemi sürecinin uzayacağı görülüyor. Sektör seçimini yeniden gözden geçirmeli, kısa ve orta vadeli stratejiler revize etmeli. Yıl sonu bilançoları ile yeni değerlendirmeler yapılmalı. Yabancılar tahvilde alım yapıyor ancak hisse tarafında çok seçici. Bunun yanı sıra yeni yatırımcı gelmeye devam ediyor. Kurumsal yerli yatırımcılar da alım yapıyor.
Borsada yükseliş yerli yatırımcıyla sürüyor. Bunu destekleyen etkilere baktığımızda dijitalleşmeye hızla geçildi ve kurumlar çalışma programlarına online çalışmayı da aldı. Yaşanan bir yıllık süreç Kovid-19’a karşı yeni kabiliyetlerin gelişmesini sağladı. Para politikasındaki sıkı duruş, kurda gevşemeyi getirdi. Faizin yüksek seyri de mayıs sonrasında aşağı eğilim izlerse finansal tablolara da yansıyacaktır.
Banka hisselerindeki yükseliş için biraz daha zaman olduğunu görüyoruz. En azından yabancı satışları tamamen durulmalı. Maden, enerji, kimya, metal eşya sektörü ilgi gören sektörler. Bu sektörlerde ilk üç ayda yüzde 40’ın üzerinde getiriler oluştu.
Bekleyen kazanacak
Hizmet sektörü hisseleri borsada geriden geliyor. Aşılamanın yaygın etkisi görülmedikçe bu sektörde sancılı süreç devam edecek. Ancak sektör hisselerinde uzun vadeli bekleyenler yüksek getiriler elde edebilecek.
Fiziki altın kabulünde bankalara standart uygulama
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK), bankalar ile ilgili kıymetli maden alım satımı ve repo ile ters repo işlemlerine ilişkin iki yeni düzenleme yaparak Resmi Gazete’nin 10 Şubat sayısında yayımladı.
Düzenlemeye göre toplanan fiziki altınların karşılığı, asgari olarak milyem değerleri üzerinden belirlenecek. Yönetmelikte yapılan değişiklikler kapsamında, bankaların alım ve satımını yapabilecekleri kıymetli madenlere ilişkin bölüme yeni bir madde eklendi. Eklenen maddeye göre, bankalar, bankalar adına kıymetli maden değerleme ve toplama hizmeti veren anlaşmalı kuyumcular ve kıymetli maden eksperleri tarafından banka müşterilerinin altın cinsinden mevduat, özel cari, katılma hesaplarına alacak kaydetmek üzere toplanan fiziki altınlar, asgari olarak milyem değerleri üzerinden değerlenecek.
Bu yeni düzenleme ile vatandaşların banka şubelerine gitmeden altınlarını kuyumcular üzerinden bankaya yatırabilmelerinde standartlar getiriliyor. Ayrıca bankalarca yapılacak repo ve ters repo işlemlerine ilişkin usul ve esaslar için de düzenleme yapıldı.