Meşhur hikâyedir… Eski sadrazam yerini yeni sadrazama bırakırken ona üç kapalı zarf verir.
“Başın sıkışırsa ilk zarfı, işler düzelmezse ikinciyi, çok sıkışırsan üçüncüyü aç, ne yazıyorsa onu yap” der.
Bir süre sonra yeni sadrazam için sıkıntılı günler başlar. Panik içinde ilk zarfı açar. Zarfta “Senden öncekini kötüle” yazmaktadır. Öyle yapar. Ancak işler yine kötü gitmektedir. Çaresizce ikinci zarfa gider eli. Zarfın içinden “Etrafındakileri kötüle” notu çıkar. Ancak bu da çare olmaz. Homurtular daha da artmaya başlar. Son bir umutla üçüncü zarfa yönelir sadrazam. Elleri titreyerek açtığı o zarfta “Kendinden sonra gelecek kişi için sen de üç zarf hazırla” yazmaktadır.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin başında geçirdiği 13 yılın neredeyse 10 yılını kendisinden önceki parti yapısı ve isim vermeden Deniz Baykal’ı kötüleyerek geçirdi. Son seçim hezimetinden sonra ise yıllardır birlikte yol yürüdüğü çevresindekileri tasfiye ederek ikinci zarfta yazılanı uyguladı. Ancak CHP’den gelen haberler bu tedbirin de işe yaramayacağına dair önemli ipuçları veriyor.
CHP’de şu an birbirinden bağımsız iki ayrı parti içi muhalefet hareketi kurultay için bastırıyor.
CHP son seçimde milletvekili adayı olmak için görevlerinden istifa eden 44 il başkanından 37’sini ya listeye yazmadı ya da seçilebilecek sıradan aday göstermedi. Şimdi o il başkanları ve parti tüzüğündeki “Bir kişi iki defa merkez yoklaması ile aday gösterilemez” maddesinin işletilmemesine tepki gösteren eski milletvekilleri tüzük kurultayı için çalışıyor. Eğer 286 imzayı bulurlarsa CHP’de bu yaz tüzük kurultayı toplanacak. Bu ekip cumartesi günü Ankara’da bir otelde buluşacak ve yol haritalarını belirleyecek. Noter onaylı imzaları 15 gün içinde genel merkeze teslim etmeleri gerekiyor. Her ne kadar “Bizim tek amacımız tüzükteki antidemokratik maddelerin kaldırılması ve parti içi demokrasinin sağlanması” deseler de o kurultayın seçimli kurultaya dönüşme ihtimali her zaman var.
CHP’de mevcut yönetime bayrak açan ikinci ekip ise tabii ki Ekrem İmamoğlu grubu. Seçimden sonra verdiği iki değişim mesajı ile niyetinin CHP Genel Başkanlığı’na yürümek olduğunu ilan etti İmamoğlu. CHP’de İmamoğlu’nun mevcut delege yapısında Kılıçdaroğlu’na karşı bir şansının olmadığı kanaati hâkim. Ancak 2018’de Muharrem İnce’nin kurultayı toplayacak delege sayısını bulduğu da bir gerçek. İmamoğlu’nun belediye imkânları ile kendisine alan açması ihtimal dâhilinde.
CHP’de kurultay delegelerini belirleyecek ilçe ve il kongreleri genel merkezle İmamoğlu arasında kıyasıya bir rekabete sahne olacak. İmamoğlu’nun bu süreçteki en önemli kozu “Bu parti yönetimiyle belediyeleri de kaybederiz” argümanı olacak. Cumhurbaşkanlığı ve parlamentodan sonra belediyelerin de kaybedilmesi CHP için gerçek bir yıkım olur ve altından kimse kalkamaz.
Bütün bu risk ve parti içi muhalefet hareketlerini umursamaz görünen Kılıçdaroğlu’nun ise son derece basit bir kurultay planı var. Eğer İmamoğlu delege üzerinde hâkimiyet kurursa kurultayı yerel seçim sonrasına bırakacak. Delege ağırlığı kendisinde olursa kurultayı kasımda toplayacak. Yani her iki durumda da belediye başkan adayları ve meclis üyelerini kendisi belirleyecek.
Kemal Bey belki farkında değil ama o koltuktaki günleri sayılı. Kurultayda İmamoğlu ve diğer rakiplerini bir kez daha ekarte etse de parti tabanı ve muhalif kamuoyu artık çekilmesini istiyor. Baksanıza, CHP’de yedi dönemdir milletvekilliği yapan isim bile “Çekilmesini bilmek lazım” demeye başladı! Belli ki bu çağrıların devamı gelecek.
Kemal Bey için bu yaz çok ama çok sıcak geçecek. Belki de açtığından emin olduğum o üçüncü zarfta yazanı yapmaya başlamış bile olabilir. Kim bilir!
Depremzede niye AK Parti’ye oy veriyor?
Yazının başlığındaki sorunun cevabı aşağıdaki iki fotoğrafta gizli.
Bir tarafta CHP’nin attığı her adım olay olan vekili Mahmut Tanal.
Diğer tarafta AK Partili Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı.
Tanal, partisi için ağır bir hezimetle sonuçlanan seçimin ardından soluğu Fethiye’de almış. Bir arkadaşı ile çektirdiği resmi de sosyal medyasından paylaşmış. Sen misin bunu yapan? Büyük tepki çekti bu hareketi. Şahsen Tanal’a gösterilen bu tepkiyi abartılı buluyorum. Tatil yapmak onun da hakkı. Ancak iki haftada iki seçim kaybeden bir partinin vekilinin şu aşamada en azından sahilden resim paylaşmaması gerekiyor. Bu vesileyle Tanal da bunu öğrenmiştir diye tahmin ediyorum.
Gelelim ikinci fotoğrafa. Altındağ Belediyesi tam 120 gündür 6 Şubat depreminde ağır hasar alan Osmaniye’de. Başkan Asım Balcı, partisinin kazandığı seçimin ardından tatile gitmek yerine Osmaniye’nin yolunu tutmuş. Belediyenin kurduğu aşevinde vatandaşa yemek dağıtıyor. Her gün 2 bin kişi karnını bu aşevinde doyuruyor. Altındağ’ın yüzlerce personeli tam 4 aydır Osmaniye’de çalışıyor. Altındağ sonuçta bir ilçe belediyesi. Buna rağmen Osmaniye’ye 120 konteynerden oluşan konteyner kent kurmuş. Depremzedenin her türlü ihtiyacını aylardır mobil marketlerle temin ediyorlar.
Sonra diyorlar ki “Deprem bölgesi neden AK Parti ve Erdoğan’a oy veriyor?” İşte tam da bu yüzden tercihini AK Parti’den yana kullanıyor. Dört aydır yanında kimi gördüyse onu destekliyor. Deprem bölgesinden selfie çektirdikten hemen sonra ayrılanlara itibar etmiyor. Depremzede de her şeyin farkında. Kim samimi, kim şov peşinde hemen notunu veriyor.
İşin sırrı samimiyet. Vatandaş bunu hissederse senden vazgeçmiyor. Mesele bu kadar basit.