Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararının Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına geldiğini vurguladı, "Biz Rusya’nın bu kararını kabul edilmez olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararının Minsk Anlaşmaları’na aykırı olduğunu, bu kararın Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına geldiğini vurgulayarak, "Biz Rusya’nın bu kararını kabul edilmez olarak değerlendiriyoruz. Taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrımızı yineliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika turunun ilk durağı Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden Senegal'e giderken uçaktaki gazetecilere temasları ve başta Rusya'nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararı olmak üzere dış politika ve iç politikaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan özetle şunları söyledi:
15 MİLYON AŞI HİBESİ: 20 Şubat’ta başladığımız Afrika turu kapsamında resmi ziyaretlerimizi devam ettiriyoruz. İlk gün Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde değerli dostum Cumhurbaşkanı Sayın Felix Tshisekedi ile gerçekten verimli istişarelerimiz oldu. Beraberimizde getirdiğimiz 1 milyon 730 bin doz aşıyı salgınla mücadelelerine destek amacıyla teslim ettik. Bunların 130 bin dozunun yerli aşımız TURKOVAC olmasından ayrıca iftihar ediyoruz. Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesinde söz verdiğimiz üzere aşı hibemizi ileride 15 milyona tamamlayacağız. Ziyaretimizin ikinci durağı Senegal’de de açılışlar ve görüşmelerle dolu yoğun bir programımız var. Bu, Senegal’e beşinci gelişim. Afrika ziyaretimizin son durağını Gine-Bissau teşkil ediyor. Ziyaretimiz Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye’den bu ülkeye gerçekleştirilen ilk ziyaret olması hasebiyle tarihi öneme sahip. Bildiğiniz gibi, kısa süre önce Gine-Bissau’da bir darbe teşebbüsü olmuştu. Değerli dostum Sayın Embalo’nun dirayetli liderliği sayesinde bu menfur girişim bertaraf edildi. Türkiye olarak seçimle iş başına gelen iktidarların gayrimeşru yollarla değiştirilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz.
KAZAN KAZAN ANLAYIŞI: Bu, dört ay gibi kısa bir süre içerisinde Afrika’ya gerçekleştirdiğimiz ikinci turumuz. Afrika ile güçlenen ilişkilerimizin olumlu yansımalarını özellikle, ticaret ve yatırım rakamlarında görüyoruz. Biz Türkiye olarak kazan-kazan anlayışıyla Afrika’nın kalkınmasına katkı sunmaya, karşılıklı ticaret hacmimizi artırarak hep beraber kazanmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Afrika’da 54 ülke var, Türkiye’nin Afrika’da 2002’ye kadar 12 elçiliği vardı. Bizim dönemimizde 31 yeni elçilik açılarak elçilik sayısı 43'e ulaştı. Elçiliğiniz varsa siz orada varsınız, yoksa yoksunuz. Dünya bizi bu noktada gıptayla izliyor. “Bunlar gerçekten çılgın Türkler” diyorlar. Mesela Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Sayın Tshisekedi’ye dedik ki “Bize iki dönümlük bir yer vermişsiniz ama iki dönüme büyükelçilik bize uymaz. Onun için 10 dönüm falan bir yer bize verin.” Şimdi nehrin kenarında 10 dönümlük güzel bir yer. Buradaki büyükelçilik binasının inşasına inşallah başlayacağız. Senegal de böyle oldu. Orası da 10 bin metrekare. Onun yeri de tepede görkemli bir yer.
SAĞDUYU ÇAĞRIMIZI YİNELİYORUZ: (Rusya Ukrayna krizinde Türkiye'nin arabuluculuk girişimleri) Şu an itibarıyla Amerika’nın açıklamaları ve özellikle bu Münih Konferansı’ndaki gariplikler, hepsi nereye çalıştı, nereye çalışıyor belli değil. Bana göre Münih Konferansı da zaten sadece bir NATO Zirvesi olmaktan öteye geçmedi. Biz bu krizde en başından beri tansiyonun düşürülmesi için samimi bir gayret sergiledik. Krizin çözümüne ilişkin mesajlarımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Son gelişmeler üzerine Dışişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamada da Rusya’nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararının Minsk Anlaşmaları’na aykırı olduğu belirtildi. Bu kararın Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına geldiği vurgulandı. Biz Rusya’nın bu kararını kabul edilmez olarak değerlendiriyoruz. Taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrımızı yineliyoruz. (Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, artı Türkiye ve Almanya ile bir ortak zirve yapılabileceğini söylemesine nasıl yaklaşıyorsunuz?) Böyle bir teklif eğer uygulama alanı bulursa biz tabi ki böyle bir teklifin içerisinde de yer alırız. Bunu zaten daha önce de ifade ettim. Bana göre olması gereken de budur. Sayın Zelensky’nin bu teklifi, olumlu bir yaklaşımdır. Bu olumlu yaklaşımı eğer gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, gerekse diğer ülkeler kabul ederse biz de bu buluşmada yerimizi alırız. (Türkiye için yeni tür tehditler endişesi taşıyor muyuz?) Biz aynı zamanda Karadeniz ülkesiyiz. Karadeniz ülkesi olmamız nedeniyle birçok tedbir paketinin oluşturulması şart. Biz de bu tedbirlerimizi zaten alıyoruz, aldık. Karadeniz ülkesi olmanın bize yüklediği sorumlulukları bir kenara bırakamayız.
