Ne siyasetin sürekli kendini tekrarlayan sıkıcı gündemi. Ne de asgari ücret, EYT tartışmaları.
Bugün size evinde iki, müdürlüğünü yaptığı kız yurdunda binlerce kız çocuğuna babalık yapmış bir akademisyenin biraz sitem, biraz kaygı, çokça da kızgınlık dolu mektubundan bahsedeceğim.
Prof. Dr. İsmet Galip Yolcuoğlu tarafından kaleme alınmış bu mektup. İyi Parti Genel Başkan Danışmanı Turan Çömez’in “Orada 2006 yılında 13-14 yaşlarında çocuklar geceleri Taksim’deki barlara götürülüyordu, bazıları hamile kalmıştı” açıklamalarıyla gündeme gelen Bahçelievler Kız Yurdu’nda 11 yıl boyunca müdürlük yapmış İsmet Hoca. Çömez’in 16 yıl sonra adını gündeme taşımak için gerçekleri nasıl çarpıttığını, o tarihte yurtta kalan kimsesiz kız çocuklarını nasıl töhmet altında bıraktığını görünce dayanamamış, aşağıdaki satırları kaleme almış. Özetleyerek aktarıyorum.
“Gerçeğin de hayatın da iki yüzü vardır. Biri bize gösterilmeye çalışılan, diğeri gerçekten var olan. Olay şudur: Aralık 2006’da kendileri de AKP’li olan iki öğretmen müdür olarak atanmadıkları için intikam amacıyla şov peşindeki Turan Çömez’i gece yarısı mahrem bir yer olan kız yurduna çağırdılar. Bu öğretmen demeye dilimin varmadığı K.Y ve A.S adlı kişiler kumpas kurarak, resmi belgelerde tahrifat yaparak çocuklarla ilgili mahrem bilgileri Çömez’e verdi. O da hiçbir araştırmaya gerek duymadan bunları doğru kabul etti. Oysa Çömez’in ziyaretinden sadece 9 gün önce yurtta genel teftiş yapılmıştı. Çocukların başarıyla korunup, gözetildiği, yurtta hiçbir eksiklik olmadığı müfettiş raporuyla tespit edilmişti. Çömez’in iddialarının ardından üç Başmüfettiş tarafından kurumda inceleme başlatıldı. Hiçbir eksiklik tespit edilemediği gibi kurumun tüm zorlu vakalara rağmen başarıyla çalıştığı bir kez daha resmi kayıtlara geçti.
Ocak 2007’de yurtta kayıtlı olan 50 lise, 70 ilköğretim, 15 üniversite öğrencisi koruma altındaki kızımız kendi reklamını yapmak için kuruma çamur atan Çömez’e ‘Biz fahişe değiliz’ diyerek tepki gösterdi. Toplum adına devletimiz tarafından korunma altına alınan yavrularımızı hedef almak Turan Çömez adlı karanlık kişinin de kimsenin de haddine değildir. Çömez’in olayı yansıtma biçimi de üzüntü vericidir. Yurtlarda cinsel istismara uğradığı için korunma ve rehabilitasyona alınmış çocuklarımız bulunmaktadır. Aynı zamanda bir cerrah olan Çömez, ameliyat ettiği hastaların iç organlarını ve mahremiyetini nasıl medyaya afişe edemezse, bu çocukların mahremiyetini de edemez. Çömez onların mahremiyetini deşifre ederek, yurtlardaki çocukları okula gidemeyecek derecede utandırmış ve suç işlemiştir. Yurtlardaki yavrularımızın pırıl pırıl yüreklerinin incinmesine hiçbir akıl ve vicdan sahibi yurttaşın gönlü razı olmaz.“
İsmet Hoca’nın mektubu böyle. Çömez’e de ulaşmaya çalışmış ama bir sonuç alamamış! İyi Parti lideri Meral Akşener keşke İsmet Hoca’yı çağırıp bir dinlese. Hatta yeni başdanışmanını onunla yüzleştirse. Belki o zaman Çömez yurtlarda koruma altına alınan binlerce kız çocuğunu yaralayan bir yalanı sırf haber olmak için 16 yıl sonra yeniden dolaşıma sokmanın ne kadar yanlış bir iş olduğunu anlar.
Kadıköy’den bir liyakat hikâyesi
CHP lideri Kılıçdaroğlu salı günü partisinin grup toplantısında Van Büyükşehir Belediyesi’nde kadroya geçmek isteyen taşeron işçilerin mülakatta elenmesini eleştiriyor: Bu kadar büyük vicdansızlık olur mu? Kul hakkı yenir mi? Bunu yapanlarda din, iman var mı?
Kemal Bey’in Van’daki taşeronların sorunlarını dile getirmesi önemli. Ancak muhtemelen benzer bir sorunun CHP’li Kadıköy Belediyesi’nde yaşandığından habersiz.
Kadıköy Belediyesi’nde 21 Ağustos 2021 günü “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği” sınavı yapılıyor. Altı kişilik müdür kontenjanı için 35 personel sınava giriyor. Bu 35 kişi arasında belediyede vekâleten müdürlük yapan altı kişi de var. Onlardan biri CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in eşi Duygu Adıgüzel. İlginçtir, bu 6 kişiden hiçbiri puan sıralamasında ilk 6’ya giremiyor. Hatta Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Duygu Adıgüzel ve Makine İkmal Bakım ve Onarım Hizmetleri Müdürü Okan Özkan sınavda 58 puan alarak 60 puan barajını bile aşamıyor!
Sınavda ilk 6’ya girenler sevinçle müdürlük hayalleri kurmaya başlıyor. Ancak sırada mülakat aşaması olduğunu unutuyorlar. Önce tuhaf bir biçimde 58 puanda kalan iki müdürün puanları 60 olarak revize ediliyor. 25 Ekim 2022 tarihinde yapılan mülakatta ise yazılı sınavda en çok puan alan 6 adaydan 5’i eleniyor! Mülakata sonuncu olarak giren Duygu Adıgüzel ve Okan Özkan ile vekâleten müdürlük yapan Can Akbal, Özgür Kılıç ve Mahmut Dal asaleten müdür olma hakkı kazanıyor! Kadıköy’de müdürlük görevine atanan altıncı isim ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Dijital İletişim Koordinatörü Ulaş Yılmaz’ın eşi Cansu Kiremitçi Yılmaz oluyor.
Bu dört dörtlük skandal, yazılı sınavda 86.6 puan alarak ikinci olan 17 yıllık memur Cuma Bolat’ın konuyu yargıya taşımasıyla ortaya çıkıyor. Şimdi soru şu: Kendi belediyesinde liyakati askıya alan, ahbap-çavuş ilişkileriyle müdürlükleri parti elitlerine dağıtanlar Van’daki taşeronun hakkını nasıl kararlılıkla savunabilir?
Efendim iktidar partisinde de liyakatsiz atamalar var. Orada da olması senin de aynı yanlışı yapmanı gerektirmez. Sen eleştirdiğinden daha adil olmak ve bunu vatandaşa sözle değil eylemle göstermek zorundasın. Çünkü muhalefettesin. Gerisi boş laf.