Güzel sözdür… “Ama’dan önce söylenen her cümle hükümsüzdür.”
Muhalefet günlerdir Hakimlik sınavında 93 puanla Türkiye ikincisi olan Gökhan Kuşoğlu’nun 7 kişinin aynı anda alındığı mülakatta 3 dakikada elenmesini eleştiriyor. “Mülakat hırsızlıktır, adaletsizliktir” diyor! Bununla da yetinmiyor “Atanamayan Öğretmenler ve Liyakat Mitingi” düzenliyor!
Teoride sorun yok. Peki pratikte durumları ne? Yönettikleri belediyelerde atamaları nasıl yapıyorlar? Mesela mülakat var mı CHP’li belediyelerde?
Tarih 21 Ağustos 2021.. Kadıköy Belediyesi “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği” sınavı yapıyor. 6 kişilik müdür kadrosu için 35 personel sınava giriyor. Sınava girenler arasında belediyede vekaleten müdürlük yapan 6 kişi de var. Bunların hiçbiri yazılı sınavda ilk altıya giremiyor. Hatta içlerinden biri en düşük puanı alıyor.
Tesadüf bu ya.. 22 Ekim 2022’deki mülakat sınavında görevde yükselmeye hak kazananlar vekaleten müdürlük yapan altı kişi oluyor! Yazılı sınavın sonuncusu da dahil! (İlginçtir kazanların hemen hepsi partinin değişik kademelerinde hatırlı dostlara sahip.)
Yazılı sınavda 86,6 puanla en yüksek ikinci puanı aldığı halde elenen belediye personeli hakkını aramak için dava açıyor. Sen misin hak arayan! Adamı hemen mevcut görev yerinden alıp sürgüne yolluyorlar.
Sonra ne mi oluyor? Mülakatta elenen personeli haklı buluyor mahkeme. Mülakat sınavı iptal ediliyor. Bu arada yerel seçim olmuş, belediye başkanı değişmiş. Yeni Başkanın talimatıyla 26 Nisan 2024’te yeni bir sözlü sınav kurulu oluşturuluyor. Ne güzel diyorsunuz değil mi? Acele etmeyin. Kuruldaki isimler 2022’deki mülakat kurulundakilerle aynı! Mahkemenin usulsüz bulduğu için iptal ettiği mülakatı yapanlar yine aynı kurulda söz sahibi!
Mülakat haksızlıktır diye ortalığı ayağa kaldıracaksın ama kendin uygulamada böyle hareket edeceksin! Madem mülakata karşısınız uygulamaya belediyelerden, öncelikle da Kadıköy’den başlayın. Kamuoyu ne kadar samimi olduğunuzu görsün.
FETÖ’nün sosyal medya planı ne?
Türkiye’de nüfusun yüzde 83.4’ü internet kullanıyor. Yani 71.3 milyon kişinin internet kullanıcısı.
Tam 62 milyon 500 bin kişinin aktif sosyal medya hesabı var.
Günde 7 saati internette, en az 3 saati sosyal medyada geçiriyoruz.
Bu kadar hareketli, cazip ve hiçbir denetim mekanizmasına tabi olmayan bu mecrada terör örgütleri de istedikleri gibi at koşturuyor. Yalan ve manipülatif haberlerle bazen bir siyasetçiyi bazen kritik görevdeki bir bürokratı istedikleri gibi hedef haline getirebiliyorlar. Sosyal medyada doğru ayağa kalkana kadar yalan dünyayı dolaştığı için maalesef amaçlarına da ulaşıyorlar.
Bu mecrayı en aktif kullanan terör örgütlerinin başında FETÖ geliyor. Son dönemde FETÖ’cü hesapların hedefindeki isimlerden biri de Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin. Savunma Sanayiinde faaliyet gösteren bir firma yöneticisinin Çetin’e yaptığı ziyaret ve paylaşılan bir fotoğraf üzerinden yine bir itibar suikastına kalkıştılar. Her ne kadar isimler üzerinden gitseler de FETÖ bu tip operasyonlarla aslında kurumları yıpratıyor. Toplumun orduya, devlete olan güvenini, bağlılığını hedefe koyuyor.
Türkiye ne yapıp edip bu sosyal medya işine bir çare bulmalı. Her gün sayısız yalan ve iftiranın dolaşıma sokulduğu bu mecrada algılar maalesef olguların önüne geçmeye başladı. Kayseri’de, Suriye’nin kuzeyinde yaşanan olaylarda devleti aciz göstermek için dolaşıma sokulan videoların tamamının kaynağının FETÖ’cü hesaplar olduğu unutulmamalı. Bu gidişat iyi bir gidişat değil.