‘Sayın Herzog’un bu ziyaretini önemsiyoruz’
(İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un ziyareti) Sayın Herzog’un bu ziyaretini gerçekten biz de önemsiyoruz. Bu ziyaretle birlikte Türkiye-İsrail ilişkilerindeki atılan adım, bundan sonra diğer boyutlarda da görülebilir. Filistin sorununda özellikle bu yapılaşmalarla ilgili atılan adımlarda çözüm noktaları belki gündeme gelebilir. Temennimiz odur ki, bu ziyaretle birlikte bu işi güçlü kılacak adımları atalım. Burada bir diğer önemli konu, Türkiye-İsrail ilişkilerinde doğal gazdan tutun diğer birçok konuya varıncaya kadar adımların atılmasıdır. Bir ara bu adımları atma noktasına gelmiştik fakat o zamanki İsrail Başbakanı’nın bu işe olumsuz bakışıyla o süreci devam ettiremedik. Ama şu anda belki çok daha farklı gelişmeler olabilir. Temennimiz odur ki, Türkiye-İsrail arasında bu adımı atmak aramızdaki ilişkileri güçlü kılabilir ve böylece bölgeyi geleceğe yönelik bir barış havzasına dönüştürebiliriz. (Suudi Arabistan ile nasıl bir aşamadayız?) Biz elbette Suudi Arabistan’la da ilişkilerimizin geliştirilmesini istiyoruz. Dışişleri Bakanımız geçtiğimiz yıl Riyad’ı ziyaret etti. Mevkidaşıyla başka görüşmeler de yaptı. Kardeşim Kral Selman’la telefon görüşmelerimiz olmuştu. Hastalığımız çerçevesinde kendilerinden de geçmiş olsun mesajı aldık. Önümüzdeki dönemde olumlu diyalogumuzu devam ettirme ve ilişkilerimizi somut adımlarla ilerletme arzusundayız.
‘Geldikleri nokta 28 Şubat oldu’
(Altı muhalefet partisinin 28 Şubat buluşması) Yeter ki kararı hep birlikte kesinleştirsinler de vatandaş bunlara “artık yetti be” demesin. Geldikleri nokta bu. Tabi Ahlatlıbel’den memnun mu kalmadılar da Bilkent’e kaydırdılar bu işi, o da ayrı bir konu. Bizim Cumhur İttifakı olarak bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok. Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi yolumuza devam ediyoruz. Bundan sonra Cumhur İttifakı içerisinde güçlendirme noktasında bazı gelişmeler olursa bu da tabi bizim tarafımızdan olumlu bir şekilde değerlendirilir. Şimdi bunlarda bir taraftan bakanlıkların vesaire paylaşımı da başladı. Tabi bu paylaşım nereye kadar, nasıl gidecek bir de o var. Onları da tabi vatandaşımız izliyor. Onlar masanın altında kim var, masanın etrafında kimler var şu anda bunu konuşuyorlar. Bunların önce masanın altında kimlerin olduğunu da bulmaları lazım. Dışarıda bıraktıkları bir siyasi parti var. O siyasi parti nasıl bir tavır koyacak, o da ayrı bir konu. Biz bununla fazla meşgul olmayalım; nasıl olsa milletimiz bu işi çözüyor. Biz 28 Şubatları onlar gibi yaşamadık. Biz işi tam göbeğinde yaşadık. Bu beyefendi, bazı şeyleri birbirine karıştırıyor.
ANKARA’DAN İSTANBUL’A BİR DAHA YÜRÜYEMEZSİN: (Kılıçdaroğlu elektrik faturasını ödemeyeceğini söylemesi) Zaten Cumhuriyet Halk Partisi, tarih boyunca hep bu millete fatura ödetti, hala ödetmeye devam ediyor. Ama şunu bilmesi lazım ki, artık o dönemler geride kaldı. Şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda. Sen elektrik faturasını ödememe yoluna mı gidiyorsun? Atılacak adım bellidir. Bir daha sen bu millete bedel ödetemezsin. O tarih oldu. Ondan sonra sokaklara çık bağır. Ankara’dan İstanbul’a da bir daha kolay kolay yürüyemezsin. Bir de bu işin bu yönü var.