Türkiye’de 1923-1950 yılları arasındaki 27 yıllık tek parti iktidarında 18 hükümet kuruldu.
1950-2002 arasındaki 52 yılda ise 39 hükümet görev yaptı. Bu sürede 19 kez genel seçime gidildi. Kurulan hükümetlerin ortalama ömrü 19 ay oldu!
62 yılda 3 askeri darbe, 1 muhtıra gerçekleşti. Azınlık hükümetinden seçim hükümetine, güvenoyu almadan Cumhurbaşkanı tarafından onaylanandan 25 gün devam eden hükümete kadar her tür tuhaflık yaşandı memlekette.
1970-1980 arasında 13, 1991-2002 arasındaki 11 yılda ise 9 ayrı hükümet kuruldu. Bunların ortalama ömrü 1 yıl 2 ay oldu. 1991-2002 döneminde kurulan 5 hükümet 1 yıldan az iktidarda kaldı. 1995-1996 arasında her 3 ayda bir hükümet değişikliği yaşandı.
Sürekli kriz üreten, her 10 yılda bir darbelerle askıya alınan, milletin sandığa yansıyan iradesinin yüksek yargı ve askeri vesayetle iş birliği yapan siyasiler tarafından yok sayılmasına engel olamayan parlamenter sistemin kısa özeti böyle.
Bu tabloyu tersine çeviren, AK Parti’nin siyaset sahnesine girmesi oldu. Birileri aksini iddia etse de Türkiye’nin yönetimde istikrarı yakalaması Recep Tayyip Erdoğan hükümetleri döneminde gerçekleşti.
Ama bu hiç kolay olmadı. AK Parti’ye geride kalan 21 yılda 2 kez kapatma davası açıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen 2018’e kadar 1 muhtıra, 1 askeri, 2 yargı-emniyet ve 2 sokak darbesiyle Erdoğan ve partisi siyasetten silinmek istendi. Fakat beceremediler. Erdoğan bu süreçte 6 genel seçim, 4 yerel, 2 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 3 referandumdan zaferle çıktı.
Erdoğan’ın başarı formülü aslında çok basitti. Vesayet odaklarının parlamenter sistemden devşirdikleri güçle çıkardıkları tüm sorunları ve krizleri milletle beraber aştı.
AK Parti’nin 21 yıllık başarı hikâyesinden en çok ders çıkarması gereken muhalefet partileri aslında. Elimde AK Parti MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı’nın rakamlarla partisini analiz ettiği bir çalışma var. Oradan aktarıyorum: CHP, 2002-2010 yılları arasındaki 8 yıllık 2 yasama döneminde tam 157 kez yargıya gitti. 2000-2007 döneminde Cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer 73 kez veto hakkını kullandı. Sezer’in veto hakkını kullandığı yasa değişikliklerinden biri Erdoğan’a milletvekili ve başbakanlık yolunu açan değişiklik. Sezer görev süresi içinde 729 müşterek kararname ve atamalara ilişkin 22 Bakanlar Kurulu kararını da iade etti. Oysa eski cumhurbaşkanlarından Cemal Gürsel 2, Cevdet Sunay 18, Fahri Korutürk 13, Kenan Evren 27, Turgut Özal 17, Süleyman Demirel 14 kez veto hakkını kullanmıştı!
Vesayet üstüne gittikçe millet Erdoğan’a ve partisine sahip çıktı. Ne zaman partinin önü kesilmek istense devreye girdi. Her seçimde sandıkta adeta mıntıka temizliği yaptı ve Erdoğan’a “Yola devam” dedi.
Muhalefet ise bu gerçeği her seçimde görmesine rağmen hep aynı yolu takip etti ve duvara tosladı. Erdoğan’ı demokratik kuralları işleterek yenmeyi beceremediği için ya sokak olaylarından ya da darbelerden medet umdu.
Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemenin sonunun hüsran olduğunun bir türlü farkına varamadılar. Varacak gibi de görünmüyorlar.
Ne kadar istikrar o kadar büyüme
Muhalefetin göremeyip vatandaşın çok iyi bildiği başka bir gerçek daha var.
Yine rakamlarla anlatalım…
ABD’nin kuruluşu 1776… 246 yılda görev yapan başkan sayısı 46.
Bizde 1923-2018 arasındaki 95 yılda kurulan hükümet sayısı 65!
Eğer tüm hükümetler görev süresini tamamlayabilseydi Parlamenter Sistem’in son hükümeti olan 65. Hükümet, 24 Mayıs 2016’da değil 2183 senesinde kurulacaktı.
Türkiye’nin derdi Erdoğan antipatisiyle soslandırılmış bir rejim kavgası değil. Millet yönetimde ve ekonomide istikrar istiyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye en yüksek büyümeyi 1923-1938 döneminde yüzde 7.8 ile Atatürk döneminde yakaladı. İkinci en yüksek büyüme hızı ise yüzde 7.2 ile tek parti hükümeti olan AK Parti döneminde gerçekleşti. 2004’te 9.4, 2005’te ise 8.4 büyüdük.
Büyüme hızı 1950-60 Menderes hükümetleri döneminde yüzde 6.3.
1965-1971 Demirel hükümetlerinde ise yüzde 6 olarak gerçekleşti.
1991-1994 arasındaki DYP-SHP koalisyon hükümetinde büyüme hızı yüzde 2.7. Bütün koalisyon hükümetleri döneminde ise büyüme hızı yüzde 5’in altında kaldı.
AK Parti’nin 21 yıl boyunca girdiği tüm seçimleri kazanmasının, Erdoğan’ın milletin desteğini hep arkasına almasının sırrı bu rakamlarda…
