Zafer Şahin

Zafer Şahin

zafer.sahin@kanald.com.tr

Tüm Yazıları

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na çok tartışılan Yap-İşlet- Devret (YİD) projelerinde son durumu ve bu projelerin işletme hakkının ne zaman devlete geçeceğini sordum. İşte cevaplar:

- Neden bu projeler devlet eliyle değil de özel sektöre yaptırılıyor?

Bu modeli biz icat etmedik, bunun mucidi İngilizler. Büyük altyapı projelerini ya milli bütçenizden yaparsınız. Ya projeye uygun dış kredi bulursunuz. Ya da YİD modeliyle yaparsınız.

YİD projelerini kapatalım, Türkiye felç olur

Devlet olarak projenin yapım sürecinde hiçbir ödeme yapmıyoruz. Yüksek maddi kaynak ihtiyacı duyulan projelerin gerçekleşmesinde, kamu kaynağı kullanılmadan özel sektör imkânları ve finansmanıyla yatırımların çok daha kısa sürede gerçekleşmesini sağlıyoruz. Bunlar uluslararası rekabete açık ihalelerdir, mutlaka yabancı bir kredi şartı vardır, ülkeye bu vesileyle yabancı para, döviz girişi de sağlamış oluyoruz. Mesela Çanakkale Köprüsü’nde Koreliler var, İzmir-İstanbul Otoyolu’nda İtalyanlar var.

Haberin Devamı

- “Geçmediğim yolun parasını neden ödüyorum” eleştirilerine ne diyorsunuz?

Biz milli bütçemizden yapılan projeleri de vergilerimizle yapıyoruz.

Beğendik ya da Adana 15 Temmuz Köprüsü’nden geçmeseniz de veya Ovit ve Zigana Tünellerini kullanmasanız da oralar da vergilerimizle yapılıyor. Bunu kimse hesaba katmıyor. Geçmedin, niye oranın parasını ödüyorsunuz? Sizin vergilerinizle oranın parası ödeniyor. O zaman illa geçmiyoruz diye parasını ödemeyecek miyiz? O zaman hiçbir yatırım yapmayalım böyle bir mantık olabilir mi? Elbette olamaz. Düşününce çok daha makul bir hesap var ortada.

- Bu hesabı biraz açar mısınız?

Bu model ile hayata geçirdiğimiz Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, İstanbul İzmir Otoyolu ve kapsamındaki Osmangazi Köprüsü ya da 1915 Çanakkale Köprüsü gibi projeler çok yüksek maliyetli ve yapılması muhakkak gerekli olan projelerdi. Milli bütçemiz sınırlı bir kaynak ve biz buraları milli bütçemizle yapabilirdik ama o zaman Ovit Tünelini, Beğendik Botan Köprüsünü, Amasya Çevreyolunu, Zigana Tünelini, Tokat Havalimanını, Diyarbakır Çevreyolunu, Bitlis viyadüklerini, Akdeniz Sahil Yolunu yapacak kaynak bulamazdık.

Haberin Devamı

- Ne gerek vardı bu projelere diyen de var. Buna ne diyorsunuz?

Bakın bugün Kuzey Marmara Otoyolunu kapatalım, 150 bin civarında araç geçiyor. Sadece İstanbul değil Türkiye felç olur. İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü ve Avrasya Tüneli’ni kapatalım.Şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsünden ve yoğunluğu ağır taşıt olmak üzere 140-150 bin, Avrasya Tüneli’nden de 70 bin üstünde araç geçiyor. Biz bu araçları getirip Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne koyalım, zaten 240 bin trafik geçiyor oradan, kapasitesi dolmuş…Biz bu projeleri hayata geçirmeseydik nereden geçirecektik? Ya da Osmangazi Köprüsü’nü düşünelim. Yıl ortalamasında 60 bin araç geçiyor. Yapılmasaydı 98 kilometre İzmit Körfezini dolaşacaktık veya alttaki sınırlı sayıdaki feribotla geçecektik. Feribotlar günde birkaç bin araç geçirebilir, 100 bini, 50 bini filan geçiremez. Dolayısıyla o 98 kilometredeki yakıt da dahil hepsi kârdır. Yani küçük hesap yapmaya gerek yok.

Haberin Devamı

- Devlet bu projelerden para kazanacak mı?

Osmangazi Köprüsündeki bizim verdiğimiz araç garantisi 40 bindir, şu anda yılda ortalamada 60 binlere geldik. Avrasya Tünelindeki geçiş garantimiz yaklaşık 70 bin. Bugüne kadar toplam 141 milyon birim araç geçişi yapılan Avrasya Tüneli’nden 2024 yılında günde ortalama 75 bin birim araç kullanımı gerçekleşti. Kuzey Marmara Otoyolu’nda yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumdayız. İstanbul-İzmir Otoyolunda yüzde 120’lere çıkmış durumdayız. İstanbul Havaalanı hava kargo taşımacılığında, uçuş sayılarında ve yolcu trafiğinde rekorlar kırıyor. Devlete yaklaşık 22 milyar avro kira ödeyecek. Devlet projelerden para kazanmaya başladı, daha da kazanacak.

- Projelerin işletmesi ne zaman devlete geçecek?

2028 yılından itibaren, 28-29-30-32-35 biz bunların hepsini devralacağız ve işletmesini ya kendimiz yapacağız veya bir işletmeciye yaptıracağız. Bunları teslim aldığımızda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yatırım bütçesine ihtiyacı da olmayacak. Kamu-özel işbirliği ile hayata geçen projeleri tek pencereden bakan hesaplarla değerlendirmeyelim. Geniş bir perspektif ile baktığımızda ülkemiz için ne kadar avantajlı ve faydalı projeler oldukları ortaya çıkıyor.